Emine Erdoğan, belgeselin ilk gösterimiyle ilgili verdiği mesajda, Antarktika'nın sırlarla dolu bir kıta olduğunu belirterek, belgeselin herkes tarafından izlenmesini tavsiye etti.
Antarktika'ya yapılan seferlerin, Türkiye'nin bilimsel alanda sadece kendi coğrafyasında değil, küresel ölçekte de önemli bir güç olma yolunda attığı başarılı imzalardan birisi olduğunu belirten Emine Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığının himayesindeki bu çalışmalar, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın koordinasyonuyla yürütülüyor. Tüm bakanlık ekibini tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.
'Antarktika'ya adeta kadın eli değdi diyebiliriz'
Emine Erdoğan, 4. Ulusal Antarktika Bilim Seferi'nin pek çok açıdan ilkler barındırdığına işaret ederek, "Bu ilklerin başında, seferin bir belgesel aracılığıyla kayda geçirilmesi geliyor. Belgeselin yönetmeninin kadın olması ayrıca dikkat çekici. Bilim seferlerinin içinde kadın araştırmacılarımız var. Ekip başı bir kadın... Yani, 'Antarktika'ya adeta kadın eli değdi' diyebiliriz. Kadınlarımızı özellikle tebrik ediyorum. Cesaretleri, birikimleri ve geniş vizyonlarıyla bu önemli çalışmanın parçası oldular" değerlendirmesinde bulundu.
Belgeselde yer alan "İnsanlık yön değiştirmezse, 21'inci yüzyılda dünya haritasını savaşlar değil, iklim değiştirecek" cümlesine atıfta bulunan Emine Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu seferler sırasında, tarih boyunca kıtada en yüksek sıcaklık ölçülmüş. Bu, iklim değişikliğinin geldiği noktayı gözler önüne seriyor ne yazık ki. Öğrendim ki bu yılki sefer, planlandığından 10 gün erken tamamlanmış çünkü Antarktika tarihinde ilk kez bir kanal tamamen erimiş. Tarih boyunca buzullarla kaplı bir kanalın eriyor olması, iklim değişikliğinin en çarpıcı ve somut göstergelerinden birisi. Gerekli tedbirlerin uluslararası iş birliği ile alınması çok önemli. Geleceğimizin, iklim değişikliği tehdidi altında olduğunu unutmamalıyız."
'Kıtaya olan merakın artacağına inanıyoruz'
Gösterim öncesinde açıklamalarda bulunan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Antarktika'nın, dünyanın hem geçmişine hem de geleceğine dönük araştırmaların yapıldığı çok önemli bir yer ve adeta doğal bir laboratuvar olduğunu söyledi.
Bakan Varank, "Sayın Cumhurbaşkanımızın Şili seyahati sonrası, buranın ne kadar değerli ve önemli olduğunun bilinciyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla kıtadaki varlığımızı arttırmaya başladık. 4. senemiz oldu. Bilimsel seferlerimizi düzenliyoruz. Kıtada geçici bilim üssümüzü kurduk. Bundan sonraki dönemde kalıcı bilim üssümüzü kurmak, bu coğrafyadaki bilimsel çalışmalarımızı, Türkiye olarak katkımızı sunmak istiyoruz" dedi.
Belgesel ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Varank, "Hem vatandaşlarımızın, bilim insanlarımızın orada ne yaptığını bilmesini istiyoruz hem de adeta bir görsel şölen havasında bu belgeseli izlediklerinde bilime olan, o kıtaya olan meraklarının artacağına inanıyoruz" diye konuştu.
Ekip Lideri Prof. Dr. Ersan Başar ise bilimsel çalışmaların doğası gereği çok hızlı sonuçlanmadığını, uzun laboratuvar çalışması gerektirdiğini anlatarak, "Çok ciddi güzel veriler alınmaya başlandı ama bu işin en önemli kısmı sürekliliği ve devamlılığı" dedi.
Ekip Koordinatörü Doç. Dr. Burcu Özsoy, kutupların dünyanın geçmişi, bugünü ve geleceği ile ilgili bütün bilgilere, şifrelere sahip olduğuna değinerek, belgeselde bu bilgilere ilişkin ipuçlarının yer aldığını dile getirdi.
Belgeselin yönetmeni Burcu Camcıoğlu, zor bir coğrafyada iki kişilik küçük bir ekiple çalışarak belgeseli hazırladıklarını ifade etti.
İlk gösterimin ardından Özsoy, Emine Erdoğan'a Antarktika'dan bilimsel amaçlar için alınarak araştırmaları tamamlanmış volkanik kayaçlardan bir bazalt örneği hediye etti.
Yönetmen Camcıoğlu da Beyaz Kıta'da fotoğraf çekiminde kullandığı ilk objektifi Emine Erdoğan'a armağan etti. Erdoğan ve Camcıoğlu, bu objektifi kullanarak fotoğraf çekti.
Türkiye'nin ilk Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali olan ve bu yıl ilk kez Gaziantep'te düzenlenen TEKNOFEST etkinlikleri kapsamında gösterime giren 57 dakikalık belgesel, "Gezegenin Kara Kutusu: Antarktika" bugün saat 22.00'de TRT Belgesel, 27 Eylül saat 17.45'te de TRT 1'de yayınlanacak.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki ilk gösterime, Bakan Varank'ın eşi Esra Varank, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, dünya dalış rekortmeni ve bir önceki Antarktika seferinde yer alan Şahika Ercümen ile sefer ekibi katıldı.
İlk sefer 2017'de yapıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 2016 yılındaki Şili ziyareti ile birlikte Antarktika, Türkiye'nin gündemine girdi. Ziyaretin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatı ile 2017 yılından itibaren her sene Beyaz Kıta'ya bilimsel seferler düzenlenmeye başlandı.
Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Kutup Araştırmaları Enstitüsü (KARE) tarafından şubat ayında Antarktika'ya bilimsel seferlerin 4.'sü gerçekleştirildi. Ağırlıklı olarak kadınlardan oluşan 24 Türk araştırmacı, yaklaşık bir ay kaldıkları kıtada, 15 bilimsel proje üzerinde çalıştı.
Buzlarla kaplı geçit açıldı
Ekip liderliğini Prof. Dr. Ersan Başar'ın, koordinatörlüğünü Doç. Dr. Burcu Özsoy'un yaptığı seferde, Türk bilim insanları sefer sırasında Antarktika'da ölçülmüş en yüksek sıcaklığa (20.7°C) ve yüzyıllardır buzlarla kaplı olan bir geçidin tamamen eriyerek tarihte ilk kez açılmasına tanıklık etti.
Hedef danışman ülke statüsü
Ülkeler, dünya yüzölçümünün yaklaşık yüzde 10'u büyüklüğünde olan Antarktika'da, 1959'da imzalanan ve 1961'de devreye giren Antarktika Anlaşması'na göre faaliyette bulunuyor.
Anlaşmaya göre, 'bilimsel bölge' kabul edilen Antarktika'da, ülkelerin askeri yapılanmalarına izin verilmiyor. 1995'te anlaşmaya taraf olan ve gözlemci ülke statüsü kazanan Türkiye, anlaşmanın ilk imzacıları gibi 'danışman ülke' olmak amacıyla kıtaya bilimsel seferler düzenliyor, bilimsel amaçlı kalıcı üs için çalışmalar yapıyor.
Bu kapsamda 2019 yılında düzenlenen seferde, Türkiye'den 14 bin kilometre uzaklıkta bulunan Horseshoe Adası'na Türk Bilimsel Araştırma Kampı kuruldu.
Türkiye, geçici olan bu üssü kalıcı hale getirmek için faaliyetlerini sürdürüyor.