Poyrazlı’da, 19. yüzyılda Rusya’dan Türkiye’ye göçen Alanların torunları yaşıyor. Hepsi Türkiye’de doğmasına rağmen atalarının geldiği yerin anısını taşımaya devam ediyor. Bu nedenle, Beslan okuluna düzenlenen hain saldırı onları da derinden sarstı ve büyük acı yaşattı.
Saldırıda ölenlerin anısını ölümsüzleştirme fikri Alan Vakfı’na ait ve 3 yıl önce hayata geçirildi, ama büyük yankı uyandırmadı. Bu yüzden koru ve anıtın varlığını öğrenen Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği Danışmanı Aleksandr Sotniçenko ve Rusya Yurtdışında Yaşayan Vatandaşlar ve Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (Rossotrudniçestvo) Türkiye Temsilciliği Başkan Yardımcısı Roman Penkin, Poyrazlı’ya gitti.
Konuklar, Alan Vakfı Başkanı Sadrettin Kuşoğlu tarafından karşılandı. Kuşoğlu, Rusya’dan yaklaşık 160 yıl önce Türkiye’ye göç eden Alanların yoğunlukla yaşadığı sadece 3 köy kaldığını, bunların Poyrazlı, Karabacak ve Boyalık olduğunu anlattı. Aralarından en büyüğü olan Poyrazlı’da yaklaşık 200 kişi yaşıyor, ama yazın tatile gelenlerle birlikte iki katına çıkabiliyor.
Köy mezarlığı yakınlarında, her biri Beslan’da ölenin anısına 333 fidanlık bir koru dikildi.
Kuşoğlu, “O korkunç günleri hatırlıyor musunuz? Bunca yıldan sonra bile neler yaşadığımızı anlatamam. Acı bugün de geçmedi, hiçbir zaman geçmez. Bunun bir daha asla tekrarlanmamasını istiyoruz. Fidanlar henüz isim taşımıyor. Tamamen tutmalarını ve koruma riskinin kalkmasını bekliyoruz. Ardından her ağaca ölenin adını vereceğiz ve bir isim levhası asacağız” diye konuştu.
DÜNYANIN FANİLİĞİNİ SİMGELEYEN ANIT
Türkiye’de Beslan kurbanlarının anısına koru dikildiğini duyan ve Osetya’dan bisikletleriyle 1500 kilometrelik yolu pedal çevirerek Poyrazlı’ya gelen 8 sanatçı genç, anıt çeşme inşa etme kararı aldı. Bir ay boyunca köyde kalan ve sıra dışı, çok üzücü ve sembolizm dolu bir anıt dikti. Ham demirden çok katmanlı dikenli tel örgüyü andıran garip ve rahatsız edici bir yapı.
Poyrazlı’yı ziyaret eden Rus diplomatlar anıta Rusya’nın Ankara Büyükelçiliği’nin adına çelenk bıraktı. Anıtın içinde beyaz mum şeklindeki küçük çeşmeye ulaşmak mümkün değil.
Alan Vakfı Başkanı Kuşoğlu, “Erişilemeyen ve ısıran bir çitin içine yerleştirilen bu kaynak, rehinelerin bu kadar yakın olan suya erişememesini simgeliyor. Demir de bu dünyada her şeyin fani olduğunu ve er geç her şeyin toza dönüşeceğini, sadece hatıranın kalacağını göstermek için özellikle işlenmemiş şekilde bırakıldı” diye konuştu.
Kuşoğlu, “Ölen çocukların anneleri her yıl buraya geliyordu, ama bu yıl salgın yüzünden maalesef böyle bir ziyaret gerçekleştirilemedi” diye ekledi.
TERÖRÜN DİNİ YOK
Köy sakinleri, “Teröristler Beslan’daki vahşetiyle tüm İslam'a büyük zarar verdi. İslam bayrağının arkasına saklansalar da biz onları asla Müslümanlardan saymadık. İslam için önemli olan yaşamdır, üstelik söz konusu masum çocuklarsa. Bu saf bir terör, dinle hiçbir ilgisi yok” ifadesini kullandı.
Yerli gazeteci Ahmet Zorlu, “Aramızda sadece Osetçe konuşuyoruz. 160 yıldır atalarımızın dilini titizlikle koruyoruz ve bu, Osetya'da yaşayan akrabalarımızı şaşırtıyor. Aksine biz, Osetya’nın içinde dilin unutulmaya yüz tuttuğuna, gençlerin tamamen Rusçaya geçtiğine şaşırıyoruz. Rusçanın çok önemli ve öncelikli olduğunu anlıyoruz. Ama kendi dilini unutmak olmaz, zira ulusu ulus yapan kendi dilidir” diye konuştu.
Yozgat Valisi Ziya Polat, Sputnik’e açıklamasında, ilinde yaşayan Alanları çok iyi bildiğini belirterek, “Bu harika insanlar birbirine sıkı sıkıya kenetlenmişler ve atalarının kültürü ve gelenekleri ile bağlarını kaybetmiyorlar. Beslan’daki saldırı haberini bu kadar acı ile karşılaşmaları ve ardından köylerinde ölenlerin anısına anıt dikmeleri, hiçbir lafa gerek olmadan ne kadar onurlu insanlar olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Polat, Türkiye’nin terörün ne olduğunu çok iyi bildiğini, bu korkunç ve çirkin olguyla mevcut tüm yollarla mücadele ettiğini kaydetti.