Tüm Özel Halk Otobüsleri Birliği (TÖHOB) Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, birçok il ve ilçede özel halk otobüsü, özel toplu taşıma aracı, özel halk minibüsü isimleri altında 5 farklı statüde belediyeler tarafından özel toplu taşıma hizmeti yaptırıldığına işaret edilerek, ticari araçlar içinde tahdit kapsamına alınmayan ancak hiçbir ticari araçta olmayan, devir ücreti, durak katılım payı, yolcu başına pay gibi gerekçelerle belediyelere ödemeler yapıldığı bildirildi.
'Hiçbir özel sektöre ücretsiz hizmet yaptırılmamakta'
Her belediyenin farklı uygulamalarla çalışma şartlarını belirlediği özel halk otobüsleri ücret tarifeleri ve çalışma koşullarının belli bir standarda bağlanması gerektiği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'de hiçbir özel sektöre ücretsiz hizmet yaptırılmamaktadır. Bütün giderlerini kendileri karşılayan özel halk otobüsü esnaflarına devlet, illere göre değişen oranlarda gelir desteği vermektedir. Gelir gider dengesini esnaflarımızın sağlaması mümkün değildir. Nitekim birçok esnafımız haciz ve icralarla mücadele etmektedir. Ayrıca bu kartların kullanımında ciddi suistimaller tespit edilmiştir."
'Uygulama adil değil'
Açıklamada, ücretsiz taşımacılığın, sosyolojik olarak yaşlıya ve engelliye olan saygıyı bitirdiği savunularak, diğer yolcuların yaşlılara ve gerçek engellilere yer vermediklerinin altı çizildi.
Maddi durumu çok iyi olan ve milyonlarca liralık evlerde oturan serbest kart sahiplerinin araçlardan ücretsiz faydalanırken, evlere temizliğe veya tamire giden yolculardan ücret alındığı ifade edilen açıklamada, uygulamanın çok adil olmadığı savunuldu.
"Devletimizden sadaka değil, yaptığımız hizmetin karşılığı olarak, kamu ve toplum disiplini açısından, biniş başına ücret istiyoruz" denilen açıklamada, polis dahil her ücretsiz binişin bedelinin tıpkı demir yolları ve deniz yollarında olduğu gibi ödenmesi gerektiği bildirildi.
Ülkede tüm mal ve hizmetlere, harçlara, cezalara, maaşlara, asgari ücrete her yıl TEFE, TÜFE oranında artış yapıldığı anımsatılan açıklamada, "İllerde belediyeler tarafından çeşitli gerekçelerle ulaşımda işletme maliyetleri hiç artmıyormuş gibi uzun süre zam yapılmaması ve bu sektöre ücretsiz ve indirimli taşıma konusunda sürekli yeni yükler bindirilmesi hiç adil değildir. Dolayısıyla ücretsiz ve indirimli taşımaya karar veren mercilerin özel sektör boyutunu da düşünerek değerlendirme yapmaları son derece önemlidir" değerlendirilmesinde bulunuldu.
'Ocak 2021'den itibaren mecburen son verilecek'
Açıklamada, toplu taşımaya ilişkin hukuki altyapının önemine dikkati çekilerek, şunlar kaydedildi:
"Belediyelerin zarar ettikleri ve özel sektöre devrettikleri toplu taşıma mutlaka kanuni bir altyapıya kavuşturulmalı ve ücretsiz taşıma konusunda önerilerimiz dikkate alınmalıdır. Şehit ailelerimiz, gazilerimiz ve güvenlik güçlerimiz hariç, Ocak 2021'den itibaren gelir desteğini talep etmeyerek ve cezai müeyyideleri kabul ederek ücretsiz taşımaya Türkiye genelinde mecburen son verilecektir. Çünkü işletmecilerimizin ticari hayatlarına devam edebilmeleri için başka seçenek kalmamıştır.