NTV'nin Guardian’dan aktardığı habere göre, İngiliz sokak sanatçısı Banksy eserlerinin satışından elde ettiği gelirin bir kısmıyla, eski bir Fransız donanma gemisini satın alarak göçmenlerin kullanması için bağışladı. Gemiye Fransız anarşist feminist Louise Michel'in adı verildi.
Haberde, Louis Michel’in İspanya'nın Valencia yakınlarındaki Burriana limanından 14’ü kadın ve 4’ü çocuk olmak üzere 89 göçmen ile birlikte 18 Ağustos'ta gizlilik içinde yola çıktığı ve şu anda Orta Akdeniz'de olduğu belirtildi. Söz konusu geminin yolcuları indirmek veya bir Avrupa sahil güvenlik gemisine transfer etmek için güvenli bir liman aradığı aktarıldı.
Bununla birlikte, arama ve kurtarma operasyonlarında uzun deneyime sahip Avrupalı aktivistlerden oluşan mürettebatın, şu anda sivil toplum gemisi i Sea-Watch 4'te bulunan toplam 105 kişiyi içeren diğer iki kurtarma operasyonuna yardım ettiği açıklandı.
Diğer taraftan, parlak pembeye boyanmış ve Banksy'nin kalp şeklinde bir can simidi tutan can yeleği içindeki bir küçük bir kızı tasvir eden sanat eserini içeren Louise Michel, Alman bayrağı altında yelken açtı. Eskiden Fransız gümrük makamlarına ait olan 31 metrelik motor yatın, diğer STK kurtarma gemilerinden daha küçük bir boyuta sahip olduğu ancak çok daha hızlı olduğu belirtildi.
Geminin kaptanı daha önce birçok mülteciyi kurtardı
Haberde, Banksy'nin kurtarma görevine katılımının, son yıllarda binlerce insanı kurtaran birkaç STK teknesinin eski kaptanı Pia Klemp'e bir e-posta gönderdiği ifade edildi.
Buna göre, Banksy, söz konusu e-postada, "Merhaba Pia, gazetelerde hikayeni okudum. Bir baş belası gibi konuşuyorsun. Birleşik Krallık'tan bir sanatçıyım ve göçmen kriziyle ilgili bazı çalışmalar yaptım, belli ki parayı elimde tutamıyorum. Yeni bir tekne ya da başka bir şey almak için kullanabilir misin? Lütfen bana haber ver” diyerek Klemp’ten yardım istedi.
Klemp ise e-postanın başlangıçta bir şaka olduğunu düşündüğünü belirterek, siyasi duruşundan dolayı Banksy tarafından seçildiğine inandığını açıkladı. Klemp, Guardian’da "Gemi kullanmayı insani bir eylem olarak görmüyorum, anti-faşist bir mücadelenin parçası olarak görüyorum" dedi.