1890-1976 yılları arasındaki ömrüne 66 roman ile kısa öykü kitabı sığdıran İngiliz polisiye roman kraliçesi Agatha Christie'nin ilkin 80 yıl önce '10 Küçük Zenci' adıyla yayımlanan, daha sonra 'Ve Sonra Hiçbiri Kalmamıştı' adıyla benimsenen romanına, ırkçılık karşıtı protestoların ışığında, Fransa'da 'çeki düzen verilecek'.
Agatha Christie'nin vasiyetini yöneten torununun torunu James Prichard, on yıllardır Fransa'da '10 Küçük Zenci' (Les Dix Petits Negres) adıyla yayımlanan romanın adının 'gereksiz hakaret oluşturmaması için' değiştirilmesine karar verdi.
'Artık kullanmamalıyız'
RTL'ye konuşan Prichard, ilk basımı Kasım 1939'da yapılan romanla ilgili "Yazıldığı dönemde dil kullanımı çok farklıydı, artık unutulmuş olan kelimeler kullanılıyordu" dedi.
Romana adını veren ve olay örgüsünün çözülmesi açısından önem taşıyan '10 Küçük Zenci' tekerlemesinin 'o dönemde çok popüler olduğunu ve Agatha Christie tarafından uydurulmadığını' hatırlatan Prichard, 'bir kişinin bile kendini rencide olmuş hissetmesinin çok fazla geleceğini' söyleyerek ekledi:
"Gücendirmesi muhtemel tabirleri artık kullanmamalıyız: 2020'de benimsememiz gereken davranış bu."
Adı 'On Kişiydiler' olacak, 'zenci' sözcüğünden temizlenecek
Bugün itibarıyla romanın yeni Fransızca baskılarında adının 'On Kişiydiler' (Ils étaient dix) diye değiştirileceği açıklandı. 1940'lardan kalma Fransızca çevirinin 74 kez geçen 'zenci' sözünden de temizleneceği duyuruldu. ABD'deki basımında olduğu gibi Fransızca basımda da olayların geçtiği Zenci Adası’na da Asker Adası denileceği belirtildi.
Roman, ABD'de'ırkçı aşağılama' endişesiyle Ocak 1940'den beri tekerlemenin son cümlesine dayanarak 'Ve Sonra Hiçbiri Kalmamıştı' adıyla yayımlanıyor. Başka pek çok ülkede de zamanla bu isim benimsendi.
Orijinal isimli versiyonu da dahil bugüne dek dünya çapında 100 milyondan fazla nüsha satan roman, 'On Küçük Zenci' adıyla yayımlandığı Türkiye'de şöyle tanıtılıyor:
"Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası’ndaki ıssız bir malikâneye davet edilirler. Ancak malikâneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur. Geçmişlerindeki karanlık sırlardan başka hiçbir şeyleri olmayan bu insanlar adada mahsur kalmışlardır. Konuklar bir süre sonra gizledikleri sırları birbirlerine anlatırlar. Ve teker teker ölmeye başlarlar..."
ABD'den diğer Batı ülkelerine de yayılan ırkçılık karşıtı protestolar, tarihteki köleci ve sömürgeci isimlerin heykellerinin yıkılmasına da sahne oldu.