ABD, 3 Kasım seçimi öncesi, peş peşe Demokrat Parti'nin Joe Biden'ı, Cumhuriyetçi Parti'nin Başkan Donald Trump'ı resmen aday ilan ettiği kurultaylara sahne olurken, dün geceye Trump'a layık performanslar damga vurdu. Bunlardan biri, Küba göçmeni Maximo Alvarez'den geldi. Neo-liberal Biden'ı 4 yıl önce ölen Küba devrimi lideri Fidel Castro, Demokrat Partilileri de komünistlerle eş tutan Küba doğumlu Floridalı iş insanı, Biden'ın başkanlık seçimini kazanması halinde komünistlerin ülkeyi ele geçireceğini öne sürdü.
'Ülkemizi ele geçirmelerine izin veremeyiz'
13 yaşında geldiği ABD'de bugün Sunshine Gasoline Distributors isimli benzin istasyonları zincirinin sahibi olan Alvarez, Demokratları, 'kendisi çocukken ailesinin kaçtığı Küba'daki komünist yönetimin zihniyetini taklit etmekle' suçladı. Biden'ın başkanlığı 'sadece kendi çıkarları için istediğini, bunun da ABD'yi kendi memleketi Küba'nın mahvına neden olan politikalara maruz bırakacağını' iddia etti.
"Böyle insanları daha önce gördüm. Böyle hareketleri daha önce gördüm. Böyle fikirleri daha önce gördüm. Size şunu söylemek için buradayım: Onların ülkemizi ele geçirmelerine izin veremeyiz" diyen Alvare, şöyle devam etti:
"Fidel Castro'nun vaatlerini duymuştum. Çevremde büyüyen, bana benzeyen onca insanın o boş vaatlere inandıkları için acı ve açlık çekerek öldüklerini asla unutamam. Onlar komünist zehrin hapını yutmuşlardı."
'Anarşist ve komünistlerle savaşan Trump'
ABD'de beyaz polisin silahsız siyah George Floyd'u boğarak öldürmesi, Jacob Black'i sırtından 7 kez vurarak ağır yaralamasının tetiklediği protestolarla ilgili de konuşan Alvarez, 'şiddet ve ayaklanma karşısında şoke olduğunu', polis teşkilatlarının finansmanının kesilerek lağvedilmesine yönelik ülke çapında yükselen çağrıların 'büyük tehlike arz ettiğini ve kendisine çocukluğunun Küba'sını hatırlattığını' söyledi.
"Tarihin yeniden yazıldığını gördüğümde, vaatler bir daha asla duymak istemediğim eski bir yaşamı yankıladığında, kaçıp kutrulduğumu sandığım o gölgeleri görüyorum" diyen Alvarez, 'dostu' olarak nitelediği Trump'a ise 'anarşi ve komünizmin güçlerine karşı savaştığı' gerekçesiyle övgüler düzdü. 3 Kasım'da sandıktan Demokrat zaferinin çıkmasının, 'ülkeyi o karanlık güçlere teslim edeceği' uyarısında bulundu.
Demokratlar ülke çapında isyana dönüşen protestoları 'Trump'ın ırkçılığının' körüklediğini, Cumhuriyetçiler ise ırkçılık karşıtı protestoların 'Demokrat liderliğindeki Amerika'nın nasıl bir geleceği olacağına dair fragman' olduğunu iddia ediyor.