GÖRÜŞ

Yazar Esmergül: Bertolt Brecht gibi yazarları önemli yapan sadece ürettikleri değil cesaretleridir de

Yazar Özlem Esmergül, “Bertolt Brecht, klasik tiyatronun kalıplarını kırmış, yerine epik diyalektik tiyatro diye bir şey getirip geliştirmiştir. Brecht gibi yazarları önemli yapan sadece ürettikleri değil cesaretleridir de” ifadelerini kullandı.
Sitede oku

Gündem Dışı’nda Serhat Sarısözen’in stüdyo konuğu yazar Özlem Esmergül’dü. Kafka’nın Dönüşüm eserini Almanca’dan Türkçe’ye kazandıran; şiirlerini ‘Sana Söyleyemediğim Her Şey’ kitabında toplayan; Sait Faik Abasıyanık’ın sıkıyönetim mahkemeleriyle, sivil polislerle, büyük aşklarla en çok da yazma tutkusuyla olan ilişkisini ‘Yalnız Hatta Yapayalnız’ isimli eserinde okuyucuyla buluşturan Özlem Esmergül, Bertolt Brecht’in hayatını ele aldığı ‘Ya Hep Beraber ya da Hiçbirimiz’ isimli biyografik eserini anlattı.

20. yüzyıl Alman şiirinin ve tiyatrosunun en önemli isimleri arasında kabul edilen Bertolt Brecht, öykü, roman, deneme alanında da eserler verdi. Esmergül, “Bertolt Brecht, klasik tiyatronun kalıplarını kırmış, yerine epik diyalektik tiyatro diye bir şey getirip geliştirmiştir. Brecht gibi yazarları önemli yapan sadece ürettikleri değil cesaretleri de!” dedi.

Esmergül, “Brecht’in çok kalabalık, kadınlarla dolu bir hayatı var. Bunu çözemedim. Kadınlarla ilişkisi faşizmle ilgili gibi geliyor bana. Brecht’te bir komün inancı var. Kitabıma da ‘Ya Hep Beraber ya da Hiçbirimiz’ diye isim verdim. Sürgüne üç kadın ve bir çocukla gidiyor. Kadınların sayısında artmalar ve eksilmeler olabiliyor. Kadınların hepsi de son derece entelektüel” ifadelerini kullandı.

Yazar Gümüşay: Fotoğraf üstünden öykü yazmak ilham verici ve kolaylaştırıcı
‘Brecht hiçbir zaman siyasi bir kimliği olmamış, edepli bir komünist’

Esmergül, “Hiçbir zaman siyasi bir kimliği olmamış, ‘edepli bir komünist’. Siyasete hiç bulaşmamış, bununla ilgili propagandalar üretmemiş, sadece bir arada olmanın ve aydınlanmanın önemine inanıyor. O yüzden de tiyatroya epik diyalektik diye bir görev yüklüyor. Tiyatronun da bir misyonu var: eğitmek için ve halk için. Dolayısıyla tiyatroyu bir burjuva eğlencesi olarak görmüyor” şeklinde sözlerini sürdürdü.

Esmergül, “Brecht, ‘Mezbahaların Kutsal Johanna’sı’ adlı oyununda Nazilerin radarına takılıyor ve Almanya’da artık istenmemeye başlıyor. Sonra Önlem adlı oyunu sansüre uğruyor ve ondan sonra sürgün hayatı başlıyor. Berlin Opera Binası’nın önünde kitapları yakılıyor. 15 yıl sonra Doğu Berlin’e dönebiliyor” dedi.

Yorum yaz