Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile Türkiye'nin ilk cezaevi içerisinde kurulan ve hükümlülere örgün mesleki eğitim verecek Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki Adalet Mesleki Eğitim Merkezi'nin açılışını yaptı.
Törende konuşan Gül, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında kurulan Adalet Mesleki Eğitim Merkezi'nin Türkiye için bir model olduğunu söyledi.
Cezaevlerinde eğitim alanlarında yapılanları anlatan Gül, temel amacın hükümlü ve tutukluların infaz sonrasında eğitimli, meslek sahibi olarak topluma kazandırılması olduğunu vurguladı.
Gül, cezaevlerinden bu yıl Yükseköğretim Kurumları Sınavı'na 10 bin 833 kişinin katıldığını, 58 bin 481 kişinin cezaevine girdikten sonra eğitim kurumuna kayıt yaptırdığını söyledi.
'Önemli başarılar elde ettik'
Ceza İnfaz Kurumlarındaki 324 İş Yurdu Müdürlüğü'nde de 180'den fazla iş kolunda mesleki eğitim verildiğini aktaran Gül, infazı bitenlerin meslek sahibi olmalarının sağlanmasında da önemli başarılar elde edildiğini dile getirdi.
Abdulhamit Gül, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele kapsamında hükümlü ve tutukluların 24 milyon maske ile 110 ton kolonya ürettiğini anlattı.
Adalet Mesleki Eğitim Merkezi'nde eğitimlerini tamamlayanlara diploma verileceğini bildiren Gül, 101 müstakil mesleki eğitim merkezinin daha açılacağını, 216 bağlı mesleki eğitim birimi oluşturulacağını, böylece 317 cezaevindeki okullaşma çalışmalarını 2023 sonuna kadar tamamlamanın hedeflendiğini belirtti.
Bakan Gül, suçu önleme adına cezaevlerinden çıkanların ıslah ve topluma entegre olmasının önemli olduğunun altını çizdi.
'Akdeniz'e en uzun kıyı şeridi olan Türkiye'dir'
Türkiye'nin, terörün yanı sıra güvenliğe, ulusal egemenliğe yönelik saldırılarla mücadele ettiğine değinen Gül, Doğu Akdeniz meselesi üzerinde de hassasiyetle durulduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konudaki kararlılığı dün bir kez daha hatırlattığını vurguladı.
Bakan Gül, şöyle devam etti:
"Akdeniz'e en uzun kıyı şeridi olan Türkiye'dir. Dolayısıyla, kıta sahanlığı ve deniz yetki alanı en geniş ülke Türkiye'dir. Türkiye'yi, en uzun kıyı şeridi olmasına rağmen, Doğu Akdeniz'den dışlama girişimlerinin hiçbirinin uluslararası hukukta yeri yoktur, hiçbirinin yürüme şansı da bulunmamaktadır. Doğu Akdeniz'de Türkiyesiz yürütülmeye çalışılan enerji politikalarının uluslararası hukuk nezdinde tutar hiçbir tarafı yoktur, sürdürülebilir de değildir. Büyük devletler ve AB ülkeleri enerji arz güvenliğini sağlamak istiyorsa bunun yolu ortak girişimdir, uluslararası hukuktur, uluslararası ticaret kurallarıdır."
Ulus aşırı müdahalelerle bölgenin istikrasızlaştırılmasına, enerji havzalarını ele geçirme çabalarına, nakil hatlarının işlemez kılınmasına yönelik faaliyetlerin kimseye yarar sağlamayacağına dikkati çeken Gül, "Mavi Vatan"ın Türkiye'nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'deki sınırlarını belirlediğini ifade etti.
Abdulhamit Gül, "Mavi Vatan"da, Türkiye'nin hak ve egemenliğini içeren deniz alanlarının tümünde her türlü arama faaliyetini sürdürme kararlılığında olduklarını dile getirdi.
'Meşru hak ve çıkarları kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz'
Türkiye'nin Kıbrıs'ın garantör devleti olduğuna işaret eden Gül, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin dışarıda tutularak Güney Kıbrıs ile yapılan hiçbir anlaşmanın da hukuki olmadığını belirtti.
Adalet Bakanı Gül, şunları kaydetti:
"En son Yunanistan ile Mısır arasında gerçekleştirilmeye çalışılan 'münhasır ekonomik bölge' anlaşması uluslararası hukuka aykırıdır. Mısır ve Yunanistan'ın bu girişimi ayaklarına dolanmıştır. Sözde sınırlandırılan alanın, Birleşmiş Milletlere de bildirilen Türk kıta sahanlığı içinde yer aldığı açıktır. Öte yandan bu anlaşmayla Libya'nın hakları da gasbedilmeye çalışılmaktadır. Türkiye olarak, söz konusu alanda herhangi bir faaliyete izin vermeyeceğimiz gibi Doğu Akdeniz'de ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Türkiye, muktedir ve egemen bir ülke olarak uluslararası hukuk çerçevesinde deniz yetki alanları içerisinde her türlü faaliyetlerini kararlılıkla sürdürecektir."
Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Mesleki eğitim merkezi ceza infaz kurumları tarihinde ilk
Milli Eğitim Bakanı Selçuk ise Adalet Bakanlığı ile 9 Mart'ta cezaevlerinde lise ve mesleki eğitim merkezleri açılmasına imkan veren "Eğitim ve Öğretim İş Birliği Protokolü"nün imzalandığını hatırlattı.
Merkezde 9 meslek alanında 15 dalda eğitim verileceğini anlatan Selçuk, alınan eğitimler sonrasında belgeler verileceğini, bunun da iş yapma imkanını beraberinde getireceğini dile getirdi.
Mesleki eğitim merkezine toplam 467 hükümlü ve tutuklunun kayıt yaptırabileceğini anlatan Bakan Selçuk, hükümlü ile tutukluların meslek sahibi olmalarını önemsediklerini belirtti.
Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı, 2023 Eğitim Vizyonu çerçevesinde mesleki eğitimi yüksek düzeylere taşıma gayreti içerisinde. Bu sene Anadolu liselerine yerleşen öğrencilerin yüzde 41'i birinci tercihlerinde bir mesleki ve teknik Anadolu lisesine yerleşti. İlk üç tercihlerinde yer alan bir mesleki ve teknik Anadolu lisesine yerleşen çocuklarımızın oranı yüzde 82'ye yükseldi" bilgisini paylaştı.
Ziya Selçuk, mesleki eğitime sınavlı ve sınavsız yerleşen öğrenci sayısının da geçen seneye göre yüzde 40 oranında arttığının altını çizdi.
Eğitime erişimin nerede olursa olsun her yurttaşın hakkı olduğuna işaret eden Selçuk, cezaevlerindeki eğitim hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve yaygınlaştırılması için de iş birliği içinde çalışmalar yürütüldüğüne değindi.
Konuşmaların ardından Bakanlar Gül ve Selçuk, Adalet Mesleki Eğitim Merkezi'ni inceledi, eğitim alanlarla görüştü.
Törene, Adalet Bakan Yardımcısı Uğurhan Kuş, Ankara Valisi Vasip Şahin, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman da katıldı.