MHP lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
- Bir yanda Türkiye’yle Almanya’da müzakere masasına oturan Yunanistan’ın diğer yanda arasında deniz sınırı olmayan Mısır’la geçersiz ve yok hükmünde bir anlaşma imzalaması ahlaksız bir tertiptir. NAVTEX alanı olarak belirlenen sularda Türk milletinin karşısına çıkmaya cesaret edenlerin bilmesi gereken altın kural şudur: Alemde şer bitmezse, Oğuz neslinde de er tükenmez.
- Türkiye’yi Akdeniz’den çıkarmaya, Anadolu coğrafyasına kıstırmaya ve sıkıştırmaya hiçbir ülkenin gücü yetmeyecektir. Geçmişin hesabını güncelleyip üzerimize öfkeyle gelenlerin ya akılları başlarından gitmiş ya da sirtakiden dolayı bedenleri ve beyinleri uyuşmuştur. Nasıl ki 780 bin km2’lik kara parçamızın tek bir taşından taviz vermiyorsak 460 bin km2’lik mavi vatanımızın da tek bir damlasından vazgeçmemiz söz konusu olmayacaktır.
- Yunanistan Lozan Antlaşmasını çiğnemektedir. Yürürlükteki uluslararası antlaşmalar, bilhassa Doğu Ege Adalarının silahlandırılmasını yasaklamakta, yasal yükümlülükler getirmektedir. Yunanistan Türkiye’nin itirazlarına rağmen uluslararası hukuk çerçevesinde ahdi taahhütlerini ve antlaşmaları hiçe sayıp Doğu Ege Adalarının silahsızlandırılmış statüsüne aykırı hareket etmektedir.
- Doğu Akdeniz'de yükselen gerilimlerin ülkemiz ve uluslararası siyaset gündeminin baş köşesine yerleştiği bir dönemde Beyrut patlaması oldukça düşündürücü ve dikkat çekicidir. Türkiye'yi Libya'dan, Suriye'den hatta Doğu Akdeniz'den tecrit etmek için kuyruğa giren müstevli şarlatanlığın Beyrut-Ankara bağlantısını koparmak, ülkemizi içine hapsetmek amacıyla şiddet dolu bir eylem içinde olduğu vehim değil, vaki bir gerçektir. Bu bayatlamış kanlı oyunu merkezinde bozmak hedefiyle Lübnan'a giden Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile Dışişleri Bakanımız zamanlama itibariyle çok doğru bir hamle yapmışlardır.
Marksist literatürü ortaokulda öğrenmiş kerameti kendinden menkul Serok Ahmet'in Diyarbakır'da PKK üslubuyla konuşması, sözde Kürt sorununu yeniden diline dolayıp ana dilde eğitimden bahsetmesi emperyalist tutsaklığın ulaştığı hazin düzeyi göstermesi bakımından skandal bir örnektir. Bunun yanında Ali Babacan'ın ekonomide felaket tellallığı yapması küresel tefecilerin, IMF'ci bir kafanın, teslimiyetçi bir zihniyetin sipariş eleştirileridir. Bunlara inanacak, itibar edecek hiç kimse yoktur. CHP'nin çatısı altında kendilerine ikbal arayanların zillete düşmeleri acziyettir, teslimiyettir, melanettir. Serok'un sözde Kürt sorununa vurgu yapması, CHP'nin bölücü bir kisveye bürünüp sözde Kürt sorunuyla ilgili rapor hazırlığı içinde olması içimizdeki devşirilmiş siyaset artıklarını teşhir etmiştir. Terörle mücadeleye destek vermekten köşe bucak kaçınıp, şehidi şühedayı ağızlarına almaktan imtina edip Türkiye'nin büyüme, yükselme ve prangalarını kırma dirayetine kara çalanlar tek kelimeyle işbirlikçidir. Terör örgütlerine darbe vuruldukça CHP-HDP ve marjinal partiler şoka girip şuur kaybı yaşamaktadır. Pençe operasyonları terör örgütünün korkulu rüyasıyken bunların da kabusudur.
Siyaseti karıştırmak isteyen çürüklerin ekonomik saldırılardan medet umması, Merkez Bankası'nın döviz rezervinin eridiği yalanına bel bağlaması utanç vesikasıdır. Döviz kurunun yükselişinden sevinenler bir defa zalimlerin oyuncağıdır.Erken seçim tartışmaları mahsurludur, sinsi ve sivri bir amaca matuftur. Milletvekili genel seçimi 2023 yılının haziran ayında yapılacaktır.