POLİTİKA

Abdullah Ağar: Türkiye ve Suriye İdlib’de birbirine karşı mücadele ettikleri sürece YPG/PKK kazanmaya devam edecek

Suriye’nin Fırat’ın doğusundaki bölgelerde ABD’nin desteklediği “Suriye Demokratik Güçlerinin” aktifleştiği bir ortamda İdlib’de “El-Nusra Cephesi” terör örgütünün saldırıları arttı.
Sitede oku

Sadece geçen gün teröristler, Hamrat köyü çevresinde Suriye hükümeti ordusunun pozisyonlarını kırmak için birkaç girişimde bulundu. Bazı uzmanlar, bu iki olayın birbiriyle bağlantılı olduğunu iddia ediyor.

Gerçekte bunlar bağlantılı mı? Söz konusu hamlelerle neler amaçlanıyor? Bunlara karşı nasıl bir yol izlenmeli? Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu:

Son günlerde eşgüdümlü olarak ‘bir kısmını yalanlamaya kalksalar bile’ üç gelişme meydana geldi. Birincisi, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile ABD’li Delta Crescent Energy LLC şirketi arasında sözde bir petrol anlaşmasının imzalanması. Aslında bu bir petrol anlaşması değil bu, siyasi bir durum oluşturmak için yapılan bir dayatma.

Rus uzman: ABD'nin Suriye'deki petrol planları, Kürt ayrılıkçıların elini güçlendiriyor

İkincisi, YPG/PKK ile Suriye Ulusal Kürt Muhalefeti (ENSK) arasında ikinci tur görüşmelerinin başlaması. Hatırlanacağı üzere birinci turda bir mesafe almışlardı. 2014 Duhok anlaşmasına uygun bir ruhta sözde siyasi, askeri, idari ve ekonomik alanlarda belli bir yol kat etmişlerdi. Şimdi bunu geliştirmenin peşindeler. Üçüncüsü ise, ‘yok biz değil uçaklarımızın himayesinde Kanadalı siviller gitti(!) diye yalanlanan’ bazı Amerikan yetkililerin Kandil’e gitmeleri, orada YPG/PKK karargahına geçmeleri ve onlara Suriye’nin kuzeyi ile olan bağlarının kesmeleri için talimat vermeleri.

Belli ki, PYD/DSG ve siyasi türevlerinin uluslararası hukuk çerçevesinde PKK ile bağlantısının olmadığını göstermek istiyorlar. Aslında PKK’yı YPG’ye, YPG’yi PYD’ye, PYD’yi de DSG’ye evrilmesi bunun adımlarıydı. Bütün bunlar, Amerika’nın kendisinin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nın Suriye’deki PYD ve DSG ile bir bağlantısının olmadığını kabul ettirmek üzere yapılmıştır. ABD, atmış olduğu bu adımlarla beraber Suriye’yi ve Irak’ı bölüyor. Irak ile Suriye arasındaki sınır fiilen kalkmış durumda. Suriye parçalanıyor. Irak’ta da benzer bir durum gelişiyor. Bu denklemin nereye gideceğini hep beraber göreceğiz.

Irak'ta, ABD askerlerinin kaldığı bir askeri üsse füze atıldı, diğerinde patlama yaşandı

Amerika’nın bu yaptıkları ile ilgili Suriye Hükümeti, “kınıyorum” diyor. Şam bu tür gelişmeleri sadece kınamalarla geçiştirirse ülke bölünecek. Somut bir şeyler yapması gerekiyor. Çok şiddetli tepki göstermesi ve etki üretmesi gerekiyor. Çünkü ABD destekli DSG güçleri sadece Suriye’nin malını çalmıyor, egemenliğini de çalıyor.

Suriye Hükümeti'nin son dönemde Idlib’e konsantrasyonu, PKK’nın aradan sıyrılmasına sebebiyet veriyor. Ve bu, hem Şam'a hem Türkiye’ye zarar veriyor. Yani Türkiye ve Suriye İdlib’e konsantre olduğu sürece ve İdlib’de birbirine karşı mücadele ettikleri sürece YPG/PKK kazanmaya devam edecek. İdlib’e konsantrasyon, Münbiç’i de içine alacak şekilde Suriye’nin bölünmesine gidiyor.

Yorum yaz