DÜNYA

Ayasofya'da 86 yıl sonra ilk bayram namazı

Yeniden cami olarak 24 Temmuz'da ibadete açılan Ayasofya'da 86 yıl sonra ilk bayram namazı, binlerce kişinin katılımıyla kılındı. Bayram hutbesini okuyan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle alınması gereken önlemlere dikkat çekti. Erbaş minbere yine kılıçla çıktı.
Sitede oku

İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya dek cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak hizmet veren ve geçen hafta cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi'nde ilk bayram namazı kılındı.

Kurban Bayramı namazını burada kılmak isteyen, İstanbul'un yanı sıra başka kentlerden ve yurt dışından gelenler, Ayasofya Meydanı'nı doldurdu. Camiye giden çeşitli bölgelerde kurulan güvenlik noktalarında da yoğunluk oluştuğu gözlendi. 

Namaz için belirlenen alanlar, bayram namazı vaktinden önce doldu. Fatih Belediyesi ekipleri vatandaşlara namaz öncesinde ücretsiz olarak tek kullanımlık seccade, dezenfektan, maske ve su dağıttı. Mobil araçlar üzerine kurulan dev ekranlarla arka saflarda yer alan kişilerin alanı görmesi de sağlandı.

Vatandaşlar, belediye tarafından sosyal mesafe kuralı gereği bölümlendirilen yerlere ve ibadetlerin rahat bir ortamda yerine getirilmesi amacıyla Ayasofya Meydanı'na serilen hasırların üzerine, yanlarında getirdikleri seccadeleri sererek bayram namazını kıldı. 

Bayram namazı öncesinde İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı tarafından dua okundu. 86 yıl sonra Ayasofya'da, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ilk bayram namazını kıldırdı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ve Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan da ilk bayram namazını Ayasofya'da kıldı. 

Erbaş bayram hutbesini okudu

Namazın ardından tekbirler getirildi. Prof. Dr. Erbaş, daha sonra 'Kurban Bayramı: Takva Yolculuğu' başlıklı hutbeyi irad etti. 

Kevser Suresi'nde "Şüphesiz biz sana bitip tükenmez nimetler verdik. O halde, Rabb'in için namaz kıl, kurban kes. Doğrusu sana kin tutan, soyu kesik olanın ta kendisidir" dendiğini aktaran Erbaş, Hz. Muhammed'in Kurban Bayramı'nın ilk günü için "Bugün ilk işimiz, bayram namazı kılmak, sonra dönüp kurban kesmektir. Kim böyle yaparsa sünnetimize uymuş olur" buyurduğunu kaydetti. 

Prof. Dr. Erbaş, "Bugün imanımızı pekiştiren, yüreklerimizi buluşturan, şükrümüzü artıran Kurban Bayramı. Bugün kurban ibadetinin eda edildiği, dua ve gayretin takva ve teslimiyetle güçlendiği gün. Bizleri bu müstesna güne kavuşturan Cenab-ı Hakk'a sonsuz hamd-ü senalar olsun. Bayramları barış ve sevinç günleri ilan eden sevgili Peygamberimize salat ve selam olsun" ifadelerini kullandı. 

Mümin gönüllere huzur, kardeşlik ve paylaşma duyguları taşıyan, iman, itaat ve teslimiyet sembolü Kurban Bayramı'na kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını dile getiren Erbaş, "Kurban, Rabb'imize yaklaşma ve iyiye, güzele, hakikate ulaşma arayışıdır. Sevgi, vefa, sadakat ve fedakarlığın simgesidir. Yaradan'a karşı ihsan şuurunu, yaratılanlara karşı da isar ahlakını pekiştiren ve bizlere sahip olduğumuz nimetleri inandığımız değerler uğruna feda edebilme iradesi kazandıran büyük bir ibadettir. Bayramlar ise ailemiz, akrabalarımız, din kardeşlerimiz ve tüm insanlarla bağlarımızın güçlendiği; millet ve ümmet olma irademizin tezahürü olarak birlik, beraberlik, yardımlaşma ve dayanışma duygularımızın hayata egemen olduğu müstesna zaman dilimleridir" diye konuştu. 

'Bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine ihtiyacımız var'

Kurban Bayramı'nın, İslam'ın temel ibadetlerinden biri olan haccın ifa edildiği, milyonlarca müminin Allah'a teslimiyetle Mekke'de bir araya geldiği mübarek bir zaman olduğunu belirten Erbaş, şöyle devam etti:

"Ne var ki tüm dünyayı etkisi altına alan küresel salgın nedeniyle bu sene Mescidi Haram, Arafat, Müzdelife ve haccın diğer mekanları çok az sayıda Müslümanla mahzun bir hac yılına şahit olacaktır. Büyük bir aşk ve heyecanla dünyanın her tarafından Müslümanları ortak bir değer etrafında bütünleştiren bir ibadetin tüm dünyadan Müslümanlarla büyük bir coşkuyla eda edilememesi, kutsal beldelerin özlemiyle yanan gönülleri derinden üzmüştür. Bu sebeple bayramların birleştirici, teskin ve teselli edici özelliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız vardır. İnsanlık olarak içerisinden geçtiğimiz bu zor süreçte bayramların hatırlattığı değerler ve hayatımıza kattığı güzellikler büyük bir nimet ve imkan olarak görülmelidir."

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, aziz milletin, geçmişten bugüne nice zorlukları sabır, sebat ve azimle aştığını ifade ederek, "İşte, 86 yıllık hasretin ardından büyük fethin sembolü Ayasofya Cami-i Şerifi'nin yeniden ibadete açılması, milletimizin sarsılmaz imanı, tükenmez umudu ve kararlı duruşunun bir göstergesidir. Allah'ın yardımı, milletimizin azim ve kararlılığı ile yaşadığımız küresel sıkıntıları da aşacağımıza ve daha büyük bir huzur ve coşkuyla yaşayacağımız bayramlara kavuşacağımıza olan inancım tamdır" dedi. 

Ayasofya'da 86 yıl sonra ilk bayram namazı

'Musibetler karşısında dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi güçlendirmeliyiz'

Her şeye rağmen bayramın tüm güzellikleriyle yaşanmaya gayret edilmesi gerektiğini belirten Erbaş, şunları kaydetti:

"Sıkıntı ve musibetler karşısında gerekli tedbir, tevekkül ve teslimiyet anlayışıyla hareket ederek dayanışma ve yardımlaşma bilincimizi daha da güçlendirmeliyiz. Hanelerimizin huzur ve selameti için aklımıza tedbiri, yüzümüze tebessümü, dilimize selamı ve yüreğimize muhabbeti nakşetmeliyiz. İlgi ve yardıma muhtaç yetim, garip, hasta, yaşlı ve kimsesizlerin kimsesi olup sıkıntılarını gidermek ve kederlerini sevince dönüştürmek için gayret etmeliyiz. Dünyanın birçok yerinde bayramı zulüm, baskı, terör, hastalık, açlık ve benzeri tehditler altında geçiren din kardeşlerimizin ızdıraplarını daha derinden duymalı; maddi ve manevi yardımlarımız ve dualarımızla onların yaralarını sarmak için daha çok çaba göstermeliyiz."  

'Bayram günlerinde tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim'

Bu bayram, temizlik konusunda her zamankinden daha fazla duyarlı olmaya, Hz. Muhammed'in "Temizlik imanın yarısıdır" hadis-i şerifini hatırlamaya, mümine yakışır bir hassasiyetle hareket etmeye ihtiyaç olduğunu belirten Erbaş, koronavirüs salgınıyla mücadele edilen şu günlerde, tedbirlerle uymaya, samimiyetle ibadet ederken insanların hem kendisini hem de çevresini korumaya mecbur olduğunun altını çizdi. 

Prof. Dr. Erbaş, hutbesine şöyle devam etti:

"Kurbanlarımız bize emanettir. Onları incitmeyelim. Şefkatli ve özenli davranalım. Bayramlar sevinç günleridir. Komşularımızı, akrabalarımızı, hasta, yaşlı ve yalnız kardeşlerimizi bu sevince ortak edelim. Mübarek günlerde dargınlıklara ve küskünlüklere son verelim. Bayramın huzurunu hep birlikte yaşayalım. Ancak hastalıkların yayılmasına sebep olarak bu kıymetli günleri hüzne çevirmeyelim. Maske ve güvenli mesafe kuralına riayet edelim. Bayram günlerinde ve salgın süresince tokalaşmaya, kucaklaşmaya ve musafahaya ara verelim. Ayrıca Arefe günü sabah namazıyla başladığımız ve bayramın dördüncü günü ikindi namazıyla birlikte tamamlayacağımız teşrik tekbirlerini unutmayalım."

Camideki ilk bayram namazına özel hatıra madalyonu dağıtıldı

Öte yandan Fatih Belediyesi, Kurban Bayramı namazı için Ayasofya'ya gelen vatandaşlara, bugüne özel hazırlanan gümüş kaplamalı hatıra madalyonu ile üzerine Ayasofya işlenmiş bez çanta armağan etti. Ayrıca, namazdan çıkan vatandaşlara çorba ikramı da yapıldı.

Yorum yaz