İstanbul'un fethine kadar 916 yıl kilise, 1453'ten 1934'e kadar cami olarak kullanılan, 86 yıl müze olarak kalan ve UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde de yer alan Ayasofya'da bugün ilk namaz kılınıyor.
Nobel Edebiyat ödüllü yazar Orhan Pamuk, bu tarihi dönüşümle ilgili duygu ve düşüncelerini DW İstanbul muhabiri Julia Hahn ile paylaştı. Pamuk'un sorulara verdiği yanıtlar şu şekilde:
86 yıldır müze olan, Dünya Mirası listesinde yer alan Ayasofya şimdi yeniden bir cami haline geldi, Ayasofya'dan ezan sesleri yükselecek. Ne hissediyorsunuz? Son günlerde yaşanan tartışmalarla ilgili ne düşünüyorsunuz?
‘‘Avrupa kültür ve medeniyetinin bir parçası olmak istiyoruz’ demek istedi’
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu büyük Atatürk Ayasofya'yı müzeye dönüştürmüştü. Bunu niye yaptı? Modern dünyaya, özellikle de Batı dünyasına Rum Ortodoks mimarisinin bu başyapıtını müzeye çevirerek "Biz Türkler laikiz. Fransız laiklik anlayışını benimseyerek büyük Avrupa kültür ve medeniyetinin bir parçası olmak istiyoruz" demek istedi. Aldığı karar buydu. Şimdi bunu geriye çeviriyorlar.
‘Kemal Atatürk'ün laikliğine artık saygı duymuyoruz’
Ayasofya hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar açısından çok büyük önem taşıyor. Dediğiniz gibi müze olarak laik bir alandı. Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Ayasofya'yı yeniden camiye dönüştürme kararı sizin için ne anlama geliyor?
Bu, basitçe, "Kemal Atatürk'ün laikliğine artık saygı duymuyoruz" demek anlamına geliyor. "Popüler olmak istiyoruz, popülist olmak istiyoruz" diyorlar. Dünyanın geri kalanına Batı'dan memnun olmadıklarını söylüyorlar. Bu, benim hoşlandığım bir mesaj değil. Buna eleştirel yaklaşıyorum. Ancak muhalefetin de buna karşı çıkmaması beni şaşırtıyor. Niye karşı çıkmıyorlar? Çünkü bunun çok popüler bir karar olduğunu düşünüyorlar. Maalesef bu, Türk halkının benimsediği popüler bir karar. Ayasofya'nın kaderini Türk halkının belirlemesi gerek. Ama ben de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım ve milyonlarca laik vatandaş gibi ben de buna karşıyım. Ama maalesef sesimiz duyulmuyor.
‘Lütfen bunu değiştirmeyelim" demeye maalesef korkuyorlar’
Peki karardan memnun olmayan kişiler niye sesini yükseltmiyor?
Seslerini yükseltmemelerinin bir nedeni, Türkiye'de buna karşı çıkacak ifade özgürlüğünün bulunmaması. "Bu, Kemal Atatürk'ün laiklik geleneğidir. Lütfen bunu değiştirmeyelim" demeye maalesef korkuyorlar. Türk milleti laik yapısıyla diğer Müslüman milletlerden ayrılıyor ve bunu tüm dünya biliyor. AKP'ye oy verse bile her Türk gizli ya da açık şekilde diğer Müslüman milletlerden farklı olduğu için gurur duyar, "Biz Avrupalılar gibi laikiz" der ve bu Türkiye'ye mahsus bir durumdur. Şimdi aynı anda hem Müslüman hem laik olmaktan duyulan bu gururu yok ediyorlar. Bu Kemal Atatürk'ün projesiydi.