ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi, yaptığı açıklamada, 'Amerikan tarihinin en büyük kahramanlarından biri' olarak nitelendirdiği John Lewis'in, cuma gecesi geç saatlerde yaşamını yitirdiğini doğruladı.
Pelosi, "Hepimiz, Kongre üyesi Lewis ile meslektaş olmaktan onur duyuyorduk ve ölümü bizleri son derece üzdü" diye konuştu.
ABD Senatosu Çoğunluk Lideri Kentucky Senatörü Cumhuriyetçi Mitch McConnell, Lewis için "Hayatını ırkçılıkla mücadele etmek, eşit haklar geliştirmek ve ulusumuzu kurucu ilkeleriyle daha uyumlu hale getirmek için tehlikeye atan öncü bir sivil haklar lideriydi" yorumunu yaptı.
Eski ABD Başkanı Barack Obama, Lewis'in ölümünün ardından yaptığı açıklamada, "Bu ülkeyi o kadar çok sevdi ki, hayatını ve kanını tehlikeye attı. Bu ülkede gerçek değişimi gerçekleştirmenin bir yolu olarak şiddet içermeyen direniş ve sivil itaatsizlik ilkelerini benimsedi" ifadelerini kullandı.
Kanseri 'en büyük mücadelesi' olarak nitelemişti
John Lewis, Aralık 2019'un sonlarında kendisine ileri derecede pankreas kanseri teşhisi konulduğunu açıklamış ve "Şu an karşılaştığım gibi bir mücadeleyle hiç karşılaşmadım" demişti.
ABD'de 1960'lı yıllarda başlayan yurttaşlık hakları mücadelesinin öncü isimlerden Lewis, aynı mücadelenin ikonik ismi Martin Luther King'in 1963'te Washington'daki Lincoln Anıtı önünde "Bir hayalim var" adlı ünlü hitabını yaptığı mitingin en genç konuşmacısıydı.
Obama'nın 2011'de, ülkede verilen en yüksek sivil nişan olan 'Başkanlık Özgürlük Madalyası' ile ödüllendirdiği Lewis, 1965'teki 'Kanlı Pazar' yürüyüşünde 600 protestocuya liderlik etmesiyle tanınıyordu.
Alabama eyaletinin Selma kentinde 1965 yılında siyahların oy kullanma hakkı için düzenlenen protesto yürüyüşüne yüzlerce siyah Amerikalı katılmıştı. Protestocular, Edmund Pettus köprüsünü geçerken polisin sert şiddetiyle karşılaşmış ve olaylar 'Kanlı Pazar' olarak tarihe geçmişti.