Başkan Donald Trump ABD'yi NATO'dan çıkaracağına dair iddiaları yalanlarken bunun müttefiklere bir bedelinin olduğunu belirtti.
Washington Post'tan Marc Thiessen'e konuşan Trump, NATO'dan çıkmayı değerlendirdiğine dair spekülasyonları reddetti.
Müttefiklere uyguladığı baskıyla övünen ABD Başkanı, 'bu sayede NATO ülkelerinin 140 milyar dolar ödemesini sağladığını, üstelik bu miktarı üç yıl içinde 400 milyar dolara çıkaracağını' söyledi.
ABD Başkanı'ndan müttefiklere haraç-şantaj yöntemleri
'ABD'nin NATO'dan çıkması tehdidini aslında müttefikleri daha fazla savunma harcaması yapmaya ikna için koz olarak kullandığı' mesajını veren Trump, şöyle konuştu:
"Bazıları neredeyse hiç ödeme yapmıyordu ve şimdi ödüyorlar. Bana o büyük soruyu sordular: 'Eğer vermezsek çıkar mısın?' Ve ben de dedim ki 'Evet, çıkarım'. Ve bu yanıtı vermezseniz, ödeme yapmazlar."
Kuzey Atlantik Askeri İttifakı'nın hedef aldığı amacın Rusya olduğunu açıkça dile getiren ABD Başkanı, "Hayır, terk etmek istemiyorum. Ama onların paylarına düşeni ödemelerini istiyorum" diye altını çizdi.
'Artık 8 NATO üyesinin daha yüzde 2 hedefini karşıladığını, ama bunun da yeterli olmadığını' dile getiren Trump, "Bu arada yüzde 2 çok az" dedi.
NATO zirvelerinde Trump'ın baskısıyla ittifak üyesi ülkeler 2024'e kadar savunma bütçesine yaptıkları katkıyı GSYİH'nin yüzde 2'sine çıkarma sözü vermişti.
Bunun üzerine Trump üyelerin bu oranı yüzde 4'e çıkarmaları için tutturmuştu.
NATO'yu 'köhne, hantal, modası geçmiş' diye niteleyen, 'ABD askerlerinin ağırlamanın ve ABD'nin savunma şemsiyesi altında bulunmanın bedeli olduğunu' savunan Trump'ın şimşeklerinin baş hedefi, Avrupa'nın bir numaralı ekonomisi Almanya.
Trump tarafından 'ABD askeri varlığından yararlanırken NATO için harcamada bulunmamakla' suçlanan Almanya, bir yandan gelecek 10 yılda askeri harcamalarını artırmayı kabul etti, ama diğer yandan Washington'la ilişkilerde güven erozyonu yaşadı.
Almanya'dan 10 bin asker çekme kararı alan Trump, Washington Post'a verdiği mülakatta, bunların bazısının 'Polonya'ya ve başka hak eden yerlere konuşlanacağını', kalanların eve döneceğini söyledi.