Sabah yazarı Engin Ardıç, 'Kuşak da kuşakmış haa' başlığıyla yayımlanan yazısında sözlerine "Alfabeyi bitirdiler ya, şimdi en başa döndüler: 2010 ve sonrası doğumlulara da ‘alfa kuşağı’ denecekmiş... Hangi ‘merci’ koyuyor bu isimleri yahu? Bugün doğanlar beta, on sene sonra doğacaklar gamma... Böyle gider" ifadesiyle başladı.
Ardıç, şöyle devam etti:
"Yunan alfabesi de bitince ne yapacaklar, Çin hecelerine mi geçecekler?
Nu,zi, hao, an, şi, jia falan... Biz Z kuşağına dönelim.
Bunlar üç yıl sonra oy verecekler.
Her beş seçmenden biri bunlardan olacakmış.
Yedi milyon kişi kadar oldukları hesaplanıyor.
‘Nasıl kafakola alırız’ tasası var tabii.
CHP yönetimi gene kendini kandırıyor ve her zamanki gibi boş konuşuyor:
Bunlar ‘adalet isteyen, özgürlük isteyen, dünyayı sorgulayan bir kuşakmış’, Kılıçdaroğlu öyle diyor.
Bu tanım daha ziyade ‘FETÖ tutuklularını kurtarmak isteyen’ bazı CHP'lilere uydu gibi...
Özgürlük istemiyorlar, başıboşluk istiyorlar.
Belirgin bir siyasi görüşleri yok. Çoğu ‘apolitik’... Gezi olaylarının vandallık ve çapulculuktan ileri gidememesi de bunun göstergesidir.
‘Toplumsal’ değil ‘bireysel’ insanlar. Bencillik düzeyinde.
Aileleriyle aralarında uçurum var.
Çalışmadan, kısa yoldan para kazanmak da en büyük arzuları.
İçlerinde ‘mal ergen’ tabir edilenlerin oranı hayli yüksek.
Z kuşağı dedikleri, ‘elektronik bağımlısı’ bir kuşaktır.
Bu bağımlılık ‘toksikomani’ gibidir, sigaradan da uyuşturucudan da daha derindir. (Kaldı ki bu kuşakta uyuşturucu kullanımı daha önce görülmemiş boyutlara ulaşmıştır.) Çoğu cahildir.
Bilgileri bilgisayarda karşılarına çıkan çoğu zırva ve yalan yanlış ‘site malumatıyla’ sınırlıdır.
Özgüvenleri de ‘tavan’ yapmış, küstahlık, saldırganlık, pervasızlık, şımarıklık ve arsızlık boyutlarına ulaşmıştır.
Bilgisayar ve ‘sosyal medya’ da hayatlarının olmazsa olmaz bir parçasıdır tabii...
Günde altı saatten fazla geçiriyorlar bilgisayarda.
Bunların cep telefonlarını ellerinden alsan, ölürler.
Sosyal medyadan kessen intihara kalkışanlar çıkabilir.
Bunların oyları nasıl alınır?
Bol bol ‘bedava megabayt’ dağıtmak tek çıkar yol gibi!
Bunlar küçük burjuvalar.
Peki ‘halkınZ kuşağı’ ne yapıyor?
Asker uğurluyor...
Bu bir köylü geleneğidir, biz de askere gittik geldik ama arkamızdan kimse davul zurna çalmadı. Kimse bizi havaya atıp tutmadı.
Tövbe, bu, köylü geleneğinin şehirde ‘lumpen ayinine’dönüşmüş şeklidir.
Havaya ateş etmek de buna dahildir.
Gittikleri acemi birliğine virüs bulaştırmasalar bari."