DÜNYA

Danıştay'daki Ayasofya duruşması bitti: Karar sonra açıklanacak

Ayasofya'nın ibadete açılıp açılmayacağı uzun süredir tartışma konusu. Danıştay'da görülen soruşturma bitti. Kararın 15 gün içerisinde açıklanması bekleniyor. 
Sitede oku

Ayasofya'yı cami statüsünden müze statüsüne taşıyan kararın iptali için yapılan başvuru Danıştay gündemine geldi.

Başvuru Danıştay tarafından değerlendirildi ve duruşma sona erdi. Danıştay'ın kararını 15 gün içerisinde yazılı olarak açıklayacağı bildirildi.

Ayasofya tartışması

İstanbul'un fethinden 58 yıl sonra 1511 yılında camiye dönüştürülen Ayasofya, 1934 yılında ise Bakanlar Kurulu kararıyla cami statüsünden müzeye çevrildi.

Bu karar, zaman zaman tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı vakıflar, Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulması için dava açtı. Onlardan biri, Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği açtığı dava.

Bugün görüşülen davada, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesi kararı için hazırlanan protokelde, Atatürk’ün imzasının sahte olduğu iddia ediliyor.

Danıştay savcısı, "O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya'yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulunun, yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz" dedi.

'Ayasofya camii, Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülküdür'

Duruşmaya ayrıca davacı Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir, dernek avukatı Selami Karaman ve Cumhurbaşkanlığı avukatı katıldı. Daire Başkanı Yılmaz Akçil, duruşmada ilk olarak davacı tarafın avukatı Selami Karaman'a söz hakkı verdi. Karaman, "Ayasofya Camii, Fatih Sultan Mehmet'in şahsi mülküdür. Fatih Sultan Mehmet Han'ın iradesine uygun davranılması açısından Ayasofya Camii'nin müzeye çevrilmesi kararının iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Yetki ve şekil yönünden sakat bir Bakanlar Kurulu kararıyla karşı karşıyayız. Bakanlar Kurulu kararının iptalinin neden gerektiğiyle üzerinde durduğumuz husus mülkiyet hususudur. Ayasofya Camii'nin cami vasfının ortadan kaldırılarak müze olarak kullanılması, Fatih Sultan Mehmet'in iradesine de aykırıdır. Biz mülkiyet hakkının görmezden gelindiğini söylemekteyiz" ifadelerini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün reis-i cumhur olarak Bakanlar Kurulu kararında imzası olduğunu anlatan Karaman, "Biz, bu imzanın kendisine ait olmadığını belirtmekteyiz. Atatürk'ün imzalarının temin edilerek incelenmesi talebimiz var" dedi.

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir ise, "Anayasa Mahkemesi, Atatürk'ün vasiyeti üzerine hiçbir dokunmazına bir şey yapılamayacağı kararını verdi. Eşitlik ilkesi kapsamında Fatih Sultan Mehmet'in varlıklarına da aynı şekilde hiçbir şeyin yapılmaması gerekir. Mülkiyet hakkına uygun karar verilmesini arz ve talep ederiz" şeklinde konuştu.

'Ayasofya'yı tekrardan açmak Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir'

Danıştay savcısı ise, "O tarih itibarıyla işlem hukuka uygundur. Ayasofya hakkındaki karar geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından alınmıştır. Dolayısıyla şu anda Ayasofya'yı tekrardan açmak Bakanlar Kurulunun, yani Cumhurbaşkanlığının kararını gerektirir. Bu nedenle davanın reddini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Savcı, Bakanlar Kurulu kararındaki Atatürk imzasına ilişkin de beyanda bulundu. Savcı, farklı yerlerde de Atatürk tarafından aynı imzanın kullanıldığını söyledi.

Derneğin 2005 yılında açtığı ilk davada Danıştay, Ayasofya'nın müze olarak kalması yönünde karar vermişti. Danıştay'ın 2019 yılında aldığı bir kararın Ayasofya için emsal olabileceği de belirtiliyor.

Danıştay, tıpkı Ayasofya gibi müzeye çevrilen İstanbul'daki Kariye Camisiyle ilgili verdiği kararla caminin yeniden ibadete açılmasının önünü açmıştı. AK Parti’nin hukukçu kurmaylarının bu kararı da göz önünde bulundurarak Ayasofya için bir formül arayacağı belirtiliyor.

Yorum yaz