Ahu Özyurt’la Fotoğrafın Tamamı programına katılan Evren Devrim Zelyut, Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası ekonomiyi yorumladı.
'Temel faiz-enflasyon tezi çöktü'
“8.25’te sabit kaldı iyi oldu yorumlarına katılamıyorum” diyen Ekonomist Evren Devrim Zelyut, “100 liranızı bankaya koysanız, yıl sonunda enflasyon hesabı gereği 11 liranız buharlaşacak demektir. Satın alma gücünüz aslında 89 lira. Peki bu 89 liraya 8 lira faiz alsanız, toplamda cebinizde 97 liranız oldu. Ana paranız 3 lira geriledi. Hal böyle olunca yerli de dolara kaçıyor, yabancı da ülkesine gidiyor” dedi.
Ülkenin tarım ve sanayi politikasının düzelmemesi halinde faiz indirimlerinin sonuç vermeyeceğine dikkat çeken Zelyut, tasarruf düşük olduğu için bankaların yurtdışında borçlanmak zorunda kaldığını belirtti. Türkiye’nin MSCI endeksinde bir alt lige düşme ihtimalini de yorumlayan Zelyut, “Piyasa bakıyor, siz Kuzey Kore gibi kapalı bir ülke mi olacaksınız diye soruyor” diye konuştu.
'Türkiye, Suriye'deki gücünü azaltmalı'
Türkiye’nin Libya operasyonlarında kazandığı zemini de Emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz yorumladı. “Suriye’nin parçalanması Türkiye için büyük problemlere yol açar. Türkiye gerekirse Şam gerekirse Moskova ile anlaşarak bölgedeki güçlerini kademeli olarak azaltmalı. Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Kuzey Irak ve Libya artık bizim için daha önemli” dedi.
UKOME'nin yapısı nasıl değiştirildi?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 6000 yeni taksi önerisinin ÜKOME’ye takılıp komisyona gönderilmesini de İBB CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı yorumladı. Balyalı, İstanbul’da en son 1990 yılında yeni plaka verildiğini belirtirken, ÜKOME’ye ulaşımla alakası olmayan Bakanlıkların dahil edildiğini söyledi.
“ÜKOME’de Büyükşehir’in üye sayısı 11’de kaldı ama kamu kuruluşları kategorisine Çalışma Bakanlığı, Aile Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı gibi kurumlar eklendi. Onların oyları ile teklif alt komisyona gönderildi. Biz taksicilerle başbaşa kalsaydık, bir formül bulurduk. Yine de umutsuz değiliz. Özellikle bu 6000 sayısının içinde taksiye dönüştürülecek minibüsler vardı ki, şoförlerimizin de bu yönde talepleri olmuştu. Bunun komisyonda eninde sonunda çözüleceğine eminiz” diye konuştu.
'Ayasofya günde 5 vakit trafiği kaldırmaz'
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da bakanlığı döneminde çok sayıda kültür varlığının Türkiye’ye hiçbir bedel ödemeden getirildiğini vurguladı. “Bakanlıkta bu konularda çok istekli, bilgili ve azimli bir ekip, Kültür Varlıkları Kaçakçılık Dairesi vardı. Her diplomatik müzakerede yetkililerimizin bu konuları gündeme getirmesini istedik. İsrarlı takip yaptık. Kibarca, olmazsa da biraz zorlayarak istedik. Hattuşa Sfenksi, Yorgun Herkül Heykeli, Çingene Kızı mozaiği gibi onlarca değerimizi, toplamda 3000’i aşkın eseri getirebildik” dedi.
Günay, Ayasofya’nın ibadete açılmasının yaratacağı riskleri anlatırken şu ifadeyi kullandı:
“Dünyanın en eski mabedlerinden biri. St. Pierre Kilisesinden 1000 yıl eski. Ayasofya dinlere ve insanlara yeterince hizmet etmiş, şimdi bırakalım herkese açık olsun. Dua eden gene içinden etsin. Ben geldiğimde 2007’de içeride bir iskele vardı 10 senedir duran. Haluk Dursun hoca ‘bu hep vardır’ dedi. O cepheyi bitirdik, yan tarafa geçti. Ayasofya’nın restorasyonu hiç bitmez, hep içinde iş vardır. Her yeri özen ister. Böyle bir yerde günde 5 vakit insan trafiği, yüksek ses, binlerce insanın nefesi yapıya büyük zarar verir. Bundan sakınmamız gerekir. Ayasofya bizim için mücevherdir. Varlığı Bize hep kazandırır. Fatih, onu camiye çevirerek korumuştur çünkü fetih sonrası şehirde bir yağma vardı. Bıraksa o bina yağmalanır mahfolurdu. O dönem müze olsa, Fatih de müze yapardı”