Gezici Araştırma Merkezi tarafından, Türkiye genelinde sosyal, ekonomik, politik ve kültürel konular ile ilgili seçmenin algısını belirlemek üzere 12 ilde 18 ilçede 'Z kuşağı anketi' yapıldı. Araştırma 20 yaş ve altını temsil eden bin 62 kişilik Z grubuyla yüz yüze gerçekleşti.
Sözcü'den Deniz Zeyrek'in haberine göre, Gezici Araştırma Merkezi Başkanı ve Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Çalışmalar Uzmanı Murat Gezici “Z kuşağına Ait Araştırma Raporu”nu yayınladı ve şu tespitleri yaptı:
'Yeni politikalar şart'
- Şu an 20 yaş ve altında bulunan milenyum sonrası bireyler Z kuşağı olarak tanımlanıyor. 2023 seçimlerinde her 5 kişiden biri Z kuşağı olacak. Bu yeni seçmenin önünde set oluşturanlar seçimin kazananı olamayacak. Seçimin kaderi Z kuşağının elinde.
- Ana muhalefetin oyuna yakın bir oyu olan, 5-6 siyasi partinin oyuna denk gelen bu nüfus, siyasilerin yeni odak grupları olacak. 2018 seçimlerinde ilk defa oy kullananların yüzde 76.6'sı Cumhur İttifakı'na oy vermedi. Gerek iktidar ve gerekse muhalefetin Z kuşağına uygun politikalar belirlemesi şart.
- Özellikle 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimde Z kuşağı kesinlikle belirleyici olacaktır. Hatta Y kuşağının son dönemindeki gençleri de hemen hemen Z kuşağının hassasiyetlerini paylaşıyor. Muhalefetin adayı bu iki kuşağa yakın tercihler belirlemeli.
- Siyasetçilerin karşısında yapacakları ile güvenlerini kolay kazanabilecek potansiyelde bir kuşak var. Dünyadaki teknolojik gelişmeleri takip eden, dijital dil kullanabilen, Türkiye'yi tüm dünyaya açabilecek yetkinliğe sahip, gençlere istihdam güvenini verebilen bir aday olmalıdır.
Raporun sonuçları ise şöyle:
'Yüzde 15'i namaz kılıyor, tamamı eşitlik istiyor'
Z Kuşağı insan hakları, hayvan hakları, cinsiyet ayrımcılığı gibi konularda duyarlılığı ön planda olan, haklar konusunda eşitlik temelli bir anlayışa sahip. Z kuşağının yüzde 45 gibi oldukça önemli bir oranı herkesin eşit ve benzer haklara sahip olduğu görüşünü savunuyor.
Bu çerçevede bu kuşak için ırk, cinsiyet, din, dil, mezhep gibi unsurlar düşük bir öneme sahip. Örneğin ‘Farklı bir din veya mezhebe ait biriyle evlenebilirim' diyenlerin oranı bundan önceki nesilde yüzde 32.8 iken, Z kuşağı içinde yer alanlarda bu oran yüzde 82.2.
Bu değerler, Z kuşağı için din ya da mezhep farkının önceki kuşaklara göre büyük ölçüde önemsiz kaldığını gösteriyor. Bu kuşağın yüzde 15.7'si namaz kılma, oruç tutma gibi dini inançlarının gerekliliklerini yerine getirdiğini söylerken, yüzde 55.8'si ise bu gereklilikleri yerine getirmediğini söyledi. Yüzde 28.5'i de inançsız olduğunu ifade etti.
'Adalet istiyorlar'
Z kuşağı dışındakilerin ise yüzde 62'si oruç tuttuğunu söylerken, yüzde 32'si ise düzenli ibadet ettiğini belirtti. Z kuşağının yüzde 76.4'ü adalet, demokrasi, ifade ve düşünce özgürlüğü, liyakat, israf, sanat gibi kavramları önemli bulduğunu ifade etti. AB'yi destekleyenlerin oranı Z kuşağında yüzde 78.6 iken diğer X ve Y kuşaklarında bu oran yüzde 35.6.
Kim hangi kuşakta?
Literatürde 1980'den önce doğmuş nesil X, 1980-2000 arası doğmuş nesli ise Y kuşağı olarak adlandırılıyor. 2000'den sonra doğmuş, yani şu an 20 yaş ve altında bulunan Milenyum sonrası bireyler Z kuşağı olarak tanımlanıyor. Z kuşağının özelliği teknoloji ile olan ilişkisinin daha önceki jenerasyonlarlardan daha yoğun olmasıdır.
10 şehirde yaşıyorlar
Z Kuşağı en fazla Türkiye'nin en büyük 10 şehrinde yaşıyor. Türkiye'de ilk onda yer alan büyük şehirlerde her dört kişiden biri, İstanbul ve İzmir gibi şehirlerde ise her üç kişiden biri Z kuşağından. 2023'te iş gücü nüfusunun yüzde 42'sini bu kuşak oluşturacak.
Yüzde 65'i akıllı telefon kullanıyor
Z kuşağının en çok iletişim kurduğu sosyal medya platformu yüzde 76 ile Instagram. Ardından yüzde 65.1 ile Facebook, yüzde 37.2 ile Twitter, yüzde 22 ile Snapcchat ve Tiktok, yüzde 27 ile Youtube geliyor.
X kuşağının iletişim yolu gazete ve televizyonken Z kuşağı bilgiyi sosyal medyadan alıyor. Günlük sosyal medyada geçirdikleri zaman ise ortalama 6 saat. Bu kuşağın yüzde 65'i ise akıllı telefon kullanıyor.
Mevcut partileri beğenmiyorlar
Z Kuşağı, kendisini genel olarak belli bir ideolojik gruba veya herhangi bir siyasi partiye mensup görmüyor. Z kuşağı ile ilgili Türkiye'de yapılan araştırmalar, bu kuşaktakilerin yaklaşık yüzde 68.7'sinin, kendisini Atatürkçü veya muhafazakar ya da milliyetçi gibi belli kategoriler içinde tanımlamadığı ve mevcut siyasi partilere karşı herhangi bir yakınlık hissetmediğini gösteriyor.
Ankette Z kuşağının yüzde 86.7'si oy kullanırken ebeveynlerin etkisinin olamayacağını, kendi iradesinin ön planda olduğunu söyledi.