Doğu Akdeniz'de enerji sondaj çalışmaları nedeniyle gerginlik tırmanırken, Adriyatik Denizi ile Akdeniz arasındaki İyon Denizi'nde Avrupa Birliği (AB) üyesi iki ülke Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ile ilgili bir anlaşma imzaladı.
Ankara'ya yanıt niteliğinde
Anlaşmanın, Ankara'nın Libya'daki iki yönetimden biri olan Fayiz es-Serrac'ın başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile imzaladığı 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'na yanıt niteliğinde olduğu belirtiliyor.
Sırada Arnavutluk var
Yunanistan ile İtalya'nın imza attığı anlaşma, iki ülkenin İyon Denizi'ndeki deniz yetki alanlarının sınırlarını belirleyerek aralarında MEB kurmasını sağlıyor. Böylece İyon Denizi'ndeki balıkçılık haklarıyla ilgili uzun zamandır süregiden sorunları da çözüme kavuşturuyor. Bunun Arnavutluk'la benzer bir anlaşmanın imzalanmasının önünü açacağı kaydediliyor.
İtalya ve Yunanistan Dışişleri Bakanları Luigi Di Maio ve Nikos Dendias'ın Atina'da imzaladığı anlaşmanın, 1977'de varılan kıta sahanlığı anlaşmasını genişlettiği belirtilirken, ilk etapta tüm ayrıntıları açıklanmadı.
'Ankara-Serrac anlaşması geçersiz'
Yunan bakan Dendias 'tarihi' diye nitelediği anlaşma ile ilgili şunları söyledi:
* Yunan adalarının bölgedeki deniz yetki alanlarına erişim hakkı teyit edildi.
* Balıkçılık haklarıyla ilgili meseleler çözüldü.
* Yunanistan tüm komşularıyla MEB kurmak istiyor.
* Bu konuda BM’nin deniz hukuku ile ilgili sözleşmesi tümüyle temel oluşturuyor. Deniz yetki sınırları ancak geçerli anlaşmalarla belirlenir. Türkiye'nin Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz es-Serrac ile imzaladığı anlaşma gibi yasal dayanağı olmayan ve tek yanlı koordinatlar sunan anlaşmalar ise geçersizdir.
Libya'da Mısır'ın girişimine destek
Dendias, Yunanistan’ın Libya’da BM aracılığıyla siyasi bir çözüm bulunmasından yana olduğunu, Mısır’ın bu konudaki girişimini desteklediğini belirtti.
Di Maio da dış politika konusunda İtalya ile Yunanistan arasında yakın işbirliği bulunduğunu söyledi.
Atina'yı kızdıran anlaşma neydi?
İyon Denizi'nde Yunan-İtalyan anlaşması, Doğu Akdeniz'de Türkiye ile Yunanistan-Güney Kıbrıs arasında aylardır tırmanan enerji sondajı geriliminin ardından geldi.
Bu gerilime koşut, Türkiye, Libya'daki Fayiz es-Serrac hükümetiyle 27 Kasım'da 'Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası' ile 'Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası' imzalamıştı. İkinci anlaşma, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de savunduğu kıta sahanlığı ve MEB sınırlarını içeriyor. Ankara ile Serrac'ın belirlediği MEB'in batıda Girit adasına teğet geçmesine büyük tepki gösteren, Atina burasının kendi MEB'ine dahil olduğunu iddia etmişti.
Ankara, Yunan adası Girit'in kendi karasuları olmakla birlikte, kendine ait MEB'i bulunmadığını savunurken, Atina, egemenlik haklarının ihlali saydığı anlaşmaya karşı seferberliğe geçmiş durumda. İtalya ile varılan son anlaşma da bu seferberliğin parçası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'ye karşı Eastmed ortaklığı
Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İsrail'in imzaladığı Doğu Akdeniz doğalgaz boru hattı (EastMed) projesi de İtalya'ya uzanacak. EastMed, Doğu Akdeniz'deki rezervlerden 10 milyar metreküp gazı Yunanistan, İtalya ve diğer Güneydoğu Avrupa ülkelerine taşımayı hedefliyor. Ancak EastMed projesi için belirlenen güzergahın, Ankara'nın Libya'daki iki yönetimden biriyle imzaladığı deniz yetki alanları mutabakatı ile çakışıyor olması da diplomatik gerginlik konusu.