MULTİMEDYA

74 gün sonra ilk cuma namazı

Sitede oku

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan tedbirler kapsamında 16 Mart'ta kapatılan cami ve mescitler, 2.5 ay sonra cuma namazıyla toplu halde ibadete açılıyor. Cuma namazını kılmak için Türkiye'nin dört bir yanından insanlar, camilere gitti.

Cami girişinde maskesi olmayanlara maske ve tek kullanımlık seccade verildi.

Sivas'ta da camilerin yeniden açılması nedeniyle Sivas Belediyesi ve İl Müftülüğü tarafından merkez ve ilçelerdeki tüm camilerde 1003 şükür kurbanı kesildi. 

1 / 22
2 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Sultanahmet Camisi'ne gelerek cuma namazını kıldı.
3 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Fatih Camisi'ne gelerek cuma namazını kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, namaz öncesinde dua etti. "Yeryüzünde Allah'ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekan sağlayabilir?" diyen Erbaş, "Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve irfan, bilgi ve hikmet alınır, edep ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kafi değil. Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir" diye konuştu. Erbaş, camilere yeniden kavuşulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Şükürler olsun birlikte rüku, secde, dua ederek kulluğumuzu Rabbimize arz edeceğiz. 2,5 aydır mihraplarımız, minberlerimiz bizden, biz de onlardan ayrı kaldık, el firak el firak iniltileriyle bu ayrılığın ızdırabıyla kavrulduk. Şimdi ise aşıkın maşukuyla vuslatının mutluluğu ile hamdediyoruz. Elhamdülillahi Rabbil Alemin diyoruz. Sonra ellerimizi ve gönüllerimizi Rabbimize açarak diyoruz ki, 'Ya Rab. Bizleri bir daha camilerimizden mahrum eyleme. Kıymetini bilemedik camilerimizin. Yeterince devam edemedik cemaatle namazlara. Şimdi söz veriyoruz zatına. Çocuklarımızla, gençlerimizle daha çok şenlendireceğiz camilerimizi ve daha çok neşe ve huzur bulacağız camilerimizle. Ashab-ı Suffe ruhuyla mektep ve medrese yapacağız camilerimizi. Kıyamet günü hiçbir gölgenin bulunmadığı anda Allah'ın arşının gölgesi altında gölgelenecek, kalbi camilere bağlı adam olmak için çalışacağız var gücümüzle. Ve dillerimizden düşürmeyeceğiz İslam şairinin şu duasını, 'Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli. Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." Ali Erbaş, aziz İstanbul'un kapılarının 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam'a ve şanlı medeniyete açıldığını hatırlatarak, "Sevgili Peygamberimizin 'Letüftehannel konstantıniyyetü, velenimel emiru emiruhee, velenimel ceyşu zalikel ceyş (Konstantiniyye muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir) iltifat ve övgüsüne mazhar olan ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. O ecdada layık olmayı ve o komutan gibi gençler yetiştirmeyi Yüce Rabbim bizlere nasip eylesin" dedi. Fetihten bugüne kadar kubbeleriyle minareleriyle ezanlarıyla camilerin İstanbul'un süsü olduğunu söyleyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Boğaz'ı, hisarları, tepeleri, çarşıları nasıl bedeni olduysa İstanbul'un, camileri de ruhu olmuştur. Ruhsuz bedenin yaşaması nasıl mümkün değilse camisiz İstanbul da aynıdır bizim için. İşte 567 yıl sonra bugün İstanbul'un fethini kutlarken, salgın hastalık sebebiyle 2,5 aydır ara verdiğimiz cemaatle namaz ve cuma namazları için camilerimizin kapıları aziz milletimize ve değerli cemaatimize yeniden açılıyor. Nasıl ki uykudayken ruh bedeni terk ediyor ve bir müddet uzaklaşıyor, sonra dönüyor ve beden uyanıyorsa, İstanbul da bugün 2,5 ay içinde ibadetten uzak kalarak mahzun kaldığı ruhuna kavuşuyor ve uyanıyor yeniden. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Rabbimizin 'Lein şekertüm leezidenneküm, velein kefertüm inne azabi leşedid' (Şükredersiniz artırırım, nankörlük ederseniz azabım şiddetli olur) ikazını unutmayalım. Şükrümüzü camiye, cemaatle namaza devam ederek gösterelim. Tutalım çocuğumuzun, torunumuzun elinden birlikte gidelim camilerimize. Yüce Allah'ın 'Ve'mur ehleke bissalati vestabir aleyha' (Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et) emrini bir an bile ihmal etmeyelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Salgınla ilgili tedbirlere hassasiyetle uyalım." Cemaate uyarılarda da bulunan Erbaş, hutbeyi şu sözlerle tamamladı: "Farzdan sonraki rekatları evlerimizde kılacağız inşallah. Cenabıhak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın. Hutbemi, Peygamber Efendimizin şu duasıyla bitiriyorum, (Allah'ım. Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle)"
4 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Fatih Camisi'ne gelerek cuma namazını kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, namaz öncesinde dua etti. "Yeryüzünde Allah'ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekan sağlayabilir?" diyen Erbaş, "Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve irfan, bilgi ve hikmet alınır, edep ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kafi değil. Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir" diye konuştu. Erbaş, camilere yeniden kavuşulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Şükürler olsun birlikte rüku, secde, dua ederek kulluğumuzu Rabbimize arz edeceğiz. 2,5 aydır mihraplarımız, minberlerimiz bizden, biz de onlardan ayrı kaldık, el firak el firak iniltileriyle bu ayrılığın ızdırabıyla kavrulduk. Şimdi ise aşıkın maşukuyla vuslatının mutluluğu ile hamdediyoruz. Elhamdülillahi Rabbil Alemin diyoruz. Sonra ellerimizi ve gönüllerimizi Rabbimize açarak diyoruz ki, 'Ya Rab. Bizleri bir daha camilerimizden mahrum eyleme. Kıymetini bilemedik camilerimizin. Yeterince devam edemedik cemaatle namazlara. Şimdi söz veriyoruz zatına. Çocuklarımızla, gençlerimizle daha çok şenlendireceğiz camilerimizi ve daha çok neşe ve huzur bulacağız camilerimizle. Ashab-ı Suffe ruhuyla mektep ve medrese yapacağız camilerimizi. Kıyamet günü hiçbir gölgenin bulunmadığı anda Allah'ın arşının gölgesi altında gölgelenecek, kalbi camilere bağlı adam olmak için çalışacağız var gücümüzle. Ve dillerimizden düşürmeyeceğiz İslam şairinin şu duasını, 'Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli. Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." Ali Erbaş, aziz İstanbul'un kapılarının 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam'a ve şanlı medeniyete açıldığını hatırlatarak, "Sevgili Peygamberimizin 'Letüftehannel konstantıniyyetü, velenimel emiru emiruhee, velenimel ceyşu zalikel ceyş (Konstantiniyye muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir) iltifat ve övgüsüne mazhar olan ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. O ecdada layık olmayı ve o komutan gibi gençler yetiştirmeyi Yüce Rabbim bizlere nasip eylesin" dedi. Fetihten bugüne kadar kubbeleriyle minareleriyle ezanlarıyla camilerin İstanbul'un süsü olduğunu söyleyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Boğaz'ı, hisarları, tepeleri, çarşıları nasıl bedeni olduysa İstanbul'un, camileri de ruhu olmuştur. Ruhsuz bedenin yaşaması nasıl mümkün değilse camisiz İstanbul da aynıdır bizim için. İşte 567 yıl sonra bugün İstanbul'un fethini kutlarken, salgın hastalık sebebiyle 2,5 aydır ara verdiğimiz cemaatle namaz ve cuma namazları için camilerimizin kapıları aziz milletimize ve değerli cemaatimize yeniden açılıyor. Nasıl ki uykudayken ruh bedeni terk ediyor ve bir müddet uzaklaşıyor, sonra dönüyor ve beden uyanıyorsa, İstanbul da bugün 2,5 ay içinde ibadetten uzak kalarak mahzun kaldığı ruhuna kavuşuyor ve uyanıyor yeniden. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Rabbimizin 'Lein şekertüm leezidenneküm, velein kefertüm inne azabi leşedid' (Şükredersiniz artırırım, nankörlük ederseniz azabım şiddetli olur) ikazını unutmayalım. Şükrümüzü camiye, cemaatle namaza devam ederek gösterelim. Tutalım çocuğumuzun, torunumuzun elinden birlikte gidelim camilerimize. Yüce Allah'ın 'Ve'mur ehleke bissalati vestabir aleyha' (Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et) emrini bir an bile ihmal etmeyelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Salgınla ilgili tedbirlere hassasiyetle uyalım." Cemaate uyarılarda da bulunan Erbaş, hutbeyi şu sözlerle tamamladı: "Farzdan sonraki rekatları evlerimizde kılacağız inşallah. Cenabıhak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın. Hutbemi, Peygamber Efendimizin şu duasıyla bitiriyorum, (Allah'ım. Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle)"
5 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Fatih Camisi'ne gelerek cuma namazını kıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, namaz öncesinde dua etti. "Yeryüzünde Allah'ın mescitlerindeki huzur ve güveni başka hangi mekan sağlayabilir?" diyen Erbaş, "Tevhidle çarpan yürekler vahdetle secdeye varırken, bu kardeşliğin sevinci başka nerede yaşanabilir? Umut ve inanç, teselli ve teslimiyet, muhabbet ve samimiyet başka hangi ortamda böylesine güçlenebilir? Camiden ilim ve irfan, bilgi ve hikmet alınır, edep ve ihsan yayılır. Ezan-ı şerifler yediden yetmişe müminleri birlik ve beraberliğe çağırır. Şükürler olsun bu çağrıya uyduk. Özlemle, hasretle bugünü bekliyorduk. Şimdi vuslat zamanı. Hislerimizi anlatmaya kelimeler kafi değil. Vakit, Rabbimize kulluğumuzu, şükrümüzü, duamızı ve niyazımızı arz etme vaktidir" diye konuştu. Erbaş, camilere yeniden kavuşulduğuna işaret ederek, şöyle devam etti: "Şükürler olsun birlikte rüku, secde, dua ederek kulluğumuzu Rabbimize arz edeceğiz. 2,5 aydır mihraplarımız, minberlerimiz bizden, biz de onlardan ayrı kaldık, el firak el firak iniltileriyle bu ayrılığın ızdırabıyla kavrulduk. Şimdi ise aşıkın maşukuyla vuslatının mutluluğu ile hamdediyoruz. Elhamdülillahi Rabbil Alemin diyoruz. Sonra ellerimizi ve gönüllerimizi Rabbimize açarak diyoruz ki, 'Ya Rab. Bizleri bir daha camilerimizden mahrum eyleme. Kıymetini bilemedik camilerimizin. Yeterince devam edemedik cemaatle namazlara. Şimdi söz veriyoruz zatına. Çocuklarımızla, gençlerimizle daha çok şenlendireceğiz camilerimizi ve daha çok neşe ve huzur bulacağız camilerimizle. Ashab-ı Suffe ruhuyla mektep ve medrese yapacağız camilerimizi. Kıyamet günü hiçbir gölgenin bulunmadığı anda Allah'ın arşının gölgesi altında gölgelenecek, kalbi camilere bağlı adam olmak için çalışacağız var gücümüzle. Ve dillerimizden düşürmeyeceğiz İslam şairinin şu duasını, 'Ruhumun senden ilahi şudur ancak emeli. Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli." Ali Erbaş, aziz İstanbul'un kapılarının 29 Mayıs 1453 günü muazzam bir fetihle İslam'a ve şanlı medeniyete açıldığını hatırlatarak, "Sevgili Peygamberimizin 'Letüftehannel konstantıniyyetü, velenimel emiru emiruhee, velenimel ceyşu zalikel ceyş (Konstantiniyye muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir) iltifat ve övgüsüne mazhar olan ecdadımızı rahmetle ve minnetle anıyoruz. O ecdada layık olmayı ve o komutan gibi gençler yetiştirmeyi Yüce Rabbim bizlere nasip eylesin" dedi. Fetihten bugüne kadar kubbeleriyle minareleriyle ezanlarıyla camilerin İstanbul'un süsü olduğunu söyleyen Erbaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Boğaz'ı, hisarları, tepeleri, çarşıları nasıl bedeni olduysa İstanbul'un, camileri de ruhu olmuştur. Ruhsuz bedenin yaşaması nasıl mümkün değilse camisiz İstanbul da aynıdır bizim için. İşte 567 yıl sonra bugün İstanbul'un fethini kutlarken, salgın hastalık sebebiyle 2,5 aydır ara verdiğimiz cemaatle namaz ve cuma namazları için camilerimizin kapıları aziz milletimize ve değerli cemaatimize yeniden açılıyor. Nasıl ki uykudayken ruh bedeni terk ediyor ve bir müddet uzaklaşıyor, sonra dönüyor ve beden uyanıyorsa, İstanbul da bugün 2,5 ay içinde ibadetten uzak kalarak mahzun kaldığı ruhuna kavuşuyor ve uyanıyor yeniden. Bu büyük nimetin kıymetini bilelim. Rabbimizin 'Lein şekertüm leezidenneküm, velein kefertüm inne azabi leşedid' (Şükredersiniz artırırım, nankörlük ederseniz azabım şiddetli olur) ikazını unutmayalım. Şükrümüzü camiye, cemaatle namaza devam ederek gösterelim. Tutalım çocuğumuzun, torunumuzun elinden birlikte gidelim camilerimize. Yüce Allah'ın 'Ve'mur ehleke bissalati vestabir aleyha' (Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et) emrini bir an bile ihmal etmeyelim. Sorumluluğumuzu unutmayalım. Salgınla ilgili tedbirlere hassasiyetle uyalım." Cemaate uyarılarda da bulunan Erbaş, hutbeyi şu sözlerle tamamladı: "Farzdan sonraki rekatları evlerimizde kılacağız inşallah. Cenabıhak ibadetlerimizi kabul buyursun. Bizleri bu salgın hastalıktan en kısa zamanda kurtarsın. Hutbemi, Peygamber Efendimizin şu duasıyla bitiriyorum, (Allah'ım. Seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzelce ibadet etmek için bana yardım eyle)"
6 / 22
Edirne’de, Covid-19 pandemisi sonrası alınan tedbirlerin ardından aylar sonra Mimar Sinan’ın ‘Ustalık eserim’ dediği Selimiye Camii’nde cuma namazı cemaat eşliğinde kılındı.
7 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Nevşehir'de belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı. Bazı vatandaşlar, restorasyon çalışmasının yürütüldüğü tarihi Kurşunlu Camisinin önündeki yolu tercih etti.
8 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Diyarbakır'da belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı.
9 / 22
Antalya, Muğla, Isparta ve Burdur'da yeni tip koronavinüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında cami avluları, pazaryerleri ve şehir stadında cuma namazı kılındı. Bodrum Kaymakamlığınca gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra ilçe stadında vatandaşlar cuma namazlarını kıldı. Abdestlerini evde alarak stada gelen vatandaşlar, yanlarında getirdikleri seccadeleri sosyal mesafe kuralına göre koyarak saf tuttu.
10 / 22
Antalya, Muğla, Isparta ve Burdur'da yeni tip koronavinüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında cami avluları, pazaryerleri ve şehir stadında cuma namazı kılındı. Bodrum Kaymakamlığınca gerekli düzenlemeler yapıldıktan sonra ilçe stadında vatandaşlar cuma namazlarını kıldı. Abdestlerini evde alarak stada gelen vatandaşlar, yanlarında getirdikleri seccadeleri sosyal mesafe kuralına göre koyarak saf tuttu.
11 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından Mardin'in Kızıltepe ilçesinde bulunan 800 yıllık tarihi Ulu Cami'de ilk cuma namazı kılındı.
12 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılınacak. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Sultanahmet Camisi'ne gelerek namaz saatini bekledi.
13 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Samsun’da belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı.
14 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Kahramanmaraş'ta belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı.
15 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Siirt'te belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı.
16 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılınacak. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Fatih Camisi'ne gelerek namaz saatini bekledi.
17 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, belirlenen camilerde kılınacak. Vatandaşlar, belirlenen camiler arasında yer alan Fatih Camisi'ne gelerek namaz saatini bekledi.
18 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Şanlıurfa'da belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı.
19 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadetin kısıtlanmasının ardından ilk cuma namazı, Şanlıurfa'da belirlenen camilerde kılındı. Vatandaşlar, belirlenen kurallara uyarak namazlarını kıldı. Bazı vatandaşlar, tarihi Balılkıgöl yerleşkesi içerisinde bulunan Dergah Camisi'ni tercih etti.
20 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, Bursa'da belirlenen yerlerde kılındı. Vatandaşlar, Hüdavendigar Parkı'na gelerek cuma namazını kıldı.
21 / 22
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında toplu ibadete ara verilmesinin ardından ilk cuma namazı, Bursa'da belirlenen yerlerde kılındı. Vatandaşlar, Hüdavendigar Parkı'na gelerek cuma namazını kıldı.
22 / 22
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele önlemleri nedeniyle yaklaşık 2.5 aydır cuma namazlarının cemaatle kılınmadığı Erzurum'da, tarihi Çifte Minareli Medrese, Erzurum Kalesi ve Ulucami'de cuma namazı kılındı.
Yorum yaz