ABD'nin BM Daimi Temsilciliği'nden yapılan açıklamada, Çin'in, Hong Kong'un 1984'te imzalanan Sino-İngiliz Ortak Deklarasyonu ile edindiği idari özerkliği ve özgürlüklerine zarar veren eylemlerinden derin endişe duyulduğu belirtildi.
Çin'in yeni güvenlik yasası çıkarma girişiminin ''uluslararası barış ve güvenliği ilgilendiren küresel bir endişe'' olduğu ve Hong Kong'un ''demokratik kurumlarını ve sivil özgürlüklerini tehdit ettiği'' kaydedilen açıklamada, ABD, söz konusu meselenin BM Güvenlik Konseyinde görüşülmesi talebinde bulundu ve konseyi toplantıya çağırdı.
Çin'in 'şeffaflık ve uluslararası hesap verebilirlik endişesiyle' ABD'nin talebine karşı çıktığı ifade edilen açıklamada, ABD, Çin'i yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınını ''istismar ederek dünyanın dikkatini Hong Kong'a yönelik saldırısından başka yöne çekmeye'' çalışmakla suçladı.
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, ABD'nin 'Çin'in iç işlerini ilgilendiren' Hong Kong sorununu BM Güvenlik Konseyine taşıma taleplerini 'kati surette' reddettiklerini belirtti.
Zhang, ''Gerçekler, bir kez daha ABD'nin dünyanın sorun çıkaran ülkesi olduğunu gösteriyor. Uluslararası hukuka göre ABD taahhütlerini ihlal ediyor. Çin, ABD'yi kuvvet politikası ve zorbalık uygulamalarına son vermeye davet ediyor'' ifadesini kullandı.
Çin'in yeni güvenlik yasası
Çin’in Hong Kong'daki İrtibat Bürosu Direktörü Luo Huining, Hong Kong'daki hükümet karşıtı gruplara yönelik 'dış müdahale, bağımsızlık yanlısı güçler ve radikal şiddetle mücadele etmek için ulusal güvenlik yasasının çıkarılması' gerektiğini açıklamıştı.
Çin hükümetince 2003'te Hong Kong'da çıkarılması talep edilen yasaya karşı bölgede kitlesel protesto hareketleri düzenlenmiş, Pekin yönetimi geri adım atmak durumunda kalmıştı.
Hong Kong'un temel yasasının 23'üncü maddesi, yerel hükümetin gerekli görmesi durumunda Çin merkezi hükümetinin Hong Kong'daki hakimiyetini yıkma, isyana teşvik, vatana ihanete karşı kanunlar çıkarmasını öngörüyor.