AKŞAM POSTASI

Metin Uca: Gözlerimizle sevip öpüşeceğimiz bir bayram olsun

Passaparola yarışmasının efsanevi sunucusu, yazar ve seslendirme sanatçısı Metin Uca, korona günlerinde hayat ve bayram için, “Bu kez biraz gözlerimizle seveceğiz. Bizim toplumumuzda dokunmak çok yaygın ama gözlerimizle öpüşeceğimiz bayram diliyorum” dedi.
Sitede oku

Passaparola yarışmasının efsanevi sunucusu, yazar ve seslendirme sanatçısı Metin Uca RS FM’de Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu. Uca, korona günlerinde hayat ve bayram için, “Bu kez biraz gözlerimizle seveceğiz. Bizim toplumumuzda dokunmak çok yaygın ama gözlerimizle öpüşeceğimiz bayram diliyorum” dedi.

Koca, sağlık müdürleriyle bayram öncesi toplantı yaptı: Hayat tarzımız; Kontrollü sosyal hayat, hep birlikte tedbir

Metin Uca korona günlerinin nasıl geçtiğini şöyle anlattı:

“58 yaşının sınırında bir içeri bir dışarı ne yapacağını bilmez vaziyette yaşıyorum. Biri anlatsın bana nedir bu normal durum.. Bütün anormalliğiyle bu hayat devam ediyor.  Seyahat yasakları olan insanlar ambulans tutuyor, ihbar olmasa gideceklerdi evlerine. Bu üstün zekanın önüne geçilebilir mi bilmiyorum. Ben bir kitap üstüne çalışıyorum bu aralar o yüzden bu kadar şey dikkatimi çekiyor. En güldüğüm hadise de halay çekmek için aralarında 1.5 metre sopa kullanan güzel insanlarımız.

Makyaj yerine maske

“Bundan 3 ay önce birisi bize söylese makyaj yerine maske kullanacaksınız diye, selamlaşmayacaksınız, öpüşmeyeceksiniz kuşkuyla bakacaksınız diye inanmazdım... Ocak ayının ilk haftasında ABD turnem vardı maske takarak gittim, sosyal medyaya koydum dalga geçtiler. O zaman Amerika’da yoktu ama Çin’de vardı. Uzak Doğulu çok ciddi yolcu sayısı vardı. Önlemi o zaman almak gerekiyordu.

Evden sadece alışveriş için çıkıyorum. Güvenebileceğimin sadece Bilim Kurulu olduğunu biliyorum. Ne derlerse onlara uyum sağlamaya çalışıyorum. Sağlık çalışanları başta olmak üzere sağlam bir sınav verdik. Sağlık yatırımlarının en önemli unsur olduğunu bugün fark ediyoruz. Ben elimden geldiğince kimseyle temas halinde olmamaya gayret gösteriyorum. Yalnız yaşadığım için bunu büyük ölçüde başarabiliyorum.

'Zoom ile insan sıcaklığı yaşanamıyor'

Bütün çalışmaları dijitale taşıdık. Zoom üzerinden her şeyimizi yapıyoruz. İnsan sıcaklığını bire bir yaşayamıyorsun ama çok eğlenceli oluyor. İnsan sesinin rahatsızlık verdiği bir dönemden geçiyoruz. Zorunlu yalnız kalanlar ya da küçük çekirdek aileler için bu dönem gerçekten zor. 3 ayda en azından ekmek yapmayı öğrendik. Bu salgın, bu güne kadar yaşadığımız hiçbir hastalığa benzemiyor. Her şey eskisi olamayacak lafı klişe bir laf değil bence, gerçeği yansıtıyor. Kapalı ortamlarda insanlarla oturmak konusunda da bir endişem var. Bu ulaşım, eğlence, sanat sektörünü ve insan ilişkileri etkiliyor.

'Bizde dokunmak çok yaygındır'

İnsanın en büyük yolculuğu 40 santimlik beyniyle kalbi arasındaki yolculuk. Bizim toplumumuzda dokunmak çok yaygın ama gözlerimizle öpüşeceğimiz bir bayram diliyorum. Gözlerle öpüşmek çok zor ama önemli bir şeydir. Bunun başarılacağına inanıyorum. Bunun ayrıcalık ve aykırılık olarak saklanabilir bir değer olacağını düşünüyorum. Bayramda el öpmek yerine uzaktan telefonla bu işin çözüleceğine inanıyorum. O saçma bayram mesajlarından kurtulacağız çünkü herkes arayacak bu sefer sevdiklerini. Lütfen bilim ve aklın ötesinde durmayalım. Bilim insanlarının söylediklerinden ayrılmayarak bu dönemi az kayıpla, az acıyla ve çok iyi hatırlayacağımız bir süreçle bitirelim.''

Yorum yaz