Trabzon Vakfıkebir Devlet Hastanesi Acil Servisi'nde görevli 27 yaşındaki doktor Selin Ünal, koronavirüs tedavisinin ardından yaşadıklarını Habertürk'ten Alper Uruş'a anlattı.
Acil serviste pratisyen hekim olduğunu söyleyen Ünal, şunları söyledi:
"Üniversite yıllarında astım şikayetim olmuştu ancak o da başlangıç evresindeydi. Nisan ayının ilk günleriydi. Nöbetten çıktıktan sonra sahilde yürüyüş yapayım dedim. Yürüyüş yaptıktan sonra nefes darlığı hisseder gibi oldum. Dinlendikten sonra şikayetim geçti. Bir iki gün sonra nöbette durumu arkadaşlarıma söyledim. 'Hemen bir film çektirelim' dediler. Filmin ardından bir de akciğer tomografisi çektirdim. Biz bir şey göremedik. Dahiliye uzmanımız baktı o da bir şey görmedi. Başhekimimiz Aydın Bey, 'Sürüntü alıp hastaneye yatıralım' dedi. Ben hocama, 'Evde izolasyon yapsak olur mu?' diye sordum ama kabul edilmedi ve hastanede izolasyona alındım. Durum, haberleştiğimiz paylaşım grubuna da yansıdı ancak kimse benim pozitif çıkacağımı beklemiyordu. Hepimiz negatif bekliyorduk. Test sonucunun pozitif gelmesiyle hepimiz bir anda şok olduk. Dahiliye uzmanımız Tolgahan Bey aradı ve bunun dünyanın sonu olmadığını belirtip tedaviye başlanacağını söyledi. Kendisine o an beni sakinleştirdiği için çok teşekkür ederim."
'Dört duvar arasında 14 gün kaldım'
Ünal, "3 Nisan'da hastaneye yatışım olmuştu ve 7 gün ilaç tedavisi gördüm. Ardından da yine hastanede 7 gün izolasyon için tutuldum. Toplamda dört duvar arasında 14 gün kaldım. Benim hiç şikayetim olmadı; kitap okudum, film izledim ancak birkaç kat aşağıda arkadaşlarımın acilde çalıştığı aklıma her geldiğinde onları yalnız bıraktığım için içim acıdı. Bende virüs kuluçka dönemindeyken fark edildi ve virüsün yoğunluğu azdı. Bu nedenle hastalığı daha çabuk atlattığımı düşünüyoruz. Tedavi sürecinde bildiğimiz bir virüs olmadığı için yoğun bakıma gider miyim düşüncesine kapıldığım anlar da oldu. Ancak yapı itibariyle pozitif olmam nedeniyle hem meslektaşlarımın hem de kendi kendime verdiğim moral ile olumsuzluğa kapılmadım" diye konuştu.
'İnsanların çok fazla dışarı çıkması ikinci bir dalga getirebilir'
Kendisinden başka hiçbir hastane personelinde virüs rastlanmadığını aktaran Ünal, şöyle devam etti:
"Ben dışarıyla çok fazla iletişim kurmuyordum. Şartlar gereği hastanede aynı odada kaldığımız anlarımız da oldu. Ancak benim dışımda personelde kimsede pozitif çıkmaması virüsü, ayaktan gelen bir hastamızdan kapma ihtimalini güçlendiriyor. Sağlık personelinin büyük çabası ve alınan tedbirle pozitif test sayısında düşüş yaşanan şu günlerde insanlarımızda rehavet olmamalı. Havanın da ısınması nedeniyle insanlar kendisini dışarı atmaya başladı ve bunu hepimiz gözlemleyebiliyoruz. Bir şeyler tam olarak bitmeden insanımızın bu kadar dışarı çıkması ikinci bir dalga getirebilir. Bu nedenle yapılan uyarılara ve kısıtlamalara mutlaka uyalım. Özellikle gençlerimiz şunu unutmasın; bu virüs genç olmasına rağmen de bir sürü canı aldı ve belki sizin metabolizmanız bu virüsü yenebilir ama virüsü taşıyacağınız yaşlı insanların sonu olabilirsiniz. Gençlerin özellikle bu süreçte daha duyarlı olmasını, taşıyıcı olabileceklerini unutmamalarını rica ediyorum."