GÖRÜŞ

‘Türkiye’yi güvenlik konusunda hayal kırıklığına uğratan NATO, Avrupa’ya aynısını pandemide yaşattı’

NATO üyeleri, Kovid-19 salgınında birbirine yardım bile gönderemez ve üye ülkelere neredeyse tüm yardım Türkiye’den giderken; Washington’ın Ankara’ya S-400 uyarıları sürüyor. Peki ABD’nin bu çıkışlarının hükmü var mı? Bu soruyu, NATO’nun pandemi sınavını da ele alan yazar Gaffar Yakınca yanıtladı.
Sitede oku

ABD, ülke genelinde yaklaşık 45 bin kişinin hayatını kaybettiği yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde bile Türkiye’ye S-400 hava savunma sistemi alımıyla ilgili uyarılarına ara vermiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı ’S-400 alımının ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası’na (CAATSA) tabi olduğuna işaret ederek “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve üst düzey yetkililerinin, bu konudaki tutumumuzu anladığından eminiz’’ şeklinde bir açıklama yaptı. Açıklama, ABD’nin pandemi kriziyle baş etmekte zorlandığı, Rusya’dan ülkeye yardım gittiği ve Washington’ın Ankara’dan da yardım istediği bir dönemde gelmiş olması itibariyle kayda değer. Zira, NATO’dan pakta üye ülkelere bile yardım gitmezken, NATO ülkelerine destek veren ülkeler Rusya, Türkiye, Çin ve Küba oldu. 

ABD’nin S-400 uyarılarının geçerliliği var mı?

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg “Türkiye Kovid-19 salgınında müttefiklere çok yardım sağlayan ülkelerden” diye açıklama yapsa da, aslında Türkiye’nin dünya geneline yaptığı yardımlar, bir NATO stratejisinden çok uzak olup; Ankara’nın dünya genelinde gerçekleştirdiği yardım faaliyetlerinin bir parçası.Peki, ABD’nin hem kendi topraklarında hem de pakt kapsamındaki pandemi mücadelesinde büyük sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, Türkiye’nin güvenlik politikasına müdahalede bulunması nasıl açıklanmalı? ABD’nin Türkiye’ye dönük uyarılarının bir hükmü var mı? Konuyu yazar Gaffar Yakınca, Sputnik’e değerlendirdi. 

NATO’da bağlantılar zayıfladı mı?

Yakınca’ya göre Kovid-19 salgını tek başına NATO’yu yıkmaya yetmese de, salgının pakt içerisindeki bağı zayıflatması olası. NATO’nun Nisan ayında Rusya’nın pakta dönük iddialarına cevap olarak yayınladığı belgeye işaret eden Yakınca “NATO, Rusya’ya karşı bir duruş sergilemeye çalışıyor. Hatırladığım kadarıyla birincisi ‘Kovid-19 salgını NATO’nun dağılmasına yol açacaktır’, ikincisi ‘NATO müttefiklerine yardım etme konusunda yetersiz kalmaktadır’ şeklinde iki madde vardı. NATO bu belgede ‘Bu bir biyolojik silah, NATO tarafından üretildi’ ya da ‘NATO tatbikatları virüsün yayılmasına yol açtı’ gibi iddialar da olduğunu söylese bile Rusya’dan buna benzer şeyler duyulmadı. NATO belgesi bunları sanki Rusya’nın iddiasıymış gibi sundu. Halbuki NATO’nun burada takıldığı nokta ‘Pakt dağılacak mı?’ maddesi oldu. Her ne kadar, bir salgının uluslararası teşkilatı dağıtmasını düşünmesek de, oradaki bağlantıların zayıflaması ihtimali önemli” dedi. 

‘Türkiye’nin yaptığı yardımlar bir NATO stratejisi değil’

Yakınca NATO’nun da aynı ay yayınladığı belgede kendilerinin ‘sadece bir savunma teşkilatı değil, aynı zamanda bir lojistik destek teşkilatı’ olduğunu söylediklerine işaret ederek “NATO bunu iddia etse ve pakta sonradan dahil olan bir kaç küçük ülkeye sınırlı yardım ulaştırsa da, pakt içerisinde Türkiye’nin de dahil olduğu ve merkezi güçte sayabileceğimiz güçlerin içerisinde dışarıya yardım yapabilecek durumda olan bir ülke yok. Bunun tek istisnası Türkiye oldu. Bence Türkiye’nin yaptığı yardımlar tek başına NATO’yu temsil etmiyor. Bu daha ziyade Türkiye’nin özel tasarrufu ve yardımı gibi gözüküyor. Zira bu yardım süreci Çin’in öncülüğünde Rusya, Türkiye ve Küba eliyle yürütülüyor ve Türkiye bu yardımları sadece NATO ülkelerine de yapmıyor. Elbette, NATO’nun son belgesinde bahsettiği Kuzey Makedonya ya da Makedonya, Macaristan, Slovenya gibi ülkelere yaptığı lojistik yardımlar küçümsenecek nitelikte değil. Ama Türkiye’nin yaptığı işler, gerçek bir insani yardım olarak tanımlanabilecek nitelikte faaliyetler” diye konuştu.

‘NATO, kendisine atfedilen gücün karşılığını veremeyen bir örgüt’

Türkiye’nin NATO tarafından politik anlamda yalnız bırakılmasının bir benzerini İtalya, İspanya gibi ülkelerin pandemi krizinde yaşadığına işaret eden Yakınca NATO büyük bir örgüt fakat büyük üyelerinden olan İtalya’nın yaşadığı insanlık trajedisi karşısında NATO’nun neredeyse hiç varlığının görünmemesi; buna karşın İtalya’nın sokaklarında Rus askeri yardım araçlarını görmemiz durumun önemli bir boyutu. Olayın gerçekliği bir yana, algı ve imaj boyutu da var. Bu açıdan bakıldığında, salgın krizi, NATO için çok ciddi bir kayıp. NATO aslında küresel anlamda kendisine atfedilen gücünkarşılığını veremeyen bir örgüt olarak göründü. NATO bir ihtimal bugün çok büyük bir askeri, ekonomik gücü mobilize edebilir ancak bu çok şüpheli ihtimal, gerçekleşse bile paktın artık salgının o ilk zamanlarında kaybettiği boşluğu doldurmasını çok zor görüyorum” dedi ve şöyle devam etti:

‘Türkiye’yi güvenlik konusunda hayal kırıklığına uğratan NATO, Avrupa’ya aynısını salgında yaşattı’

“Şöyle düşünelim, Türkiye’nin güvenlik açısından yaşadığı hayal kırıklığını başka ülkeler insani bir kriz durumunda yaşadılar. Bunun için özellikle İtalya sokaklarındaki Rus yardım konvoylarını örnek verdim. Bu, dünyadaki bazı sivil toplum örgütlerinin yapabileceği bir şeydi. Ama büyük ülkeler büyük krizlerle karşılaştığında yanlarında güçlü müttefiklere ihtiyaç duyar ve ilk bakacakları yer de içinde bulunduğu işbirliği teşkilatları olur. Maalesef NATO bu noktada çok kötü bir sınav verdi.”

‘ABD’nin S-400 uyarıları, Türkiye’nin rotasını değiştirecek güçte değil’

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasını ülkenin koronavirüsle mücadele verdiği bir dönemde gelmesi itibariyle “zamansız” ve Türkiye Cumhurbaşkanı’nı doğrudan hedef alan üslubu sebebiyle de “küstahça” olduğunu savunan Yakınca “Ancak şu bir gerçek ki; bu sağlık krizinden önce de dünyada ne varsa sonrasında da onlar olacaktır. Krizden önce Türkiye’yle NATO ve ABD arasında özellikle milli savunma alanında ciddi sorunlar vardı ve bu sorunlar nedeniyle de Türkiye kendi milli rotasını çizdi, ilerlemeye çalışıyor. Bu milli rotası da ABD’yi rahatsız ediyor. Bu salgından sonra da bu, böyle olacak. Ancak ABD’nin “S-400 alamazsınız, alsanız bile kuramazsınız” sözleri çok ciddiye alınmış değil ki bugün bu durumdayız. ABD’nin sözleri sadece Türk medyası değil, Avrupa medyası tarafından bile ciddiye alınmıyor. Çünkü NATO’nun kendi içinde başka çelişkileri de var. Sadece Türkiye’yle ilgili değil konu. Mesela NATO için ‘lideri olmayan liderlik’ tanımlaması yapılıyor. Yani ABD’nin bu sözleri Türkiye’nin rotasını değiştirebilecek güçte değil” diyor.

‘Kovid-19 krizi sebebiyle askerlerini çeken ülkelerin kabadayılığının anlamı yok’

ABD’nin dünyanın başka bölgelerindeki hedeflerinden vazgeçmek istemesine rağmen kendi sorunlarıyla uğraştığı bir dönemden geçtiğine işaret eden Yakınca “ABD, Kovid-19 salgını nedeniyle sınır ötesinde, yurtdışında görev yapan personelinin 60 gün boyunca görevinin sonlanmaması şeklinde bir karar çıkardı. Bu, yeni görev güçlerinin oluşturulamayacağı, mevcut görev güçlerinin yerlerinin değiştirilemeyeceği anlamına geliyor. Bazı Avrupa ülkeleri Irak’ta eğitim için bulunan askeri güçlerini ülkelerine çağırdılar. Yani, Kovid-19 salgını zaten tüm dünyada yayılmacı askeri güçlerin geri çektirilmelerine yol açacak bir özel durum. Çünkü bütün tatbikatlarınızı durduruyorsunuz, ordunuzu teyakkuz halinde geri çekilme haline getiriyorsunuz. Böyle bir durumda yaptığınız kabadayılıkların karşılığı yok. Bir de böylesine bir krizle baş edemediğiniz bir anda, hiçbir anlamı olmadığını düşünüyorum. Özetle Türkiye kendi bildiği yolda yürüyecektir diye ekledi.

Yorum yaz