Yılmaz, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, 'sosyal medyada ve bazı yayın organlarında hakkında iftiralar dolu haberler yapıldığını' belirtirken, "İSPARK görevlisinin şahsıma ve eşime sözlü ve fiziki saldırısıyla karşı karşıya kaldık" ifadesini kullandı.
Olaya ilişkin tüm bilgilerin güvenlik güçlerinde olduğunu söyleyen ve "Yargıya güveniyorum..." diyen Yılmaz'ın açıklaması şu şekilde:
- Koronavirüsten korunmak için yoğun mücadele verdiğimiz şu günlerde, zamanınızı aldığım için özür dilerim. Amacım, kamuoyunu doğru bilgilendirmek. Malumunuz 15 günden bu yana sistematik bir saldırı altındayım...
- Bu saldırının bir devamı olarak şimdi de, bir İspark çalışanıyla, eşimle birlikte yaşadığımız ve yargıya taşıdığımız olay çarpıtılarak yoğun bir lince uğratılıyoruz.. Sarı basın kartı sahiplerinin İspark otoparklarını ücretsiz kullanma hakları vardır.
- Biz bu hakkımızı biliyoruz, ama ona hiç gerek duymayıp, ücretimizi her seferinde ödüyoruz. O gün, İspark görevlisinin ücret ödemediğimiz gerekçesiyle, şahsıma ve eşime sözlü ve fiziki saldırısıyla karşı karşıya kaldık.
'İddia edilen fiillerin tamamı yalandır ve kayıtlar Emniyet'tedir'
- "Adi vaka" olan olay nedeniyle, sahte hesaplarla oluşturulmuş organize bir grup tarafından hedef gösteriliyorum, tehdit ediliyorum. Yaptığım iddia edilen fiillerin tamamı yalandır ve kayıtlar Emniyet'tedir
- Özellikle sosyal medyada ve bazı yayın organlarında tamamen iftiralar dolu haber yapılıyor. Gerekli ilgiyi gösteren emniyetimize teşekkür ediyorum.. Yargıya güveniyorum...
Ne olmuştu?
Habertürk spikeri Didem Arslan Yılmaz'ın İSPARK çalışanı Aykut Arıkan ile tartıştığı, çalışanın yüzüne tükürdüğü, tartışma sırasında "benim kim olduğumu biliyor musun?" deyip küfür ettiği iddia edilmişti.
Medya kuruluşlarında Arıkan'ın olaya ilişkin şu sözleri aktarıldı:
"19 Mart günü saat 12:45'te sorumlu olduğum alana Kürşat Yılmaz aracını getirerek park etti. Kendisine bir gün önce ödeme yapmadığını plakasına borç ettiğimi söyledim. Kürşat ise ödediğini, borcum olmadığını söyledi. Yanında ismini olay sebebiyle öğrendiğim Didem Yılmaz vardı. 'Git beni şikayet et' dedi. Ben de 'Abla neden seni şikayet edeyim' dedim. Haksız olduğunu kabullenmeyerek agresif şekilde bağırdı ve 'Sen benim kim olduğumu biliyor musun' dedi. Bunu söylerken yakın mesafedeydi ve yüzüme karşı tükürerek konuşuyordu."