Avrupa’da yeni tip koronavirüs(Kovid-19) salgınının önemli merkezlerinden biri de İspanya. Sağlık sektörünün çok zor günler yaşadığı ülkede 19 bin sağlık çalışanı virüse yakalanmış durumda. Bu rakam toplam vaka sayısının yüzde 14’ü. Barselona’da acil servis konusunda dersler de veren Roberto Martin, Uğur Koçbaş’ın sorularını yanıtladı:
Salgın sırasındaki tecrübelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
İspanya’da sağlık sistemi şu an tamamen kamuya ait. Çok zor durumdayız. Yoğun bakımların dolup taşmasını engellemek için virüsü kaptığından haberi olmayıp diğer insanlara bulaştıracak kişileri önceden belirlememiz şart. Aksi halde sağlık sistemimiz çökme tehlikesiyle karşı karşıya. Neyse ki İspanya’da yaşayanlar sorumlu davranıyor. Barcelona’da sokaklar şu aralar bomboş. İnsanlara market sıralarında mesafelerini koruyor. Toplum siyasetçilerden daha sorumlu. Sanırım Türkiye’de de benzer bir durum söz konusudur.”
Sağlık çalışanlarına yönelik ülkenizde tavır nasıl?
“Evet sevdiklerimizden ayrı kalıyoruz, ama canları kurtarmak için hastanede canla başla çalışıyoruz. Bu sırada birçok arkadaşım virüsü kaptı. Yoğun bakımda onlara da yardım etmek için büyük çaba gösteriyoruz. Akşamları saat 20.00’de bizi pencerelere çıkıp alkışlıyorlar. Ama ben bunu pek de doğru bulmuyorum. Asıl yapılması gereken hükümet sağlık harcamalarını azaltırken sokaklara çıkıp eylemler yapmaktı.
Türkiye’ye nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
“Bir sağlık çalışanı olarak Türk dostlarıma bir mesajım var. Bu pandemi küresel bir salgın. Ne sınır tanıyor ne ekonomik güç ne de siyasi görüş. Tanrı her zaman affeder, insanlar bazen, ama doğa hiçbir zaman affetmez. Umarım bundan ders çıkaracağız ve gelecekte her şey daha umut dolu olacak.”