Kamuoyu araştırma şirketi Strateji Co’nun Dünya gazetesi işbirliği ile gerçekleştirdiği saha araştırmasıyla halkın koronavirüse ilişkin bilgi düzeyi ve tepkileri ölçüldü.
Türkiye’de ilk koronavirüs vakası tespitinin ertesi günü 12-14 Mart tarihleri arasında 12 ilde 408 kişi ile yapılan araştırmada örnek gruba, bilgi ve endişe düzeyi, bilgi kaynağı ve güvenilirliği ile önlemlere ilişkin sorular yöneltildi. Araştırmanın ortaya koyduğu bulgular başlıklar itibarıyla şöyle:
Endişe duyanların oranı yüzde 37
● Ankete katılanların yüzde 18’i virüs salgınından 'hiç' endişe etmiyor. Endişe duyanların oranı yüzde 26. Yüzde 20’lik kesim 'ne endişe duyuyorum ne de duymuyorum' diyor. Endişe edenlerin oranı yüzde 27, 'çok' endişeli olanların oranı ise yüzde 9.
En güvenilir bilgi kaynağı televizyon
● Koronavirüs hakkında en güvenilen kaynakların başında yüzde 60’la televizyon geliyor. Bunu yüzde 38’le Sağlık Bakanlığı ve bakanı, yüzde 19’la internet ve yüzde 16 ile sosyal medya izliyor. Gazetelerin güvenilirliği yüzde 3, dini kaynakların güvenilirliği ise yüzde 1 seviyesinde kalıyor. Televizyonlar yüzde 85’lik oranla en sık bilgi alınan kaynakların da başında geliyor. İnternet yüzde 45 ile ikinci, Sağlık Bakanlığı ve bakanı da yüzde 43’le ikinci en sık bilgi alınan kaynak olarak belirtiliyor.
Sağlık Bakanı 'başarılı' bulunuyor
● Ankete katılanların yüzde 44’ü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı 'başarılı' buluyor. 'Çok başarılı' bulanların oranı da yüzde 21. Yüzde 5’lik kesim 'hiç' başarılı bulmadığını ifade ederken, başarılı bulmayanların oranı ise yüzde 9’da kalıyor.
Ortalama beklenti 3 ay
● Virüs salgının yarattığı tehlikenin ne kadar süreceğine ilişkin soruya '1 aydan az' yatını verenlerin oranı yüzde 7, '1 ay' diyenlerin oranı yüzde 23, '1 aydan fazla-2 ay' yanıtı verenlerin oranı da yüzde 26 oldu. Katılımcıların yüzde 25’i tehlikenin '2 aydan fazla-6 ay' süreceğini, yüzde 5’i de '6 aydan fazla' süreceğini düşünüyor. 18-35 yaş arasında 2 aydan daha uzun süreceğini düşünenlerin diğer yaş gruplarından daha yüksek olduğu görülüyor.
İlk sıradaki önlem kalabalıktan uzak durmak
● Anket katılımcılarının büyük çoğunluğu, 'kalabalıklardan uzak durma'yı ve 'yurtdışı seyahatleri iptal etme'yi ilk sıradaki önlemler olarak görüyor. Her iki önlem için de oran yüzde 76. Bunu yüzde 73’le 'yurt dışından gelenlerle görüşmeme' ve aynı oranla 'toplu taşıma araçlarının kullanımını azaltma' önlemleri izliyor. Çocuğunu okula göndermeyeceğini önlem olarak görenlerin oranı yüzde 59, işe gitmemeyi önlem olarak planlayanların oranı da yüzde 26 olarak belirlendi. Market alışverişini online ya da telefonla yapmayı planlayanların oranı yüzde 18’de, eve yiyecek ve içecek depolamayı düşünenlerin oranı ise yüzde 20’de kalıyor.
Tercih duyarlı markadan yana
● 'Bu süreçte satın aldığınız ürünlerin markası sizin için önemli mi?' sorusuna 'evet' yanıtını verenlerin oranı yüzde 68 olurken, erkeklerin kadınlara göre daha yüksek oranda marka konusuna önem verdikleri görülüyor. Markayı önemsiz görenlerin oranı ise yüzde 32’de kalıyor. 'Duyarlı' markaları tercih edenlerin oranı yüzde 65, böyle bir tercihi bulunmayanların oranı da yüzde 35 düzeyinde.
Kriz planı bulunanlarla bulunmayanların oranı eşit
● Ankete katılanlardan, iş yerlerinde afet ve salgın gibi durumlara karşı bir kriz yönetimi planı bulunduğunu belirtenlerin oranı yüzde 45. Aynı oranda da kişi de kriz yönetim planı bulunmadığını ifade ediyor. Kalan yüzde 10’luk kesimin ise bu konuda fikri bulunmuyor.
İş yerlerinin yüzde 55’inin uzaktan çalışma hazırlığı yok
● 'İş yerinizin teknik olarak, işler aksamadan, uzaktan çalışmaya ne derece hazırlıklı olduğunu düşünüyorsunuz?' sorusuna yüzde 19 'hiç hazırlıklı değil', yüzde 36 oranında da 'hazırlıklı değil' yanıtı verildi. 'Hazırlıklı' diyenlerin oranı yüzde 21’de, 'çok hazırlıklı' diyenlerin oranı da yüzde 5’te kalıyor. Bununla birlikte iş yerlerinin kriz planı bulunduğunu belirtenlerde uzaktan çalışmaya hazırlıklı olunduğunu ifade edenlerin oranı da yüzde 48 seviyesinde.
Çalışanların çoğunluğu uzaktan çalışmayı tercih etmiyor
● Salgın döneminde iş yerinde çalışmak yerine uzaktan çalışmayı tercih edenlerin oranı yüzde 41 olurken, bu tercihte bulunmak istemeyenlerin oranı yüzde 56’ seviyesinde.