Bizi atlayıp İtalya’ya, hatta Almanya’ya bile, ABD'ye bile gitmiş iken..
Tam da 'Bizi teğet geçti' diye sevinecek iken..
Bir yıldır pusuda bekleyen Ali Babacan'ın partisi ile birlikte, koronavirüs de Türkiye’de görünür oldu..
Bilmiyorum; 'Uğursuzluk işareti' mi demeliyiz?
Yoksa, “Nankörlük yaptıklarının delili” mi demeliyiz?
Belki de, 'Bereketsizliklerinin göstergesi' diyebiliriz..
Koronavirüsün, Babacan’ın partisini tanıttığı gün itibari ile ilk defa Türkiye’de tespit edilmesi ile kalınmış olsa idi...
'Çin’de var.. İran’da var.. İsrail’de var.. Almanya, Fransa, İtalya, ABD’de var.. KKTC’de bile var.. Türkiye’de de görünmesi çok sorun değil' diyecektim ama..
Tek bir koronovirüs vakasına rağmen, bazı illerimizde vatandaşların panik yaparak marketlere yığılması, bana biraz garip geldi...
Batılı ülkelere göre Türk halkının daha tevekkül sahibi olduğunu, eski olaylarda gözlemlemiş iken..
Partinin ismi 'DEVA' ama..
Kendisi 'dert' ile birlikte geldi..
Bir işaret midir, bir tesadüf müdür, önümüzdeki süreçte, yaşayarak görürüz..
Kuruluş gününün, böylesi bir güne denk gelmiş olması bir yana..
Hani partinin tanıtımında, yüreğimize küçük bir ümit serpiştirseler..
'Değdi ama' diyeceğim.."