DÜNYA

Wikileaks Baş Editörü Hrafnsson'dan 'Assange davası siyasi' yorumu

Wikileaks Baş Editörü Hrafnsson, Julian Assange'ın ABD'ye iadesi için İngiltere'de açılan davaya ilişkin, "Bu, 2010'da ABD hükümeti Wikileaks'i hedef aldığında da Assange'a suikast için çağrı yapıldığında da siyasiydi" dedi.
Sitede oku

Wikileaks Baş Editörü Kristinn Hrafnsson, sitenin kurucusu Julian Assange'ın ABD'ye iadesi için İngiltere'de açılan davanın 'siyasi' nitelik taşıdığını söyledi.

Hrafnsson, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen basın toplantısında, Assange'ın 'siyasi tutsak' olduğunu belirterek, "Bu son derece siyasi bir dava. Bu, 2010'da ABD hükümeti Wikileaks'i hedef aldığında da Assange'a suikast için çağrı yapıldığında da siyasiydi" ifadelerini kullandı.

Hrafnsson, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Wikileaks'i 'devlet dışı istihbarat örgütü' diye nitelendirdiğini hatırlattı.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in de Ekvador'a iki kez giderek bu ülkenin liderlerine Assange'ın iadesi karşılığında Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası'na olan 10 milyar dolarlık borçlarının silinmesini önerdiğini belirten Hrafnsson, bunların da davanın siyasi niteliğinin kanıtı olduğunu kaydetti.

'Assange hapishanede her türlü işkenceye maruz kalıyor, günde 23 saate kadar ayakta tutuluyor ve tecrit uygulanıyor'
'Gazeteciliğin geleceği söz konusu'

Hrafnsson, bunun 'sıradan' bir davanın ötesinde gazetecilik mesleğiyle de ilgili olduğuna dikkati çekerek, "Bu siyasi bir dava ve söz konusu olan sadece 175 sene hapis cezasıyla karşı karşıya olan Assange'ın hayatı değil, aynı zamanda gazeteciliğin geleceği de. Bu, gazeteciliğe yönelik en büyük saldırı" değerlendirmesinde bulundu.

Assange'ı 10 gün önce ziyaret ettiğini dile getiren Hrafnsson, Wikileaks kurucusunun yıllar süren tecridinin sona ermesiyle durumunun iyiye gittiğini ancak 'hayatının en önemli davasına saçma koşullar içinde hazırlanmaya çalıştığını' söyledi.

Hrafnsson, Assange'ın tutulduğu Belmarsh Hapishanesi'nde de uzun süre tecritte tutulduğunu anımsatarak, bu süre içinde diğer mahkumların Assange'ın tecridine son verilmesi için hapishane yönetimine dilekçe verdiğini kaydetti. Hrafnsson, mahkumların bu girişiminin, onların dışardakilerden daha fazla 'insani yöne' sahip olduğunu gösterdiğini anlattı.

Zaharova: Batı, yalan haberlerle mücadelede çifte standart uyguluyor
'İade anlaşması dengesiz'

Assange'ın avukatı Jennifer Robinson da İngiltere'de karıştığı trafik kazasında bir gencin ölümüne yol açan ABD'li diplomat eşinin ABD tarafından İngiltere'ye iade edilmediğini hatırlattı.

Robinson, "Bu, iki ülke arasındaki suçluların iadesi anlaşmasının dengesizliğini gösteriyor" dedi.

Müvekkiliyle görüşmekte sıkıntı yaşadığına işaret eden Robinson, iki saatlik görüşme hakkının yarım saatini bekleyerek geçirmek zorunda bırakıldıklarını, bunun da savunmayı olumsuz etkilediğini söyledi.

Avustralyalı bağımsız milletvekili Andrew Wilkie de Assange'ın ABD'ye iadesi halinde bunun tehlikeli bir emsal oluşturabileceğine dikkat çekti.

Assange davasının 'gazeteciliğin geleceği hakkında' olduğuna vurgu yapan Wilkie, "Gazeteciyseniz ve dünyada herhangi bir hükümeti rahatsız edebilecek bir şeyler yaparsanız, bu sizin için bir emsal teşkil edecek ve ilgili ülkeye iade ihtimaliniz güçlenecek" dedi.

BM raportörü: Julian Assange psikolojik işkence belirtileri taşıyor, ABD'ye iade edilmemeli
Wilkie, Assange'ın Avustralya'ya iadesinin de tehlikeli olacağını belirterek, "Avustralya ile ABD arasındaki iade anlaşması İngiltere ile ABD arasındakine göre daha rahat. İngiltere siyasi iade taleplerini kabul etmezken Avustralya kabul ediyor" diye konuştu.

Johnson'a çağrı

Avustralyalı Liberal Milliyetçi Parti milletvekili George Christensen de İngiltere Başbakanı Boris Johnson'ın bu iade davasını geri çekmesini umduğunu söyledi.

Christensen, "Trump'ın da Johnson'ın da büyük hayranıyım ama daha çok değer verdiğim şey ifade özgürlüğüdür" dedi.

Yorum yaz