GÖRÜŞ

ANKASAM Başkanı Erol: ‘Türkiye ile yeni bir diyalog dili arayan ABD, İdlib krizini fırsat olarak görüyor’

İdlib geriliminin tırmandığı sırada Rus heyetin ardından ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Jeffrey’in Ankara ziyareti dikkat çekiyor. ANKASAM Başkanı Prof. Dr. Erol’a göre Türkiye ile yeni bir diyalog dili, ikili ilişkilerde yeni bir isim ve tanım arayışı içinde olan ABD, İdlib krizini değerlendirilmesi gereken bir fırsat olarak görüyor.
Sitede oku

İdlib’deki gerilim Türk Silahlı Kuvvetleri ile Suriye ordusunu karşı karşıya getirirken Ankara ile Moskova ve Washington hattında da önemli gelişmeler yaşanıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin başkanlığındaki Rus heyet, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal başkanlığındaki heyetlerle Ankara’da iki kez bir araya geldi. Görüşmelerden somut bir sonuç elde edilemese de, temasların devam edeceği anlaşıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu kez Türkiye’den bir heyetin Moskova’ya gideceğini duyurdu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova da, “Önümüzdeki dönemde Rus ve Türk temsilcilerin İdlib sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için çalışmalarına devam etmelerini bekliyoruz” dedi.

Yerhov: İdlib gibi acil meselelere çözüm bulursak Türk-Rus halkları arasına fitne sokulmasının önüne geçebiliriz

Rus heyetin ardından ise ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey Ankara’ya bir ziyaret gerçekleştirdi. İdlib’de gerilimin yükseldiği sırada gerçekleşen ziyarette Jeffrey, ‘ABD’nin İdlib’de NATO müttefikini destekleyeceği’ mesajını yineledi. 11 Ocak’ta da bir ziyaret gerçekleştiren Jeffrey, böylece bir ay içinde ikinci kez Ankara’ya gelmiş oldu.

‘ABD, Türkiye ile yeni bir diyalog dili arayışında’

Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol Sputnik’e yaptığı açıklamada, Washington’un Ankara ile İdlib temaslarını değerlendirdi. Erol’a göre, ABD Türkiye ile yeni bir diyalog dili, işbirliği süreci ve bu kapsamda ikili ilişkilerde yeni bir isim ve tanım arayışı içerisinde.

ABD’nin Türkiye ile Rusya’nın uçak krizinin ardından girdiği normalleşme sürecini ve akabinde sahadaki oyunun aleyhine dönmesini hala hazmedemediğini ifade eden Erol, Washington yönetiminin Türkiye ile ‘yeni bir dönemi başlatmaya hazır olduğu’ mesajını verdiği görüşünde. Bu bağlamda İdlib krizinin, ABD açısından ‘değerlendirilmesi gereken eşsiz bir fırsat’ olarak karşısına çıktığını belirten Erol, şöyle devam etti:

‘ABD için mesele sadece Suriye değil, oyununun dengelerini yeniden kurabilmek’

“Başta NATO olmak üzere, Batı kanadının Türkiye’ye yönelik destek mesajlarını, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin Ankara’da İdlib merkezli temaslarını ve oldukça başarılı sayılabilecek kamu diplomasisi boyutunu bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Derinleşen kriz, ABD’nin Baltıklardan başlamak üzere, Balkanlar-Karadeniz ve Orta Asya hattında elini kuvvetlendirecek bir fırsat olarak görülüyor. Yani ABD, İdlib krizine sadece Suriye olarak bakmıyor. Jeopolitik ve stratejik anlamda oyunun dengelerini yeniden kurabileceği bir fırsat olarak görüyor.”

Peskov: İdlib'de çatışma yaşanmıyor, terörle mücadele ediliyor

‘Türk ve Rus heyetlerin yeni bir yol haritası oluşturması oldukça önemli’

Ancak Erol’a göre, Ankara da ABD’nin bu adımlarının farkında. Bu nedenle Türkiye’nin her şeye rağmen Moskova ile diplomasi kanallarını açık tutmak suretiyle, sahada bir takım oldu-bittilerin önüne geçmeye çalıştığını ifade eden Erol, “Krizin başından itibaren bunun engellenmesinin ya da daha da tırmanmamasının yolunun Moskova’dan geçtiğinin ısrarla altının çizilmesinde de bu beklenti yatıyor. Zira Türkiye daha önceki deneyimlerinden de hareketle, ABD ile ilişkilerin ne anlama geldiğini bilen bir aktör olarak, onunla tam bağımlı bir ilişkiye girmeden, daha bağımsız ve dengeye dayalı çok boyutlu bir dış politika izlemek istiyor. Fakat bu husus Moskova’da beklenilen karşılığı bulamaz ise o zaman Türkiye’nin önünde çok bir seçenek kalmıyor. Rusya da bunun farkında olmalı diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“Türk-Rus ilişkilerinin okyanusları geçtiği bir ortamda, derede boğulması her iki taraf açısından enerji, güvenlik ve dış politikaları başta olmak üzere birçok noktada olumsuz sonuçlar doğuracaktır” diyen Erol’a göre, önümüzdeki günlere Moskova’da bir araya gelmesi beklenen Türk ve Rus heyetlerinin yeni bir yol haritası oluşturması da oldukça önemli.

Yorum yaz