'İstanbul'da fay denizden geçiyor, şanslıyız'
Prof. Dr. Kadıoğlu, Marmara Denizi'nin içinde bir fay yattığını belirterek, şöyle dedi:
"Yaklaşık 174 kilometre bir uçtan Şarköy'e kadar kırılmamış bir fay var. Böyle burada aslanlar gibi yatıyor. Şu parçası 1776'da kırılmış. Şu parçası 1509'da kırılmış. Bu 1902'de bu da 1999'da kırılmış. Bu fay her an kırılmayı bekliyor. Aslında var ya İstanbul'da şanslıyız. İstanbul'da fay denizden geçiyor. Bu bir şans. Arkadaşlar bu fayla ilgili 4 tane senaryo var. Bu fay nasıl kırılacak? Küçük bir parçası mı kırılacak? Şurası mı, burası mı yoksa hepsi birden mi kırılacak? Afet yönetiminde biz pek fayla kafa yormayız. Afet yönetiminde en kötü senaryo nedir? En kötü senaryo alınır ve ona göre hazırlık yapılır. Bu fay kırılırsa 7.5'in üzerinde bir deprem olacak. Bunun bir ucu da size dokunuyor. Bu eskiden olduğu zaman Mısır'dan bile duyulmuş 1509 depremi. Yani bu Almanya'dan bile duyulacak diye bekleniyor."
'Kırmızı adamlar depremzede olacak'
Prof. Dr. Kadıoğlu, deprem olduğu zaman büyük yanılgılar yaşandığını ifade ederek, "Şimdi en büyük yanılgı deprem olduğu zaman 'Kırmızı tulumlu adamlar gelecek anında bizi kurtaracak.' İstanbul'da bir deprem olduğu zaman, bu kırmızı tulumlu adamlar, polisler, itfaiye, ambulans hepsi afetzede olacak. Bunların yakınları da afetzede olacak. Yani böyle olmayacak. Bu bir illüzyon. Şimdi arkadaşlar bir gerçek risk var. Bir de bizim algıladığımız risk var. Aradaki fark çok önemli bizim o farklı küçültmemiz lazım" diye konuştu.