DÜNYA

Milli Eğitim Bakanı Selçuk 'Yarını bekleyin' diye duyurmuştu: Yenilenen Eğitim Bilişim Ağı'nın detayları belli oldu

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk dün ‘yarını bekleyin’ diyerek duyurduğu 'Yenilenen Eğitim Bilişim Ağı (EBA) ve Akademik Destek' Tanıtım Programı'nda konuştu. Selçuk "Her öğrencinin eksikliklerini akıllı sistem belirliyor ve diyor ki 'Senin şu konularda eksiğin var, sana önerilerim var'" dedi.
Sitede oku

Selçuk, "Türkiye'nin dört bir yanındaki öğrencilerin benzer imkanlara sahip olabildiği; adalet temelli bir yapı üzerinde çalıştık. Hazırız, yarını bekleyin" diyerek duyurduğu yeni sistemi anlattı. 

Yeni sistemde teknolojinin daha etkin kullanılacağını belirten Selçuk, e-rehberlik, basılı kitaplardan karekodlara kolay erişim, öğrencinin eksik olduğu konuları tespit eden bir sistem ve video kütüphanesi oluşturulduğunu söyledi.

Selçuk'un konuşması şu şekilde: 

"Bugün bir başka heyecan taşıyorum. Bunu sizlerle paylaşmaktan çok mutluyum şu anda. Bugün burada gerçekten Türkiye'nin her yerindeki, her köşesindeki çocuklarımıza nasıl erişiriz sorusunun cevabı için birlikteyiz.

Bu fotoğrafı Şırnak'ta öğretmenlerle eğitimden döndükten sonra helikopterden çekmiştim. Burada dağların arasında küçücük bir ev vardı. Acaba o evde çocuk var mı? Acaba onlar için neler yapabiliriz sorusu, benim için o anda zihnimden geldi, geçti. İşte bugün bu fotoğrafla konuşurken aklıma gelenlerin cevabı üzerinde biraz konuşacağız.

Bizim 2023 eğitim vizyonunda ısrarla öne çıkardığımız okullar arasındaki fırsat adaletini sağlama konusu gerçekten çok önemli. Çünkü okullar arasında belli bir eşitlik ve daha da önemlisi adalet sağlanmadıkça belirli bir baz oluşmuyor. İşte tam da burada eşitlik de bize yetmez diyoruz. Yani aynı şartları herkese sunuyor olmak başka açılardan avantajlı olan bir takım öğrencilerimiz, okullarımızı eşit kılmak adına gelmiyor. O yüzden adil olmak meselesi çok çok önemli.

Bir başka hedefimiz 2023 eğitim vizyonunda muhakkak surette nitelikli eğitim içeriklerini hazırlamak. Bu bizim vazifemiz zaten. Peki ama buna erişimi nasıl kolaylaştıracağız? Herkes nasıl erişecek?"

'Sistemin omurgası öğretmendir'

Milli Eğitim Bakanı: Herkes üniversiteli olmak zorunda değil, 'Sen ağa ben ağa, bu inekleri kim sağa’ durumu var yani
"Her yerde vurguluyorum, bu sistemin omurgası öğretmendir. Kişiye özel, gruba özel ihtiyacı neyse onu vermek durumundayız. Bu sadece okulla, öğrenciyle ilgili değil ayrıca öğretmenler için sürekli, sürdürülebilir ne zaman isterlerse. Böyle bir içeriği hazırlamak gerçekten heyecan verici.

Peki bunlar güzel dilekler, hoş şeyler. Okullar arasındaki farkı azaltmak, nitelikli eğitim içeriğine herkesin ulaşabilmesi, öğretmenler için sürekli eğitim; bu da güzel. Ama nasıl? İşte burada elimizde büyük bir güç var, bu da teknolojiyle erişim konusu.

Arayüz tümüyle yenilendi ve her bir çocuğun sayfası, takvimi, ilerleme hızı, mevcut dersler, soruları, konuları, kendisine özel bir şekilde artık yapılabiliyor. Bu ne demek? Her bir öğrencimizin kişisel olarak ihtiyaçlarını bireysel olarak karşılayabiliyoruz artık."

'Her çocuğumuzun porfolyosunda onun bütün geçmiş hikayesi yer alacak'

"Biliyorsunuz portfolyo da yeni geldi. Niye e-rehberliği önemsiyoruz? Ben kendimi bildim bileli şuralarda hep şu söylenir. Denilir ki 'Keşke bütün öğrencilerin bireysel olarak rehberlik alabilecekleri, projeler, sertifikalar bir yerde toplansa da çocuğun rehberliği yapılırken buna dikkat edilerek yapılsa' diye dilek ve temenni kısmı olurdu. İşte burada tam da bunu yapmış olduk. Bütün öğrencilerimiz hangi ilimize giderse gitsin her bir çocuğumuzun porfolyosunda onun bütün geçmiş hikayesi yer alacak ve buna göre rehberlik olacak. Bu da yeni bir kazanım ve çok çok değerli. Ve bu konuda çocuklarımızın bir takım armalarla vesaire, ödevlerinin, öğretmen görüşlerinin, katıldığı oylamaların-alıştırmaların hepsinin burada yer alıyor olması önemli.

Bu oyunlaştırma çerçevesinde öğrencilerimizin belli puan ve arma sistemleriyle motivasyonlarının artırılmasını da hedefliyoruz. Yani çocuklar, öğrenciler hangi konuyu ne şekilde yaparsa, nereye ulaşırsa bunun tescillenmesi anlamında bir takım armalar, bir takım kullanıcılara ilişkin özellikleri de rahatlıkla ortaya koyabiliriz. Her bir öğrencimiz için bu şahsi olarak yer alıyor."

'Kitabın her bir sayfasında neyle ilgiliyse kare kodla erişim sağlanması söz konusu'

"Artık zaman ve mekan meselesi her yerde ve her zaman şeklinde genişlemesi gereken bir konu. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin sadece sınıfın içinde bir şeyler yapmasına gerek yok. Kitaplarında herhangi bir şey ararken hatta bir konu üzerinde 'Ben karbon döngüsüyle ilgili kısmı kitaptan kare kodla cep telefonunda görmek istiyorum, incelemek istiyorum. videoyu izlemek istiyorum' dediğinde kitabın her bir sayfasında neyle ilgiliyse kare kodla erişim sağlanması söz konusu oldu.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk'tan rehber kitapla ilgili açıklama: Kadın baş tacıdır
'Sürekli sürdürülebilir eğitimi her ilçe düzeyinde kuracağız'

İkinci kısmı, öğretmenlerimle ilgili.  Bu sürekli ve sürdürülebilir gelişim öğretmen açısından çok çok önemli. Ve bütün bu kurslar, programlar, içerikler, canlı eğitimler bir video kütüphanesinden eğitime erişme, soru sorma, cevabını alma bütün bunların hepsi artık mümkün. Depremle, hava durumuyla ilgili konularda öğrencilerimizin her şeye erişimi için de bu önemli bir fırsat.

Sürekli sürdürülebilir eğitimi her ilçe düzeyinde kuracağımız, ki başladık. Öğretmen destek noktalarıyla fiziksel ortam açısından da ortaya koyacağız. Bütün ilçeler, Ankara’daki bir merkezde akademik bir portalda buluşacaklar. Benim diyelim ki matematik eğitimiyle ilgili çok önemli çalışmam var ve bunu paylaşmak istiyorum; bunu da yapma imkanımız olacak.

Bizim öğrencimizin ve öğretmenin hayatının bütününe eğitimi taşıma ve bütünsel olarak eğitimsel bir dönüşüm için bir fiziksel ve dijital atmosfer projemiz. Bunu nasıl yapıyoruz? Yeniliklere anlatmaya çalışıyoruz.

Öğrencinin eksikliklerini akıllı sistem belirliyor ve diyor ki 'Senin şu konularda eksiğin var, sana önerilerim var.'

Burada en kritik şeylerden birisi şu. Biliyorsunuz ben liseleri çok geziyorum, öğrencilerle çok oturuyorum. Diyorum ki 'Sizin ihtiyacınız ne? Bakandan, öğretmeninizden, anne babalardan ne bekliyorsunuz?' İhtiyaçları analiz ediyoruz, politikamızda değerlendirmek üzere analiz ediyoruz."

'Çocuğu takip eden bir akıllı sistem'

"11 ve 12'inci sınıflardaki öğrencilerimize sorduk. Nazlı burada mısın? Yaptık gerçekten yaptık, burada ne istediyseniz hepsini yaptık.

Her bir öğrencimizin hedefleri var, hedefleri belirliyor. Hedef belirleme ve tercih oluşturma için de bir akıllı sistem var. Her bir çocuk için, şahsa özel, hangi üniversite, hangi bölüm her neyse filtreleme yapılıyor ve belirli programlar diye bir liste oluşuyor. Ve çok daha önemli bir şey; bu sabit değil. Çocuğun ilerleme hızına göre sürekli değişen bir şey.

Çocuğa da uyarı veren, senin konu anlatımlarını takip etmek, senin soruları çözmen vesaire bunları izliyorum, hedeflerini takip ediyorum diyen bir akıllı sistemden söz ediyoruz.

Güncel durum belirleme, ders hedeflerinin oluşması. Yani bugünkü durumun ne, hangi derse neredesin ne aşamadasın? Biraz önce öğrencilerimizin istediği 'Eksiklerimizi söyleyen biri olsa, otomatik olarak önümüze getirse' burada bunu işlevsel şekilde yapma imkanımız var.

Haftalık, aylık, yıllık çalışma takvimi belirleme. Bu da çok önemli. Biz her bir öğrenciye takvim önerebiliyoruz. Ve çocuğun bu takvime uyup uymadığını da akıllı sistem kontrol ediyor ve buna göre ona öneriler geliştiriyor."

'Bütün derslerin video kütüphanesini oluşturdular'

Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Hayalim sınavsız sistem
"Bütün derslerin video kütüphanesini oluşturdular. Türkiye’nin her yerinden çok iyi ders anlatma yeteneği olan arkadaşlarımızdan, bu dersleri defalarca izleme-dinleme imkanı var. Buradan örnek sorular, çözümler, hepsini ayrıntılı olarak inceleyebilir.

Önerilen konu testi vardır ama sonuçlar bu çözmekle ilgili sorun varsa, eksiği varsa akıllı sistem diyor ki 'Senin şöyle bir eksiğin var, onu da bu şekilde giderebilirsin. Senin için şu konu anlatımını yeniden izlemeni, dinlemeni istiyoruz' Kendi sınıfında, kendi okulunda nerede çocuğun onu görebilme imkanı da oluyor. Bu da ayrı bir özellik getiriyor.

Akademik Destek Zekası; bu dünyada da çok nadiren yapılan çalışmalardan. Ve Türkye’de şöyle bir sistem yok. Çocuğumuzun hangi konuda, hangi soruda nasıl bir eksiği olduğunu yapay zeka… Cevaplamalar yapıldıktan sonra alt kazanım analizi yapılıyor. Bunlar da haritalandırmayla yapılıyor, ondan sonra çocuğa özgü eksikleri nelerdir, tamamladıkları nelerdir? Sana otomatik olarak eksik olduğun konuda test veriyoruz.

Basılı deneme sınavları var, bunlar çok ayrıntılı. Çevrimiçi çözülmüş sorular çok önemli, girmediği sınavlar, bütün bunlarla ilgili raporların hepsini burada görebilir."

'Öğrencilere 3 GB'lık ücretsiz erişim imkanı'

"Burada çok önemli bir şey var. Peki ama buna nasıl ulaşacaklar? Her bir öğrencimize, bütün operatörlerden aylık 3 GB ücretsiz erişim imkanı var. Her bir öğrencimiz, Türkiye’nin her yerinden; telefon çeksin yeter. Bu anlamda bir erişme ve ulaşma imkanı var. Bunu pilot çalışmalarda denedik.

İşin özeti; eğitimde fırsat adaleti. Benim fırsatım yok, benim öğretmenim yok. Çok basitçe var. Bunu sağlamış olduk, fırsat adaletiyle Türkiye’den isteyen herkesin buna erişmesiyle ilgili altyapıyı kurmuş olduk. Ve bu benim hayallerimden bir tanesiydi ve buna ulaşmış olmak bugün benim açımdan çok çok değerli. Sizler burada bulunarak bizlere destek verdiniz."

Yorum yaz