İran'ın ABD'nin Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani ve Irak'ta IŞİD'le savaşta öne çıkan komutan Ebu Mehdi el Mühendis'i suikastla öldürmesine karşı yaptığı ve İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bir devletin ABD'yi doğrudan ilk kez vurmasıyla sonuçlanan misilleme, 8 Ocak sabahı Tahran'da düşen Ukrayna uçağı ile 'gölgelendi'. İran yönetimi iki günlük iç soruşturmanın ardından önceki açıklamalarını yalanlarcasına uçağın yanlışlıkla düşürüldüğünü duyurarak sorumluluğu üstlendi, uçakta hayatını yitiren ülkelerin vatandaşlarından özür diledi. Ancak uçaktaki 176 yolcu ve mürettebatta 82'sini de aralarında öğrencilerin de bulunduğu İranlılar oluştururken, İran şehirlerindeki üniversitelerde tepkiler yükseldi. Kasım'da benzin zammına karşı kitlesel gösterilerle kıyaslanamasa da protestolari ortaya çıktı.
İran'ın ABD'ye misillemesi, Ukrayna uçağının düşürülmesi ve İran'da şubat ayındaki meclis seçimleri öncesindeki tartışmaları Kudüs TV İran Temsilcisi Ramazan Bursa ile konuştuk.
'Süleymani büyük kayıp ama Kaani de tecrübeli bir isim'
Ramazan Bursa'ya göre Süleymani'nin suikasta kurban gitmesi İran açısından 'büyük kayıp', ancak yerine geçen yardımcısı Tuğgeneral İsmail Kaani de etkili bir isim olmaya aday. Kaani ile birlikte büyük değişiklik beklemeyen Bursa, kendisinin Ortadoğu'nun yanı sıra Afganistan, Pakistan ve Orta Asya'daki faaliyetleriyle etkinliğine de işaret etti:
Yolcu uçağının düşürülmesinde Rus jetinin düşürülmesine benzer bir yön bulunabilir'
Ramazan Bursa, İran'ın ABD'nin suikastına karşı misillemeye giriştiği gecenin sabahında Ukrayna yolcu uçağı düşürülmesinin 'çok üzücü' olduğunu belirtirken, Tahran'ın bu süreci de sağlıklı yürütemediğine dikkat çekti. Bursa, yine de uçak vakasının arkasında Türkiye'nin Rus savaş jetini düşürmesine benzer bazı hususların olabileceği görüşünü dile getirdi:
'Uçak olayıyla ilgili çelişkili durum İran hükümetinde güç dengeleri arasında hesaplaşmaya dönüşebilir'
İran’da ABD suikastına misillemeden hemen Ukrayna yolcu uçağının düşürülmesi protestolara da yol açmışken, Bursa, Tahran'ın olayın sorumluluğunu üzerine almasının ardından hükümet içerisindeki bir hesaplaşmanın yaşanabileceği görüşünde. İran'da uçağın yanlışlıkla düşürülmesi ve sonrasında çelişkili açıklamalar ve nedenleri de tartışılırken, Bursa, askeri kanadın doğru bilgi vermemesi ve koordinasyonsuzluğa dikkat çekti. Bursa, hükümette kimi istifa iddialarının ortaya atıldığını da anımsatırken, bazı yargılamaların yapılacağının açık olduğunu vurguladı:
'Sloganların bu kadar sertleştiğine hiç tanık olmadım'
İran'da geçmişteki olayları yakından takip etmiş olan Ramazan Bursa, Kasım Süleymani için düzenlenen devasa törenleri anarken, Ukrayna uçağının düşürülmesine yönelen tepkilerin boyut olarak küçük kalmasına karşın söylemlerin sertliğine dikkat çekti. Olayların geçen kasımda benzin zammı sonrası yaşananlarla kıyaslanamayacağını da belirten Bursa, İran devletinin bunları karşılıksız bırakmayacağı kanaatini dile getirdi:
'İran'da toplumsal hareketlilik olduğunda Türkiye'de rejimin değiştiği zannediliyor'
İran'da herhangi bir hareketlilik olduğunda Türkiye gibi ülkelerde 'rejimin değiştiği' kanısının yayıldığını anlatan Bursa, protestoların boyutlarının böylesi bir düzeyde olmadığını söyledi. İran'da şubat ayındaki parlamento seçimlerine de az bir zaman kaldığını ve son olayların bu seçimlerde de etkili olacağını vurgulayan Bursa, henüz olası yansımaları değerlendirmek için erken olduğu görüşünü aktardı:
'Türk kamuoyunu ters köşe yapacak gelişmeler olabilir'
Ramazan Bursa, Türkiye'nin iç savaştaki Libya'nın batısındaki Sarraj hükümetiyle deniz alanlarını sınırlandırma ve savunma anlaşması sonrası yaşananları da değerlendirdi. AKP'nin önemli isimlerinden Yasin Aktay'ın Mısır'la yeni süreç başlatılmasına dair yazısına atıf yapan Bursa, geçen hafta Mısır'dan da Türkiey'ye bir heyetin geldiği yolunda kendilerine ulaşan bilgilere dikkat çekti: