ABD ile İran arasındaki yeni krizle birlikte dikkatler Ortadoğu'ya çevrilmişken, Türkiye'nin Libya'ya askeri olarak müdahil olma kararı ve TBMM'den çıkan 'tezkere' de büyük tartışma yaratıyor.
Gelişmeleri Kültür Üniversitesi'nden Doç. Dr. Burak Cop ile konuştuk.
‘Trump’tan yine tutarsızlık içeren bir eylem’
Doç. Burak Cop, Trump’ın emrini verdiği Süleymani suikastını bir 'devlet terörü' örneği olarak nitelendirmenin mümkün olduğu görüşünde. Bir başka ülkenin genelkurmay başkanına eşdeğer hatta ondan yüksek prestij ve güce sahip bir ismin üçüncü bir ülkenin topraklarında, o ülkenin bir başka komutanıyla birlikte öldürülmesinin uluslararası hukuk açısından onaylanması mümkün bir eylem olmadığını belirten Cop, diğer yandan Trump’ın bu tutarsız eyleminin şaşırtıcı olmadığını söyledi:
'Trump başkanlık seçimi ve azil sürecinde İsrail lobisinin desteğini almak istemiş olabilir'
Süleymani ve Mühendis suikastının ardından Irak meclisinin ABD'nin ülkeden çıkarılması yolunda aldığı kararın önemli olduğunu ancak bağlayıcılığı bulunmadığını belirten Cop, Sünni ve Kürt milletvekillerinin oturuma katılmamasının şaşırtıcı olmadığını belirtti. Cop'a göre, ABD Başkanı azil süreci devam ederken 2020 seçimleri nedeniyle sert başkan imajı çizmek istemiş ve Yahudi lobisinin desteğini almayı hedeflemiş olabilir:
‘Kasım Süleymani, IŞİD ile mücadelenin bir numaralı aktörüydü’
Cop, Trump’ın emriyle öldürülen Süleymani’nin Bin Ladin ve Bağdadi ile kıyaslanmasının ise 'hiçbir geçerliliği' bulunmadığını belirtti. Süleymani'nin ABD'nin 'dilinden düşürmediği' IŞİD ile mücadelenin bir numaralı aktörü olduğunu anımsatan Cop'a göre, İran’ın ABD’ye misillemede bulunmaması için yaptırımlarda ve İran’ı çevreleme politikasında yumuşamaya gidilmesi gerekiyor:
‘Erdoğan'ın tutumu temkinli ve itidalli’
Suikastın yarattığı kriz ortamında İran tarafının Erdoğan-Ruhani görüşmesi için Türkiye liderinin 'şehitlik' vurgulu açıklama yapmasına karşın üst düzey bir Türk yetkilinin bunu yalanlamış olmasını değerlendiren Cop, Ankara'nın tutumu açısından İran ile nüfuz mücadelesinin Erdoğan yönetiminden öncesine dayandığını vurguladı. Türkiye'nin 2011 Arap isyanları sürecinde İran ile farklı cephelere düştüğünü ve Astana sürecine karşın Suriye sahasında vekil güçler üzerinden yürütülen çatışmada İran karşısında yenilgiye uğradığını anımsatan Cop, Erdoğan'ın bu son olaydaki tutumunun 'temkinli' ve 'itidalli' olduğu değerlendirmesinde bulundu:
'Doğu Akdeniz'de herkesle kötü ilişkilerin bulunması bir zorunluluk değil tercih'
Cop'a göre böylesi bir ortamda Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme kararı ise 'kumar niteliğinde' bir hamle. Libya meselesinin Türkiye kamuoyunda desteğinin bulunmadığını, 'deniz alanlarını sınırlandırma anlaşması' anlatısının zayıf olduğunu, bu ülkenin Suriye gibi sınır komşusu olmadığını anımsatan Cop, Ankara'nın bölgede bütün ülkelerle kötü ilişkilerinin sebebinin ideolojik yanlarıyla birlikte bir 'zorunluluk' değil 'tercih' olduğu görüşünü dile getirdi. Cop'a göre, Erdoğan iktidarının tutumunda Türkiye içinde ekonomik kriz nedeniyle düşen oyları yükseltmek ve hatta erken seçim hesabı da yatıyor olabilir: