Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak, ''Cinsiyet eşitliği' mi dediniz!' başlıklı bugünkü yazısındaİstanbul Sözleşmesi'ni eleştirdi.
"'Cinsiyet eşitliği'miş, 'Kadına şiddet'miş, o konular mazide kaldı. 'Cinsiyetsiz toplum'u konuşuyoruz artık. 'Cinsiyet' mi kalacak yakında. Çağdaş Sodom ve Gomore, Lut kavminin sapkınlığını masum gibi gösterecek bir azgınlığa sahip" diyen Dilipak, "Günah şehri Pompei’nin helak olan kavminin başına gelenler bizim halkımızın da başına gelmesini istemiyorsanız, elinizi çabuk tutun" ifadelerini kullandı.
Konunun 'İstanbul Sözleşmesi'nin sınırlarını çoktan aştığını' iddia eden Dilipak, bu tür girişimlerle 'dinin hedef alındığını' öne sürerek şunları söyledi:
"Bakın bu işi çok kısa bir sürede İstanbul sözleşmesinin sınırlarını çoktan aştı. Böyle giderken gelecek günler geçen günleri aratacak. İstanbul sözleşmesi, İstanbul depreminden daha tehlikeli bir hal alabilir. Belki 'insanlar' ölmeyecek ama, bu depremde 'insanlık' ölecek.
Siz DEİZM geliyor diye hayıflanın, Deizm de dünde kaldı. Din büyük ölçüde bireysel planda vijdanlara, toplumsal planda mabetlere hapsedildi. Seremoni, ritüel ve ikona’larla kendini dışa vuran yeni bir din var artık.
Kadın-kız fark etmiyor, yüz-göz boyalı, hele o tırnak boyaları. Bunlar abdest de almıyorlar demek ki, gusül de almıyorlar. Tabii hepsi “helal”!.. Helal bira, helal şarap, helal şampanya gibi, kalıcı dudak boyaları, kalıcı tırnak ojeleri hepsi helal!?"