Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Ofisi'nde basına kapalı gerçekleşen görüşme, Ankara'nın içsavaş halinde bulunan Libya'daki iki yönetimden biri olan Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) ile 27 Kasım'da vardığı iki anlaşmanın ardından geldi.
Görüşmenin ardından ATV ve A Haber ortak canlı yayınına katılarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya ile ilgili şu mesajları verdi:
'Libya asker göndermemizi talep ederse, nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize ülkemiz karar verecektir'
"(Libya ile mutabakat muhtırası) Burada Sevr'in aslında ters yüz edilmesi var. Böyle bir adım atılmış durumda."
"(Libya'yla imzalanan mutabakat muhtırası) Şimdi de güvenlik ve askeri iş birliği anlaşması, ayrıca Meclisimize sunuldu. O da Meclisimiz onayladıktan sonra yürürlüğe girecektir."
"Libya'ya asker gönderimi konusunda ise böyle bir davet, böyle bir talep Libya tarafından Türkiye'ye gelecek olursa, nasıl bir inisiyatif üstleneceğimize dair, ülkemiz bunun kararını verecektir."
Anlaşmalar rahatsızlık yarattı
İlki, Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası.
Bu anlaşmaya karşı Yunanistan, Güney Kıbrıs AB ve BM'ye, Tobruk’ta bulunan Temsilciler Meclisi Hükümeti de BM'ye başvurdu.
İkincisi, Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası.
Erdoğan'ın "Libya'nın talep etmesi halinde asker gönderilmesi için hak doğar" dediği askeri anlaşma metni, yarın TBMM Dışişleri Komisyonu’nda görüşülecek.
Doğu Akdeniz’deki enerji paylaşımı gerilimine koşut, sondaj ve savaş gemilerini bölgeye yollayan, Libya ile deniz sınırı belirleyen Ankara, Kuzey Kıbrıs'a da hem silahlı hem sikahsız insansız hava araçları için üs kuruyor.