DÜNYA

Pamuk Prenses'in verdiği anti feminist mesajdan bıkan baba masalı baştan yazdı

Klasik masalların anti feminist mesajından bıkan bir baba, Pamuk Prenses’i baştan yazdı. Çaresiz prensesi cesur bir kahramana dönüştüren baba, tüm cüceleri de farklı etnik kimlikleri temsil eden kadınlardan seçti.
Sitede oku

Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan 38 yaşındaki yazar Stephan Kalinski; şu anda beş yaşında olan kızı Lena’ya uyku vakti okuduğu masallardaki klasik anlatıyı değiştirerek, ‘çaresiz’ prensesleri, ‘güçlü, cesur ve donanımlı kahramanlara’ dönüştürdü.

Kalinski’nin hikâyelerinde yakışıklı prensle sonsuza kadar mutlu yaşayan bir prenses yer almıyor. Bunun yerine arkadaş olan kadın ve erkek kahraman, kitabın sonunda birlikte dünyayı dolaşmaya karar veriyor.

'Ayna ayna söyle bana kim en cesur bu dünyada'

Stephan Kalinski, neden bu işe kalkıştığını şu ifadelerle anlatıyor; “Uyku vakti o dönem üç buçuk yaşında olan kızıma Pamuk Prenses’i okuyordum, bu hikâyeyi çok sevdi. Bir şey beni gerçekten etkiledi. Pamuk Prenses, iyiye karşı kötünün hikâyesiydi ama ben özünde kızıma, güzel olmanın bir kız için önemli olduğunu, özsaygının güzellik etrafında şekillendiğini, ev işi yapmasını ve kurtarılmayı beklemesini öğretiyordum. Bu gerçekten kötü hissettirdi, kızımın hayatta önemli olan tek şeyin nasıl göründüğü olduğuna inanarak büyümesini istemedim. Bu nedenle ‘ayna ayna söyle bana kim en güzel bu dünyada’ kelimesindeki güzel kısmını ‘cesur’ ile değiştirerek okumaya başladım.”

Yaratıcı baba daha sonra, kızının da okurken kendisini takip edebilmesi için baskıyı değiştirmeye karar vermiş.

Pamuk Prenses'in verdiği anti feminist mesajdan bıkan baba masalı baştan yazdı

Prensin öpmesiyle uyanmıyor

Stephan Kalinski’nin versiyonunda klasik hikâyedeki elma, prens, cadı ve yedi cüceler gibi tüm detaylar bulunuyor ancak olay oldukça farklı gelişiyor.

Kitaba göre, yükseklik korkusunu yenen Pamuk Prenses herkesten cesur oluyor, bu durum da kraliçenin kıskanmasına yol açıyor, avcıdan prensesi öldürüp kalbini kendisine getirmesini istiyor. Aynı zamanda prensesin arkadaşı olan avcı ise onu bir ağaca bağlıyor ama prenses kaçmayı başarıyor.

Prenses yedi cücelerle de tanışıyor. Ancak Sabrina, Akashi, Shakti, Leila, Egbo, Li ve Thiago adı verilen cücelerin hepsi kadın ve her biri farklı bir etnik kökenden geliyor. Stephan Kalinski, masallarda etnik kökenlerin yeterince temsil edilmediğini düşündüğü için bu seçimi özellikle yaptığını belirtiyor.

Zehirli elma kısmında ise orijinal hikâyedeki gibi bir ısırık almasıyla kendinden geçen prenses camdan bir tabuta konuluyor. Pamuk Prenses’i gören prens ise onu öperek uyandırmıyor; prens tabutu hareket ettirince, prenses boğazına kaçan elmadan kurtuluyor.

Pamuk Prenses'in verdiği anti feminist mesajdan bıkan baba masalı baştan yazdı

Kitabın sonunda prensesle prens romantik bir ilişkiye adım atmak yerine, birlikte prensesin en büyük dileği olan dünya turuna çıkıyorlar.

Kalinski, “Peri masalları çocuklar için çok güçlü mesajlar içeriyor. Çocuklarımı bu kitaplara ve içindeki resimlere bakarken görüyorum, oradaki bilgiyi emdiklerini ve yazılan her bir kelimeye inandıklarını hissedebiliyorsun: Bu inanılmaz derecede güçlü bir şey, özellikle de küçük yaşlarda. Bu masallar tüm dünya çapında biliniyor ve onları daha örnek bir hale getirmenin zamanı geldi” diyor.

Kitap bu hafta okuyucularla buluşacak.

Yorum yaz