Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı:
- ('İngiltere'deki NATO Zirvesi öncesinde başlayan Baltık Planlarına rezerv iddiaları sonrasında Türkiye'nin söz konusu planlara yönelik tutumu ne yönde? Türkiye'nin güvenlik kaygılarına yönelik ittifak üyelerinin tutumu nasıl?' sorusu üzerine) Bu konuda operasyonlar başta olmak üzere tatbikatlar, NATO karargahlarına personel desteği dahil elimizden gelen her türlü desteği sağladık, sağlamaya devam ediyoruz. Ayrıca Gayri Safi Milli Hasılamızın da yüzde 2'ye tekabül eden miktarında da savunma harcamalarımızı yapmak için tüm gücümüzle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda 1.89 civarındayız. NATO, Galler zirvesinde aldığı karar çerçevesinde bunun yüzde 2 olmasını istiyor. Diğer ülkelerle birtakım sorunlar yaşanmakla birlikte biz, olabildiğince hızlı bir şekilde bu orana ulaşmaya çok yakınız. Ve Türk Silahlı Kuvvetleri NATO içindeki ikinci büyük ordu olarak bütün ülkeler tarafından bilinmekte ve saygıyla anılmaktadır. NATO, Türkiye ile daha güçlü ve daha anlamlıdır. Türkiye'nin sorgulanması anlamsızdır. Böyle bir sorgulamayı uygun görmüyoruz. Böyle bir tartışma açıyorlar ki bu gerçekten anlamsız bir tartışma. Bu zaman zaman gündeme geliyor ve zaman zaman bunlara cevap vermek zorunda kalıyoruz.
Karşılıklı saygı içinde, hakka, hukuka riayet şeklinde çalışmalarımız devam etti, edecektir. Diğer taraftan da bizim herhangi bir şekilde NATO'nun çalışmalarını, planlarını bloke etmemiz gibi bir şey söz konusu değil. Biz bu konuda iş birliğine son derece açığız. Bu iş birliği konusunda son derece istekliyiz. Elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik, desteği sağladık. Bugüne kadar bunun birçok örneği var.
Bizim herhangi bir şekilde NATO ortamında, NATO platformlarında ülkemizin hak ve menfaatine ilişkin birtakım iddialar ortaya koyduğumuzda bu herhangi bir şekilde NATO'ya karşı bir tavır olarak algılanmamalıdır. Bu konuda herkesin daha mantıklı, objektif olarak olaylara bakmasının önemli olduğunu değerlendiriyoruz.
- (Barış Pınarı Harekatı'yla ilgili) Normal zekası olan herkes YPG'nin Kandil'in talimatları doğrultusunda hareket ettiğini anlıyor.
- Ne Türkiye'nin kendi hak ve hukukunun ne Kıbrıslı kardeşlerimizin hak ve hukukunun çiğnenmesine müsaade edeceğiz. Herhangi bir şekilde oldubittiye göz yummayacağız, izin vermeyeceğiz ve Türkiye'nin içinde olmadığı çözüm yollarının da hiçbir şekilde geçerli olmayacağını herkesin bilmesini istiyoruz.
- Terör koridoruna izin vermeyeceğimizi en başında söyledik.
- Bize kimyasal silah verseniz eğitimimiz, hazırlığımız, atma vasıtamız yok. Dolayısıyla insanlık suçu bu hususla uzaktan yakından ilgimiz yok.
- (Pençe harekatları) Teröristlerin kış tertiplenmesine geçmemeleri için yapmamız gereken ne varsa onları yaptık.
- MİT ile Silahlı Kuvvetler koordineli bir şekilde, nokta hedeflere yönelmek suretiyle çok ciddi sonuçlar alan operasyonlar yapmaktadır.
- (Libya'nın Atina Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesi) Bir acizlik, zafiyet olduğunu değerlendiriyoruz. Sonucu etkilemeyecek.
- (Libya'nın Atina Büyükelçisi'nin sınır dışı edilmesi) Bu konuda sükunet, sabır, akıl ve mantıkla olaylara yaklaşmayı, uluslararası hukuka uygunluğu tavsiye ediyoruz. Bu mutabakatın tamamen uluslararası hukuka uygun olduğunu altını çizerek belirtmek istiyorum.