GÖRÜŞ

ABD’nin Uygur yasa tasarısına tepki: Kaba bir şekilde iç işlerine müdahale

Çin’in Ankara Büyükelçiliği Müsteşarı Cheng Weihua, ABD’nin Uygur Türklerine yönelik politikaları nedeniyle Çin’e uygulanmasını öngören yasa tasarısına tepki gösterirken, “Bu yasa tasarısı çok kaba bir şekilde Çin iç işlerine müdahale ediyor, biz buna şiddetle karşı çıkıyoruz ve kınıyoruz. Çin tarafı gelişmelere göre reaksiyonunu verecektir” dedi.
Sitede oku

Elçi Müsteşarı Cheng Weihua, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği’nde aralarında Sputnik’in de bulunduğu gazetecilerle bir araya geldi. Burada yaptığı açıklamada, ABD Temsilciler Meclisi’nin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türklerine yönelik politikaları nedeniyle Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etmesine tepki gösteren Weihua, “Çin tarafı gelişmelere göre reaksiyonunu verecektir” dedi. Weihua, şunları kaydetti:

‘Şiddetle karşı çıkıyor ve kınıyoruz’

“Orada (temsilciler meclisi) her gün sadece Amerika ile ilgili değil bütün dünya ile ilgili, özellikle, Çin, Türkiye ile ilgili yasalar çıkıyor, bu da şaşırtıcı değil, ABD’ye uygun bir hareket. Bu yasa tasarısı çok kaba bir şekilde Çin iç işlerine müdahale ediyor, biz buna şiddetle karşı çıkıyoruz ve kınıyoruz. Çin tarafı gelişmelere göre reaksiyonunu verecektir. Bu aynı zamanda da terörle mücadele konusunda Amerika’nın iki yüzlülüğünü ve çifte standartını bir kez daha dünyaya göstermiş oldu.

Türkiye de çok iyi biliyor, Amerika kongresi, temsilciler meclisi Ermeni meselesi konusunda, Türkiye’nin S 400 almıyla ilgili gibi konulara birkaç defa yasa tasarısı çıkarmıştı. Burada insan hakları, demokrasi hepsi bahane. Asıl amaç Amerika’nın çıkarına hizmet etmek ve Çin ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin gelişmini engellemek.”

‘Çin’in egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi bir temel prensiptir’

Amerika başta olmak üzere bazı batılı ülkelerin terörle mücadele konusunda çifte standart uyguladıklarını, Türkiye’nin de bundan ‘çok çektiğini’ ifade eden Weihua, ancak ‘Türkiye’de de Sincan Uygur Özerk Bölgesi konusunda yalan haberlerin yer alabildiğini’ söyledi. Weihua şöyle devam etti:

“Türkiye’deki bazı Doğu Türkistan örgütlerinin arkasında bazı güçlerin desteğinin olduğunu biliyoruz ve onların iki amacı var; biri Çin’i karalamak ve ikincisi Çin ile Türkiye arasındaki ilişkileri mümkün olduğu kadar bozmak.  Çin ve Türkiye iki dost ülkedir, aramızdaki işbirliğinin potansiyeli büyüktür. Acı verici ki Türkiye’de Çin hakkında ayrılıkçı, Çin’in toprak bütünlüğüne zarar veren konuşmalar bazı çevrelerde çokça yer alıyor. Bu Türk hükümetinin politikalarına da aykırıdır. Çin’in egemenliğine, toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi bir temel prensiptir. Eğer bu kabullenilmezse bir konuşma alanı kalmaz. Bazı milletvekilleri, Meclis’te ‘yaşasın bağımsız Doğu Türkistan’ diye bağırıyor. Çinli bir siyasetçi, Çinli bir hükümet yetkilisi tarafından Türkiye hakkında bu tür benzer, bölücülük sözleri hiç konuşulmadı.”

‘Mesleki eğitim merkezleri belli bir etnik grup ya da belli bir dini gruba yönelik değil’

Elçi Müsteşarı Weihua, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki ‘mesleki eğitim merkezleri’ konusunda da açıklamalarda bulunurken, bu merkezlerin belli bir etnik grup ya da belli bir dini gruba yönelik olmadığını belirtti. Weihua, “Sadece teröristlere yöneliktir, aşırıcılığa ve ayrılıkçılığa yöneliktir. Mesleki eğitim merkezleri tamamen yatılı okul gibi düşünülebilir. Öğrenciler hafta sonlarında eve dönebiliyor, bir iş çıktığında izin alabiliyor ve ailelerine telefon edebiliyor” diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Weihua, söz konusu mesleki eğitim merkezlerine kimin gideceğine nasıl karar verildiğine ilişkin soru üzerine de, “Bu merkeze girmiş olan aşırıcılıktan etkilenmiş ama suç işlememiş olanlar. İkincisi ise daha önce hapse girmiş, hapis süresi dolmuş ancak mahkeme tarafından zararlı görülen kişiler. Bunun tespiti konusuna gelince, benim bildiğim kadarıyla günlük yaşama yakın olan köyün muhtarı bu kişilerin önceki davranışlarından bilgi alarak tavsiye edebilir” dedi.

Sincan’daki terör olaylarının bir çoğunun yabancı güçlerce yönlendirildiğine ilişkin kanıtların da bulunduğunu söyleyen Weihua, “Sincan konusu bahane, her şeyden önce Çin’in gelişmesini, güçlenmesini görmek istemeyen ülkeler var. Gelişmekte olan ülkeler her zaman ‘gelişmekte olsun’ isteyenler var. Bu tür olayların arkasındaki yabancı güçler gelişmekte olan ülkelerin istikrarlı gelişmesini istemiyor ve bu ülkelerde kargaşa çıkarmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Sonuçta başarılı olunamayacağını düşüyorum” diye konuştu.

NATO bildirisi: ‘Çin geçen 40 yıl içinde hiçbir yabancı ülkenin toprağına kurşun atmadı’

Weihua, Londra’da düzenlenen NATO liderler zirvesinin sonuç bildirisinde ‘Çin’in artan nüfuzuna’ vurgu yapılması konusunda ise “Burada NATO için Çin hem ‘fırsat’ hem ‘meydan okuma’ olarak iki yönlü söyleniyor. Bu nedenle NATO’nun ‘Çin’i ortak düşman’ olarak gördüğü görüşlerine katılmıyorum” dedi. NATO’nun soğuk savaş ürünü olduğunu, Çin’in NATO’nun güvenliği için bir tehdit olamayacağını ifade eden Weihua, “Şu anda dünyada bazı bazı batılı ülkeler ve medyalarında Çin bir tehdit olarak görülüyor. Çin’in dışa açılma ve reform politikası başlatıldıktan sonra geçen 40 yıl içinde Çin hiçbir yabancı ülkenin toprağına bir kurşun bile atmadı. Hiçbir savaşa katılmadık ama Amerika’nın 242 yıllık tarihinde savaş başlatmadığı sadece 16 sene. Hangi ülke daha çok barış sever, hangi ülke daha çok savaş sever, görülüyor” diye konuştu.

‘Türk tarafından heyet bilgisi bekleniyor’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyaretinde Türkiye’den bir heyetin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ne davet edildiğinin anımsatılması üzerine de Weihua, “Biz dört gözle bekliyoruz” diyerek, Türk tarafından çalışmaların sürdürüldüğünün kaydedildiğini, henüz bir bildirim olmadığını ifade etti.

‘ABD ile ticaret savaşını biz istemiyoruz’

Weihua, ABD ile ticaret savaşı konusunda da “Amerika ile olan bu ticaret savaşını biz istemiyoruz ama bundan da korkmuyoruz ve gerektiği zaman bu savaşa hazırız. Hazırlığımız, kendi işimizi en iyi şekilde yapmaktır. Kendi işimizi en iyi şekilde yaparsak kimse Çin’in gelişmesini engelleyemez” değerlendirmesinde bulundu.

 

Yorum yaz