CHP'li Muharrem İnce'nin Beştepe'de gizlice Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüştüğü iddiası gündemdeki yerini korurken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir'de açıklamalarda bulundu.
"CHP örgütlerine yönelik ciddi kumpaslar var. 'CHP'yi nasıl geriletiriz?' diye kumpaslar kuruluyor" diyen Kılıçdaroğlu, devamında şunları kaydetti:
"Erdoğan geldi İzmir'e bir sürü laflar etti. 'Ben Cumhurbaşkanlığını ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun?' diyor bana. Ben ilk kurşunun atıldığı İzmir'den sesleniyorum. Seninle her yerde tartışmaya hazırım. İstediğin televizyona gelmeye hazırım. Bizde kul hakkına saygı var, bizde dürüstlük var. Bize kumpas kurmaya çalışıyorlar, izin vermeyeceğiz. Bu işin peşini bırakmayacağız, öyle iftirayla olmaz.
Yine belli çevreler Erdoğan'ın bana yönelik eleştirilerini özel olarak destekliyorlar. Havuz medyasına sesleniyorum, sizin benim nezdimde toplu iğne kadar değeriniz yoktur. Siz halkı aydınlatmak için değil, köreltmek için görev yapıyorsunuz. Doğruları yazmıyorsunuz, doğruların arkasında gitmiyorsunuz. On binlerce çocuk yatağa aç giriyor. Aylık geliri 663 liranın altında olan 8,5 milyon insan var. 17 yıldır ne yapıyor bunlar? 17 yıldır köşeyi döndüler, ceplerini doldurdular, 7 sülalelerini zengin ettiler. Bu halk ne olacak? Ben söyleyince kızıyorlar, Bay Kemal diyorlar. Bay Kemal'lerin tamamı onurlu insanlardır. Haram yemez, kul hakkı yemez.
'Seni de yakınlarını da tanıyorum, kul hakkı yiyenleri de tanıyorum'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a söylüyorum, başkasının önünde konuşmak kolay, iftira atmak kolay. Senin bir sürü televizyonun var ister ordunla gel, söz veriyorum yalnız başına gideceğim. Kendine güveniyorsan gelirsin. Seni gayet iyi tanıyorum. Seni de yakınlarını da tanıyorum, kul hakkı yiyenleri de tanıyorum.
Sen bana 10 soru soracaksın ben de sona 10 soru soracağım, sen bana 5 soru soracaksın ben sana 5 soru soracağım. Sadece bu değil tank paleti de soracağım. Katar ordusuna bunu kim peşkeş çekti.
Onlar namus ve şeref üzerine yemin ederken bir ayaklarını kaldırırlar, biz elimizi kalbimize koyarız, Allah'tan korkarız, yalan söylemeyiz. 15 Temmuz şehitleri için para topladılar, nerede bu para? Bilen var mı? Ben bunları dile getirdiğim için her türlü numarayı yapıyorlar, bunları ortaya çıkarmak benim görevim olacak hiç merak etmeyin.
Beyler rahatsız olabilirler, saraylarında oturuyorlar. Saraydan Türkiye'ye bakıyorlar, onlara göre memlekette hiç işsiz yok, herkesin huzuru yerinde. Öyle bir Türkiye yok, öyle bir gerçek yok. Çok daha farklı, çok daha acı. Bir defa daha ifade edeyim, sizin hakkınızı hukukunuzu sonuna kadar biz savunacağız, bu benim namus borcumdur. Benim yüreğimde Allah korkusu var. Kimseye iftira atmam, kimseye kötülük yapmam.
'Verilmeyecek hesabımız yok'
Bir daha söyleyeyim, senin televizyon kanalında -dünya kadar televizyonları var-, bu konuyu görüşmek tartışmak istiyorsan, vallahi yalnız geleceğim korkma, geldiğimde rahat uyumayacaksın biliyorum, ben tüyü bitmemiş yetimin hakkını savunmak zorundayım. Ben kimsenin arasında ayrım yapmam, benim inancımda, insanlığımda, topluma saygı duymamda var. Her türlü iftira olabilir, hiç umurumda değil. Verilmeyecek hesabımız yok. Araştırıyorlar bürokrasiden beri. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamazsın kardeşim, sülalemizi araştırdın sülalemizi."