GÖRÜŞ

Rus uzman: Türkiye AB’ye, 'Sığınmacılar kendi sorununuz, nasıl isterseniz öyle çözün' diyebilir

Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Sassoli ile Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu arasında yapılan görüşmeyi ve sonrasını değerlendiren Rus siyaset bilimci Fenenko, AB’nin Ankara’ya karşı olumsuz tutum sergilediğine dikkat çekti ve bu şartlarda Türkiye’nin Avrupalı yetkililerle görüşüyor olmasını dahi şaşırtıcı buldu.
Sitede oku

Moskova Devlet Üniversitesi Küresel Politika Fakültesi’nden Doç. Dr. Aleksey Fenenko, Sputnik’e demecinde Avrupa Birliği’nin (AB) Ankara’ya karşı olumsuz tutum sergilediğine dikkat çekerek, bu şartlarda Türkiye’nin Avrupalı yetkililerle görüşmesini dahi şaşırtıcı buldu.

AP Başkanı David Sassoli, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmenin ardından AB’nin, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusuna askeri müdahalesini kınadığını, ayrıca Türkiye’nin AB’ye baskısında sığınmacı sorununu kullanmaması gerektiğini açıklamıştı.

Çavuşoğlu ise ‘AP Başkanı’nın yüzüne karşı dile getiremediği hususları gerçekmiş gibi paylaşmasının AB’nin samimiyetsiz ve ikiyüzlü tutumunun yeni bir örneği olduğu’ açıklamasını yapmıştı.

‘Türkiye AB’ye yönelik azami nezaket sergiliyor’

Fenenko, “Türkiye’nin AB ile bu tür görüşmeleri yapması aklımda soru işareti uyandırıyor. Prensip olarak, mantıken Türkiye, AB’ye ‘Sığınmacılar kendi sorununuz, nasıl isterseniz öyle çözün. Suriye’de yaptıklarımız hoşunuza gitmiyorsa lütfen siz alternatif önerin’ diyebilir. Şimdilik Türkiye, AB’ye yönelik azami nezaket sergiliyor” diye konuştu.

AB’nin siyasi amaçları uğruna sürekli olarak sığınmacı konusunu gündeme getirdiğine dikkat çeken Fenenko, “Avrupalıların sığınmacılara yönelik ‘hiç kimse sınırları kapatmıyor’ şeklindeki tavrı şaşırtıcı. Türkiye’nin Bulgaristan ve Yunanistan ile çok küçük sınır çizgisi var, eğer sığınmacılarla ilgili durum AB’nin hoşuna gitmiyorsa, sınırları kapatmalarını kim engeller? Biz böyle bir şey gördük mü? Şimdilik hayır. Buradan sığınmacıların onları o kadar da rahatsız etmedikleri sonucu çıkıyor. Daha çok AB'nin belli siyasi hedeflerle oluşturulan bu sorun ile ilgili gürültü koparması bu” ifadelerini kullandı.

AB’nin Türkiye’ye yönelik politikasının genelde olumsuz olduğuna dikkat çeken Fenenko, “Avrupa Birliği’nin görevi, Akdeniz’i tamamen kendi etki alanlarında kalan bir bölgeye dönüştürmek. Elbette ki AB’nin tamamı değil, Fransa ve İtalya söz konusu. Zira örneğin İsveç için, Akdeniz’de neler olup bittiği kesinlikle fark etmez. Türkiye, Avrupa Birliği’nden bağımsız olan güçlü bir askeri potansiyele sahip. Bu nedenle AB daha baştan beri ona karşı düşmanca davranıyor” vurgusunu yaptı.

Rus uzman, AB’nin ‘Akdeniz hırslarından’ vazgeçmedikçe Türkiye ile ilişkilerinin normalleşmesinin de pek mümkün görünmediğini ifade etti:

Türkiye, şu anda bulunduğu statüdeki varlığı ve eylemleri gerçeği ile kendilerine engel teşkil ediyor. Şu anda bir takım hafif taktik adımlar ya da tavizler bağlamında taraflar arasında kilit bir gündem yok. Tek yapabilecekleri şey, Suriye’deki eylemlerin koordinasyonu ile ilgili bir temas grubu kurmak, fazlası değil.”

Türkiye’nin 50 yıldır AB ile yürüttüğü üyelik müzakereleri sonuçsuz kalıyor

Karadeniz ve Hazar Denizi Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü Müdürü, Rusya Bilimler Akademisi Primakov Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Ulusal Araştırmalar Enstitüsü'nün kıdemli araştırma görevlisi Viktor Nadein-Rayevskiy ise, Sputnik’e demecinde Türkiye’nin uzun yıllar devam eden ve çözülemeyen AB’ye üyelik sorununu hatırlattı.

Nadein-Rayevskiy, “Gerçekten de Avrupa Birliği’nin büyük bir kısmı, birçok ülke Türkiye’nin kabul edilmesine katiyetle, bir kısmı da bir takım koşullar öne sürerek karşı çıkıyor. Ancak bu durum, beklenebileceği gibi Türkleri çok rencide ediyor. Bu konudaki müzakereler şu anda dondurulmuş durumda. Türk yetkililer 50 yıldır bu müzakereleri yürütüyor, AB’ye girmek için aday oldular. Bu konu son derece karmaşık” ifadelerini kullandı.

Çeviri: Erkan Kurtuluş

Yorum yaz