İSKİ Genel Müdürü Mermutlu: Şu anda İstanbul suyunun yüzde 99’u arıtılıyor

Son günlerde arıtma tesisleri, İstanbul için en çok konuşulan konuların başında gelmeye başladı. İSKİ Genel Müdürü Raif Mermutlu, İstanbul’un su ve arıtmada geldiği son durumu Başlangıç Noktası’nda anlattı.
Sitede oku

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘temel atmama’ töreninin ardından İstanbul’un arıtma tesisleri çok konuşulmaya başlandı. Ayrıca kurak geçen mevsimin ardından barajlardaki suyun azaldığı haberleri de gündemdeki yerini aldı.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürü Raif Mermutlu, İstanbul’un su ve arıtmada geldiği son durumu Başlangıç Noktası’nda anlattı. Mermutlu, baraj seviyelerinin diğer senelerden çok farklı durumda olmadığını söylerken arıtma konusunda da İstanbul’un suyunun yüzde 99’undan fazlasının arıtmadan geçtiğini dile getirdi:

‘Üç yeni arıtma tesisi planlanıyor’

“İçme suyu olarak barajlardaki seviyeler minimumda ve bu normal. Her yıl yaşadığımız bir durum. Önümüzdeki haftadan itibaren yağışlar bekleniyor. İnşallah bu durumu atlatacağız. Seviyeler her seneki değerler seviyesinde. Geçmişte bundan daha düşük seviyeler de yaşandı.

Şu anda 4 adet atık su arıtma tesisi inşaatı devam ediyor. Bunlardan ikisi biyolojik ikisi de ileri biyolojik arıtma tesisi. Tuzla’da 400 bin metreküp, Ataköy’de 240 bin, Baltalimanı’nda 600 bin ve Yenikapı’da 450 bin metreküp günlük su arıtma kapasitesine sahipler. Bunların İSKİ’ye maliyeti bir milyar 360 milyon TL. Ayrıca üç adet de planladığımız tesis var: Paşaköy’de ileri biyolojik arıtma tesisi kuruyoruz 200 bin metreküp kapasiteli. Başakşehir’de 400 bin metreküp/gün bir de Sarıyer’de 800 bin metreküp/gün kapasiteye sahip olacaklar.
‘Biyolojik arıtmadan ileri biyolojik arıtmaya geçiyoruz’

Başlangıçta İSKİ ekonomik durumu da dikkate alarak yapılan tesislerin bir kısmını ileri arıtma bir kısmını da biyolojik arıtma tesisi olarak hayata geçirmişti. Ön arıtma tesisleri zaman içinde biyolojik tesislere, biyolojik tesisler de ileri biyolojik arıtma tesislerine döndü. Tesislerimizi biyolojik ya da ileri biyolojik hale getirmeye gayret gösteriyoruz.

İleri biyolojik arıtma tesisinin biyolojik tesisten farkı azetofosfor giderinin olması. Atık suları tesislerinden çıkan suları kesinlikle içme suyu olarak kullanmıyoruz. Bunlar Boğaz ve Marmara’ya deşarj ediliyor. Ancak Paşaköy’deki bir tesisimizden bir miktar atık suyu Tuzla’daki deri sanayiine veriyoruz. Atık su arıtmadan sonra bir arıtma daha yapıyoruz Tuzla dericiler bunu tekrar kendi arıtmalarından geçirerek sanayide kullanıyorlar. İçme suyuna dönüştürülmüyor bu sular buna gerek de yok.

Şu ada İstanbul’un atık sularının yüzde 99’u arıtılıyor. Bizim yapmak istediğimiz şey bunların biyolojik ve ileri biyolojik arıtma tesisine dönüştürülmesi. Ayrıca yağmur sonrasında bir takım aşırı debiler geliyor. Bu yağmur sularının da arıtma tesislerimizden geçirilmesini istiyoruz. Bu nedenle yeni tesislerimizi dizayn ettik.

Yapılan tesislerin amacı, İstanbul’un denizlerinin daha yüzülebilir, girilebilir ve temiz hale gelmesi. Hem Boğaz’ı hem Marmara’yı yüzülebilir hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bunda da büyük ölçüde başarılı olduk.”
Yorum yaz