Fatih Altaylı, Habertürk'te 'Açıklayın Kemal Öztürk Bey' başlığıyla yayımlanan yazısında "Bugün çok bağımsız ve çok özgür gazetecilik yaptığını söyleyen arkadaşlarımız, ben istemeden ertesi günün gazete manşetini bana gönderiyordu, uygun mudur diye soruyordu öyle yayınlıyordu. Bugün meydan okuyanların şerecesini iyi biliyorum ama bende kalacak" şeklindeki ifadesinden dolayı eski Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürü Kemal Öztürk'e tepki gösterdi.
"Kendisini önce TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın basın ya da modern adıyla iletişim danışmanı olarak tanıdık. Ardından Başbakan Erdoğan’ın basın danışmanlığı görevine getirildi. Bu görevi en kısa süre yapan isim oldu muhtemelen" diyen Altaylı, şöyle devam etti:
"Oradan ayrılıp Anadolu Ajansı’na genel müdür oldu. Bu görevi yaklaşık 3 yıl sürdürdükten sonra oradan da ayrıldı ve köşe yazarı olarak gazeteciliğe döndü. Bahsettiğim kişi Kemal Öztürk. Birkaç gün önce, Başbakanlık Basın Müşaviri olduğu dönemle ilgili bazı açıklamalarda bulundu.
Dedi ki, ‘Bugün çok bağımsız ve çok özgürgazetecilik yaptığını söyleyen arkadaşlarımız, o zamanlar gazete yönetiyorlardı. Ve ben istemeden, ertesi günün gazete manşetlerini bana gönderiyorlardı. ‘Uygun mudur’ diye soruyorlar ve öyle yayınlıyorlardı.’ Kelimesi kelimesine bunu dememiş olabilir ama sözlerinin meali buydu.
Okudum ve kızdım. ‘Böyle açıklama mı olur kardeşim. Bir sürü insanı töhmet altında bırakıyor. Böyle bir şeyi söylüyorsan bunun kim olduğunu da açıklayacaksın’ diye düşündüm. Bunu yazacaktım ama Ahmet Hakan aynı şeyi düşünüp yazdı. Haklıydı yazdığında.
O da şöyle dedi: ‘İsim vermiyor Kemal Öztürk. Daha da önemlisi... ‘Uygun mudur’ diye manşet gönderen gazete yöneticilerine ne cevap verdiğini de söylemiyor’ diyen Hakan, Öztürk’e ‘Karşımızda iki eksikli bir ifşa var. Eksiksiz bir ifşa cesarettir. İki eksikli ifşa ise çöptür! ’Yüzde 90 doğru. Doğru olmayan yüzde 10 ise ‘çöp’ kelimesi. Çöp değildir. Günahsız insanların da aralarında bulunduğu bir kalabalığın üzerine boşaltılmış bir vidanjördür. Ahmet Hakan bunu yazınca Kemal Öztürk sözde bir yanıt verdi. Bom boş bir yanıt.
Vahap Munyar’ın arkadaşlarının kovulması üzerine istifa etmesini cesaret olarak gösteren ve Ahmet Hakan’ın istifa etmeyip, Munyar’dan boşalan koltuğa oturmasına gönderme yapan ‘Vahap Munyar’ınki cesarettir’ diyen bir yanıt. Yahu Kemal Bey kardeşim, Ahmet Hakan’ın tavırsızlığından ve cesaretsizliğinden sana ne, bana ne!
Sen cesur ol, sen. Kimmiş o sana manşet yollayıp uygun mudur diye soranlar açıkla. Vahap Munyar değildi herhalde. Peki kimdi! Söyle de herkes bilsin. Cesur ol da millet senin attığın pisliğin altında kalmasın. Açıkla sana manşet soranları. Bir veya birkaç isim. Her kimse. Ama açıkla. Vahap Munyar'ın cesareti kendine. Seninki de var ise sana. Ne Vahap’ın cesaretinin arkasına saklan ne de Ahmet Hakan’ın cesaretsizliğinin."