DÜNYA

Türk tiyatrosunun çınarı 91 yaşında göçtü

Cumhuriyet tiyatrosunun anıtsal ismi Yıldız Kenter, 91 yaşında hayata gözlerini yumdu.
Sitede oku

İki yıldır evinde tedavi gören Yıldız Kenter, iki gündür akciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü yoğun bakımda hayatını kaybetti.

Türk tiyatrosu denince akla gelen ilk isimler arasında yer alan, çok sayıda tiyatro oyununda oyuncu ve yönetmen olarak emeği bulunan, pek çok filmde rol alan, 3 kez Altın Portakal'a layık görülen, dünya sahnelerine defalarca çıkan, yüzlerce oyuncu yetiştiren bir öğretmen de olan Yıldız Kenter, Cumhuriyet tiyatrosunda 'oyuncuların oyuncusu', 'hocaların hocasıydı'.

Kendisi gibi tiyatrocu olan eşi Şükran Güngör'ü 2002'de, kardeşi Müşfik Kenter'i 2012'de kaybeden Yıldız Kenter, kardeşiyle birlikte kurduğu Kenter Tiyatrosu'yla bu sanatı tüm ülkeye sevdirdi. Devlet Sanatçısı ve UNICEF Türkiye İyi Niyet Elçisi ünvanları da vardı.

Türk tiyatrosunun çınarı 91 yaşında göçtü

Yıldız Kenter kimdir?

11 Ekim 1928 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Asıl adı Ayşe Yıldız'dır. Annesi İngiliz Olga Cynthia Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını aldıktan sonra adını Nadide Kenter olarak değiştirmiştir, babası Türk diplomatı Ahmet Naci Kenter'dir.

Ankara Devlet Konservatuarı Yüksek Bölümünü sınıf atlayarak bitirdi. 11 yıl Ankara Devlet Tiyatrosunda çalıştı. 'Rockefeller' bursu kazanarak, American Theatre Wing, Neighbourhood Play House ve Actor’s Studio’da oyunculuk ve oyunculuk öğretiminde yeni teknikler üzerine çalışmalar yaptı. Ankara Devlet Konservatuvarı'na hoca olarak atandı.

1959'da Devlet Tiyatrosu’ndan ayrıldı. Muhsin Ertuğrul ile bir yıl çalıştı. Kardeşi Müşfik Kenter ve eşi Şükran Güngör ile Kent Oyuncuları Topluluğunu kurdu. Daha sonraki yıllarda sürekli olarak ABD ve Birleşik Krallık'ta 'Değişen Eğitim Metotları' ve 'Oyunculuk Metotları' üzerine çalışmalar yaptı.

1962’de tiyatro hizmetlerinden ötürü 'Yılın Kadını' seçildi. 1968’de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun binasının inşaatını tamamladı. Sinema oyuncusu olarak üç kez 'Altın Portakal' ödülüne layık görüldü. Sovyetler Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Almanya, Hollanda, Danimarka, Kanada, Yugoslavya ve Kıbrıs’ta İngilizce ve Türkçe oyunlar sergiledi.

100’ün üstünde oyun oynadı. 100’e yakın oyun sergiledi. Shakespeare, Çehov, Brecht, Inoesco, Pinter, Albee, Tennessee Williams, Alan Ayckbourn, Arthur Miller, Brian Freil, Neil Simon, Athol Fugard, Sergey Kokovkin gibi pek çok yazarların yanı sıra Melih Cevdet Anday, Necati Cumalı, Güner Sümer, Adalet Ağaoğlu, Zeki Özturanlı, Güngör Dilmen, Muzaffer İzgü gibi pek çok Türk yazarının oyunlarını da sahneye koydu, oynadı.

1984'te Roma’daki İtalyan Kültür Birliğince 'Adalaide Ristori' ödülüne layık görüldü. 

1989 yılında, Korsika - Bastia Film Festivalinde 'Hanım' filmindeki rolüyle 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü aldı.

1991 yılında tiyatro sanatına hizmetlerinden ötürü Uluslararası Lions Kulübünün 'The Melvin Jones' ile ödüllendirildi. İki kez Ulvi Uraz 'En İyi Kadın Oyuncu', üç kez de aynı dalda Avni Dilligil ödülüne laik görüldü.

1994'te 'Konken Partisi' oyunundaki Fonsla rolü ile 'Olağanüstü Yorum' ödülünü aldı. Finlandiya Dünya Kadın Kuruluşu tarafından yüzyılın en başarılı yüz kadınından biri olarak onurlandırıldı. 1995'te Kültür Bakanlığınca, tiyatro sanatına katkılarından ötürü 'Onur' ödülüne layık gördü. Profesör Kenter’e aynı yıl tiyatro sanatına katkılarından dolayı 'Mevlana Kardeşlik ve Barış Ödülü' verildi.

1996’da Magazin Gazetecileri Derneği tarafından Ramiz ile Jülide’deki Jülide rolü için 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülü verildi. 19 Mayıs 1997'de Uluslararası İstanbul Festivali tarafından ömür boyu Tiyatro Sanatına katkısından dolayı verilen onur ödülü Yıldız Kenter’e Dame Diana Rigg tarafından takdim edildi.

Maria Callas rolüyle, 1998’de Ankara Sanat Kurumu 'Yılın Kadın Sanatçısı', 1998 Muhsin Ertuğrul Yaşam Boyu Başarı Ödülü, 1998 Cumhurbaşkanlığı Büyük Kültür ve Sanat Ödülü, MARTI adlı oyunda Madam Arcadina rolüyle 1999 Afife En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne laik görüldü. Aynı ödülü 2000 yılında, Nükte adlı oyundaki rolüyle yeniden kazandı. 2005–2006 sezonundan bu yana sahnelenen Gece Mevsimi adlı oyundaki Lily rolüyle, Sanat Kurumu En İyi Kadın Oyuncu ödülünün de sahibi oldu.

Kent Oyuncuları’nın kuruluşunun 45. yılında yeniden Ben Anadolu'yu seyirciyle buluşturan Yıldız Kenter, oyunculuk kadar önemsediği oyuncu yetiştirme görevini Koç Üniversitesi’nde verdiği derslerle sürdürdü. 2008–2009 sezonunda başrollerini Defne Halman ve Engin Hepileri'nin paylaştığı Victoria (Zafer)’i sahneye koyarak 60. sanat yılını kutladı. 2009-2010 sezonunda Eugene Stickland’ın Kraliçe Lear adlı oyununu yönetti ve baş rolünü oynadı. Bu oyunla 2010 yılı Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu ödülünü aldı.

Rol Aldığı Tiyatro Oyunları:

2007 – Ben Anadolu : Güngör Dilmen – Kent Oyuncuları
2006 – Anna Karenina : Tolstoy/Helen Edmundson – Kent Oyuncuları
2005 – Gece Mevsimi : Rebecca Linkievicz – Kent Oyuncuları
2004 – Oscar ve Pembeli Meleği : Eric Emmanuel Schmitt – Kent Oyuncuları
2002 – Sırça Kümes : Tennessee Williams – Kent Oyuncuları
2001 – Hep Aşk Vardı : Yıldız Kenter – Kent Oyuncuları
2000 – Nükte : Marget Edson – Kent Oyuncuları
1998 – Martı : Anton Çehov – Kent Oyuncuları
1990 – Harold ve Maude : Colin Higgıns – Kent Oyuncuları
1969 – Salıncakta iki kişi : William Gibson – Ankara Devlet Tiyatrosu
1959 – Hamlet : William Shakespeare – İstanbul Şehir Tiyatrosu
1958 – Öfke : John Osborne – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Ümitsiz Saatler : Joseph Hayes – Ankara Devlet Tiyatrosu
1957 – Çöl Faresi : Ladislas Fodor – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Yağmurcu : N. Richard Nash – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Misafir (oyun) : Fritz Schweiger – Ankara Devlet Tiyatrosu
1956 – Finten : Abdülhak Hamit Tarhan – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Tanrılar ve İnsanlar (Gılgameş) : Orhan Asena – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Maria Stuart : Friedrich Schiller – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – Şatoya Davet : Jean Anouilh – Ankara Devlet Tiyatrosu
1954 – 1957 – Onunikinci Gece : William Shakespeare – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Lady Frederick : W. Somerset Maugham – Ankara Devlet Tiyatrosu
1953 – Gelin (oyun) : Emile ZolaMarcelle Maurette – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Yanlış Yanlış Üstüne : Oliver Goldsmith – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Sahne Dışındaki Oyun : Refik Ahmet Sevengi – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Ölü Kraliçe : Henry de Montherlant – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Fatih (oyun) : Nazım kurşunlu – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Ramak Kaldı : Thornton Wilder – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Gölgeler) : Ahmet Muhip Dranas – Ankara Devlet Tiyatrosu
1952 – Elektra : Sofokles – Ankara Devlet Tiyatrosu
1951 – Öteye Doğru : Sutton Vane – Ankara Devlet Tiyatrosu
1951 – Miras (oyun) : Augustus Goetz – Ankara Devlet Tiyatrosu
1950 – Hile ve Sevgi : Schiller – Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 – Yalancı : Carlo Goldoni – Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 – Kıskançlar : Oktay RıfatMelih Cevdet Anday – Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 – Peer Gynt : Henrik İbsen – Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 – Scapin’in Dolapları : Molier – Ankara Devlet Tiyatrosu
1949 – Antigone : Sofokles – Ankara Devlet Tiyatrosu

Rol Aldığı Filmler ve Diziler:

2008 – Mevlana Aşkı Dansı
2007 – Beyaz Melek
2005 – Sen Ne Dilersen
2005 – Saklambaç(dizi)
2002 – Aşk ve Gurur(dizi)
2001 – Büyük Adam Küçük Aşk
1999 – Güle Güle
1996 – Ablam
1990 – Uğurlugiller (dizi)
1988 – Hanım
1983 – Zulüm
1974 – Kartal Yuvası
1974 – Kızım Ayşe
1974 – Bir Ana Bir Kız
1972 – Fatma Bacı
1971 – Anneler ve Kızları
1971 – Elmacı Kadın
1967 – Yaşlı Gözler
1966 – Pembe Kadın
1965 – İsyancılar
1964 – Ağaçlar Ayakta Ölür
1951 – Vatan İçin

Kültür ve Turizm Bakanı'nın mesajı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tiyatro ve sinema sanatçısı Yıldız Kenter’in vefatı nedeniyle bir mesaj yayımladı:

“Türk tiyatrosunun emsalsiz değeri, büyük usta Yıldız Kenter'in vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Henüz dün hastanede ziyaret ettiğim sanatçımızın sağlığına dair beslediğimiz umutlar, maalesef yerini kaybından doğan acıya bırakmıştır. Merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine ve sanat camiamıza başsağlığı diliyorum.

Tiyatro perdesi, onun seviyesinde bir sanatçıyı çok ender barındırmıştır ardında. O sahneler çok nadir şahit olmuştur, canlandırmadan öte karakterin kendisinin sayfalardan çıkıp bir ses, bir beden, bir gerçek oluşuna...

İnanıyorum ki, Yıldız Kenter'in bıraktığı iz Türk tiyatrosunun ufkunda daima duracak ve yeni yetişen sanatçılarımız ona doğru ilerledikçe sanatlarında daha da büyüyüp olgunlaşacaktır.

Hepimizin başı sağ olsun.”

 

Yorum yaz