RT’nin aktardığına göre ’NATO’nun Yeterlik Alanlarının Belirlenmesi’ ismini taşıyan raporda ‘Rusya’nın çevrelenmesi’ için üretilebilecek politikalara geniş bir yer ayrılıyor. Raporda, Rusya’nın ‘doğu kanadındaki’ tesirinin sınırlandırılması adına NATO’nun yapabileceklerine ilişkin tavsiyeler veriliyor.
Sözgelimi raporda, NATO’nun, Rusya da dahil hibrid tehdit gelmesinin muhtemel olduğu ülkelere karşı, buna direnebilecek toplumlar oluşturması gerektiği yönünde bir tavsiye mevcut. Bunun için de Nato üyesi olmayan İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerle, Avrupa Komisyonu’yla, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile yakın dirsek temasında olunması gerektiği değerlendirmesine yer verilmiş.
Hibrid tehdit, siber saldırı ve dezenformasyon gibi geleneksel savaş yöntemlerinden farklı yöntemlerle yapılan müdahaleleri kapsayan bir terim.
Bunun yanında NATO kurumları Rusya’yı ilk kez tehdit olarak tanımlamıyor. Ukrayna’da siyasal bir krizin patlak verdiği 2013 sonundan beri NATO yetkilileri sık sık Rusya’yı tehdit olarak gösteren açıklamalar yapıyor.