TÜRKİYE

'Boğaz, Maltepe ve Zeytinburnu gibi olur'

Cumhurbaşkanı'nın ABD ziyaretinin yankıları, ekonomide son durum ve geçtiğimiz günlerde gündeme gelen Boğaziçi Yasası’nın konuşulduğu RSFM yayınında eski İBB Meclis Üyesi ve Saadet Partisi Beykoz Belediye Başkan adayı Muharrem Kaşıtoğlu özel açıklamalar yaptı, avukat Murat Keçeciler de yeni oluşumların takvimi ile ilgili bilgi verdi.
Sitede oku

Ahu Özyurt’la Fotoğrafın Tamamı Programı'na katılan Kaşıtoğlu, Boğaz Kanunu konusunun İBB’nin yetkilerinin kısılması gibi yorumlandığını söylerken, asıl meselenin bundan daha derin olduğunu anlattı.

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Türkiye’nin her yerinde imar planı yetkisi var bir tek yerde hiçbir insiyatifte bulunamıyor. Burası da 2960 sayılı kanunla korunan Boğaziçi alanları. Türkiye’de hiçbir kurumun yetkisi yok. Bu kanun 1985 yılında Kenan Evren döneminde çıkarıldı. O dönemden bu yana korunan bu alanla ilgili olarak Çevre Bakanlığının imar yetkisi oluşacak. Madem imara açmayacaksınız, neden yasayı değiştiriyorsunuz? Kanun değişirse, 8500 yıllık bir emanet, Boğaziçi alanları, Kartal, Zeytinburnu, Tuzla gibi betondan oluşan bir sahile dönüşebilir."

'Özal bile krala sevda tepesini veremedi'

Kaşıtoğlu, Boğaz hattında halen rant alanı olabilecek en fazla arazinin Beykoz ilçesinde yer aldığını söylerken, pekçok orman niteliğini yitirmiş kırlık arazinin ucuza kapatıldığını belirtti. “Biz İBB’de iki kere reddettik, gittiler Ankara’dan sadece konut değil, ticari alan yetkisi de alarak gelip inşaat yaptılar” dedi. Kaşıtoğlu, şöyle devam etti:

"Rahmetli Özal, Suudi Kralı'na Sevda Tepesi'ni sattı ama 'en fazla iki katlı villa yapın, küçük bir yer yapın' dedi, söz verdi. Ama kanun o kadar katı ki, o kudretli Başbakan bile oraya iki katlı mütevazı bir bina yapılması için izin veremedi. Kamunun yeriydi Sevda Tepesi. Yarın, yeni imar planı çıktığında, kamunun yeri satıldığında kat sınırlamasını kim geçebilecek?"

'Kendi takvimleri içinde ilerliyorlar'

Programın bir başka konuğu olan Avukat Murat Keçeciler de Cumhurbaşkanı’nın ABD gezisinin sadece zaman kazandırıcı bir girişim olduğunu, S-400 gibi, YPG gibi konuların herhangi bir değişim içinde olmayacağını belirtti. Keçeciler, Babacan ve Davutoğlu hareketlerinin frene bastığı iddialarına da şu yanıtı verdi:

“Ekonomideki gidişat AK Parti içinde bir ayrışma yarattı. Sayın Davutoğlu, örgütlenme yapısını büyük ölçüde tamamladı. Kendisinin zaten AK Parti’nin dava şuuru ile ilgili bir konumlandırması var. Kırgınlar için saha örgütlenmesi hızlı gidiyor. Sayın Babacan ise zamanın ruhuna uygun daha yeni yüzlerle hareket etmeyi planlıyor. Bu nedenle de Davutoğlu’na gore daha yavaş hareket ediyor gibi görünüyor. Ama kendi takvimlerine uygun gidiyorlar, Aralık ortası, sonu gibi daha görünür olacaklar. Onlar erken seçim öngörmüyor ama ben, Eylül 2020 itibariyle bir seçim olabileceğini düşünüyorum."
Yorum yaz