Türkiye-ABD ilişkilerinin son yıllarda krizden geçtiğini söyleyen uzman, bu konuyla ilgili şu yorumda bulundu:
“Oysa 2000’li yılların başlarında böyle bir kriz olacağı düşünülemezdi bile. Ortadoğu’daki en büyük müttefiki olan Türkiye’nin ABD’den uzaklaşacağı hayal bile edilemezdi. Son yıllarda, ABD ve Türkiye’nin çıkarları radikal bir şekilde ayrılıyor. Mesela, hiçbir Türk politikacı, ABD’nin önce darbe girişimini organize etmeye çalıştığına, sonra da ‘Kürt kartını’ oynamaya çalıştığına hoşgörü göstermez. Ayrıca ABD’nin isyan ettiren türden Türkiye karşıtı planların yeni yüzü ortaya çıkarıldı. Eski Albay Ralph Peters, Ortadoğu’daki tüm sınırların değiştirildiğini gösteren ABD’nin gizli haritasını ifşa etmişti. Bu haritaya göre Türkiye’nin sınırları değiştirmiş, toprakları bölünmüştü, topraklarında ‘Kürdistan’ yazıyordu. Aslında Türkiye-ABD krizi, Trump’tan çok önce, Barack Obama döneminde başlamıştı”.
“Kongre, 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıyan tasarıyı kabul etti. Suriye’deki harekata karşı söylem biliniyor. Böylelikle ABD idaresi tüm bu son eylemleriyle Türkiye’yi dış politika yörüngesine geri getirmek yerine onu kendinden daha da uzaklaştırıp Rusya’ya doğru itiyor. Bu koşullarda ABD Başkanı Donald Trump ile anlaşma sağlamak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın işine gelmiyor. Türk hükümeti, Trump’a boyun eğme niyetinde olmadığını göstermek istiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan artık S-400’den vazgeçmeyecek”.
ABD’nin S-400 ile ilgili tehditleri bağlamında, Trump’ın çaresizliğine işaret eden Rus uzman, “Öncelikle Trump güven kaybetti, çünkü tüm kilit konularda görüşünü değiştiriyor. İkincisi, ABD Başkanı, daha önce Kuzey Kore, İran ve Venezüella’ya karşı uyguladığı algoritmayı şimdi Türkiye’ye karşı kullanıyor. Yani partneri müzakere masasına oturtmak için durumu neredeyse savaş düzeyine kadar çıkarıyor. Trump’ın daha önce Türk ekonomisini paramparça etme niyetinde olduğunu defalarca duyduk” ifadelerini kullandı.