Muhalefet yanlılarının kundaklama ve yağmalama eylemlerine dikkati çeken Morales, "Gözdağı ve tehditlerle Sucre ve Potosi Belediye Başkanlarını, Potosi Eyaleti Valisini istifa etmeye zorladılar. Onlar, korktukları için istifa etmediler. Yöneticiler istifa edene kadar ailelerine, çocuklarına karşı şiddet eylemleri düzenlendi, rehin alma hatta yakmakla tehdit ettiler. Biz daha fazla kan dökülmesin, çatışma olmasın diye istifa etmeye karar verdik" ifadesini kullandı.
Bolivya'da hayatının tehlikede olduğuna işaret eden Morales, "Meksika Devlet Başkanı benim hayatımı kurtardı, bunun için minnettarız. 9 Kasım Cumartesi günü Cochabamba'ya geldiğimde bir ordudan bir güvenlik görevlisi, beni teslim edene 50 bin dolar ödül verileceğine dair yazılan mesajları bana gösterdi" şeklinde konuştu.
Morales, siyaseti bırakmayacağını vurgulayarak "Yaşadığım müddetçe mücadeleye etmeye devam edeceğim, siyasette devam edeceğiz. Şundan eminiz ki, dünyanın bütün halkları özgür olmak haklarına sahipler. Baskı, ötekileştirme ve aşağılamayı bitirdiğimize inanıyorduk ama yaşam hakkına ve vatanına saygı duymayan bir grup ortaya çıktı." dedi. Evo Morales, şöyle devam etti:
"Benim tek suçum yerli olmak. Eğer bir günahımız varsa o da; eşitlik ve adalet adına toplumun sosyal seviyesi düşük kısmı için sosyal programlar hayata geçirmek. Ben, ancak sosyal adalet sağlandığında barışın hakim olacağına ikna oldum. Bizim en büyük suçumuz, günahımız ideolojik olarak anti-emperyalist olmamız. Bütün dünya şunu bilsin, bu darbe yüzünden ideolojimi değiştirmeyeceğim ve düşük seviyeden gelenlerle çalışmayı bırakmayacağım".