Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiği', 'Afrikalı göçmenleri yeraltı faaliyetleri yürüten Bulgar ve Ukrayna çetelerine tercih ettiği', 'Bosna'nın patlamaya hazır saatli bomba olduğuna' dair açıklamalarının ardından çeşitli kesimlerin hedefinde.
The Economist dergisine 'dilinin kemiği yok' dedirten bir röportaj veren Macron, Arnavutluk ve yeni adıyla Kuzey Makedonya'nın AB üyelik müzakerelerine başlamasını ekimdeki AB zirvesinde bloke etmesiyle ilgili soru üzerine, Balkanlardaki baş endişe kaynağının bu iki ülke olmadığı karşılığını vererek şunları söyledi:
"Bu bölgeyle ilgili endişeleriniz varsa, birinci sorun Makedonya ve Arnavutluk değil Bosna-Hersek'tir. AB üyesi Hırvatistan'ın yanıbaşında cihatçıların geri dönüşü sorunuyla karşı karşıya patlamaya hazır bir saatli bomba."
Başkanlık Konseyi, Fransa'dan açıklama talep etti
Fransa Cumhurbaşkanı'nın ülkeyi böyle tasvir etmesi üzerine, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat üyesi Zeljko Komşiç, Fransa'nın Saraybosna Büyükelçisi'ni makamına çağırarak izahat talep edeceğini duyurdu.
'İslamofobiye kamuflaj' suçlaması
Bosna'nın Müslüman toplumunun sözcülerinden, İslam uzmanı Muhammed Jusiç de Macron'un yorumlarını 'skandal' diye niteledi.
Jusiç, Fransa Cumhurbaşkanı'nı önemli ölçüde Müslüman nüfusu olan Balkan ülkelerinin AB üyeliği emellerine ulaşmasını engellemesini haklı göstermek için Bosna'yı karalamakla suçladı.
'Fransa'ya daha fazla cihatçı dönecek'
Boşnak toplumunun önde gelen ismi şu değerlendirmeyi yaptı:
"Çoğu kadın ve çocuk olan yaklaşık 300 Bosna vatandaşı Suriye ve Irak'taki çatışma bölgelerine gitmişken bunu yapan Fransızların sayısı 1900'ü geçmektedir. Bugünlerde Fransa 450 cihatçının geri dönüşünü bekliyor. Bunun neden Bosna'da Fransa'da olduğundan çok daha büyük bir sorun oluşturduğunu, ben anlayamıyorum."
Associated Press ajansının 2015 tarihli bir haberinde "Irak ve Suriye'ye giden 5000 savaşçının çıktığı Avrupa kıtasında cihatçı ihracatının başını çeken Fransa, rahatsız edici şekilde sivriliyor" vurgusuna yer verilmişti.
Diğer yandan Bosna istihbarat servislerine göre 2012-2016 döneminde 241 yetişkin ve 80 çocuk Bosna veya Bosna diasporasını terk ederek Suriye ve Irak'a gitti ve buralarda 150 çocuk daha dünyaya getirdi.
En az 88'si öldürüldü ya da öldü, yarısı kadın yaklaşık 100 yetişkin ise hala sözkonusu bölgede.
Avrupa'da cihatçı vatandaşlara hapis cezası getiren ilk ülke
2014 yılında Bosna, yurtdışına savaşmak için giden yahut savaşçı toplayanlara 10 yıla varan hapis cezaları getiren ilk Avrupa ülkesi olmuştu.
Sonrasında Bosna'ya geri dönen savaşçılar yargılandı ve çoğu hapis cezasına çarptırıldı.
Macron'un sözlerine yönelik tepkiler sosyal medyadan da aksetti.
Balkanlar konusunda uzman, etnik gruplar arası ilişkiler ve çatışmalar üzerinde çalışan siyaset bilimci-tarihçi Florian Bieber şu paylaşımı yaptı:
"Macron'un Balkanlar hakkındaki görüşlerini izah etmeye çalışması cahillik, tarafgirlik ve küstahlığa dayandığını iyice ortaya çıkıyor. Avrupa'nın saatli bombası, Bosna değil, Avrupa'nın Batı'nın yarısı olmaktan çok daha büyüğü olduğunu anlamak istememesidir."
Bölgedeki gazetecilerden Aleksandar Brezar "Hayatımın 21 yılını Bosna'da geçirdim, 0 terör saldırısına tanık oldum, Fransa'da 8 gün geçirdim, 2 terör saldırısına tanık oldum. Ya benim şanssızlığım ya da yanlış 'saatli bombadan' söz ediyoruz" tepkisini verdi.
Macron'un sözlerinin Hırvatistan Devlet Başkanı Kolinda Grabar-Kitarovic ve Avrupa Parlamentosu'nun Hırvat üyelerinin 'cihatçı sığınağı Bosna'nın güvenlik tehdidi' oluşturduğuna dair temelsiz suçlamalarını tekrarladığı görüşünü dile getirdi.
Mart ayında 'sahte bayrak operasyonuna' kalkışan Hırvat ajanların Bosna'da camiye silah ve patlayıcı yerleştirirken yakalandığına dair haberler, Güvenlik Bakanlığı tarafından teyit edilmişti.