Almanya Başbakanı Angela Merkel, Berlin Duvarı’nın hiç yıkılmamış olduğu 'paralel evrende' nerede ve ne yapıyor olabileceğini Der Spiegel dergisine verdiği bir röportajda anlattı.
Almanya’nın hâlâ bölünmüş olması halindeki soru karşısında Merkel’in Melanie Amann’a ilk yanıtı, “Biz kesinlikle karşılaşmamış olurduk, burası kesin” oldu.
Ne yapıyor olabileceği konusundaki ısrarlı sorular üzerine Merkel, hayalini anlattı; “İlk uzun yolculuğumun Amerika’ya olmasını isterdim. Büyüklüğü, çeşitliliği ve kültürü nedeniyle. Rocky Dağları’nı görmek, arabayla gezmek ve Bruce Springsteen dinlemek- bu benim hayalimdi.”
Bu seyahatleri bir Amerikan arabasıyla mı yapmak istediği sorulan Merkel, “Daha küçük arabaların dostuyum. Bir Trabant’tan (Doğu Almanya yapımı bir otomobil) daha iyi ne olabilir ki?” ifadelerini kullandı.
Merkel ayrıca, ülkesi Almanya’yı keşfetmeyi isteyeceğini de söyledi.
'Emekli olmuş olurdum'
Doğu Almanya’da büyüyen 65 yaşındaki Merkel, söz konusu paralel evrende çoktan emekli olmuş olabileceğini dolayısıyla Alman Demokratik Cumhuriyeti’nden (GDR) ayrılmasına izin verileceğini belirtti.
Almanya, 9 Kasım’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının 30. yıldönümünü anmaya hazırlanıyor.
'Hayat özgürleşti ancak kolaylaşmadı'
Röportajda, bir uyarıda da bulunan Angela Merkel, hükümetten hoşnutsuz olmanın ya da hayal kırıklığı yaşamanın insanlara ‘nefret etme hakkı’ vermediğini savundu. Merkel’in bu sözleri, oy oranını artıran sağcı parti Almanya için Alternatif’e (AfD) üstü kapalı bir gönderme olarak yorumlandı.
Merkel, “Barışçıl dönüşümden sonra pek çok Doğu Almanyalı için hayatın özgür bir hale geldiğini ancak daha kolay olmadığını biliyorum. Ancak açık olmak zorundasınız: toplu taşımadan, sağlık yardımdan, devletten veya kendi yaşamlarınızdan memnun değilseniz, bu size nefret etme ve küçümseme hakkını vermez” diye konuştu.
AfD, Saksonya, Brandenburg ve Thuringia gibi iki Almanya’nın birleşmesinin ardından 30 yıl geçmesine karşılık kendilerini hâlâ dezavantajlı hisseden eyaletlerde sandıktan ikinci parti olarak çıkmıştı.
Merkel ise özellikle artan göç dalgası ve göçmen politikaları nedeniyle Alman kamuoyundaki desteğini büyük oranda kaybetti.